Dün lafımız yarıda galmışdı. Çalışan gadınnarın, utellerin böreğini dilimize dolaynca hakiki Gonya su böreğini ağnatmaya fırsat galmadı. Böğün lafı uzatmadan hemen mevzoya girelim.

Şimdi alın size hakiki  su böreği:

Evde köy yumurtasıynan, gundulu buğday unuynan, oklavaynan hamırı garacan, 11-12 beze yapıp  şebitleri sufra bezine serecen. Daa soğna  haşlayıp delikliden geçirecen.  Anam babam hakıki bakır siniye hamurları döşeyip, gıymalı-madinisli-soğanlı içi bolcana dolduracan. Çiçek yağı, kiyatdakı yağ filan değil, türüm türüm ziytin yağıynan, tereyağıynan siniyi yağlayıp imil imil ocak eteşinde bişirecen.

Altını-üsdünü çevirip, yakmadan, hamur itmeden tam gıvamında hakık gibi bütümetin ardından sufraya goyacan.  Dutacağınan iki gulağından dutup ocakdan indirip ıçcacık sufraya goydun mu ya, çöregotları, susamların fısır fısır sesini duyacan. İşde ben buna “su böreği” dirim.

Bööle su böreğini yimenin de gendine has usolü-adabı olması da hakgı. Bunu ööle rasgele yimek taama zulüm olur.

Haa, napacaz şimdi: “Niyet itdim gendi garnıma” diyip çorba besmelesinden ayrı husosi bir “Su böreği besmelesi” çekeceez. Ondan soğna kare kare kesilmiş parçalardan birine üç barnağımıznan “Haydi Ya Allah” diyip başlıyacaaz. Yalınz benden size tavsiye, bakır sininin gıyısına dek gelen açcık guru, içsiz sırayı atlayıp ikinci sıradan başlan.

Faslayı alırkan ister altlı-üstlü alıp köşesinden ıssır, isdersen önce altdaki içi bol tarafını yi, ondan soğna da içi az olan üst gısmını siniye dökülen gıymaları sıyırarak yi, hiç farkitmez.

Bööle ikinci sıradan yarmaya başladın da bi gedik açdın mı ya, ondan soğna bulmaca çözer gibi bi sağdan, bi soldan, bi altdan, bi üstden devam idecen. Bulmacada nası bir harf çıkınca onun sağını solunu bulmak golay olursa, börekde de sağı solu açılmış faslaları almak golay olur.

Siniden bööle bi gedik aşdın mı rametli Niyazi Usda’nın didiği gibi öbür faslalar “Hadi beni de yi, alıvır” diyi bekleşiller, göz gırpallar.

Bazı nanemollalar çatalınan pıçağınan filan börek yimeye kalkıyollar.  Valla çatalın-pıçağın da ilazım olduğu yirler var, orda gullanın amma siz siz olun sakın haa hele hele Gonya’da su böreğini çatalnan filan yimeye kakman. Adamı gınallar, “Bu nerenin macuru?” diller.

Bööle eller inip inip kakdıkça sininin şekli kevgire döner gari. Bu arada kimin az, kimin çok yidiği de miydana çıkar. Bazı gözü açıklar gendinin fazla yidiği belli olmasın diyi “Age şo bol içliymiş, şo inceymiş, bu gevreğimiş” diyip onun bunun önünden de aşırmalar yapar. Dört gendi önünden, dört de ordan buradan yidiyse al sana sekiz fasla börek.

Şimdi sen gel de o utellerdeki bir faslalık ikrama gızma.

Yaa hay okuyucular işde bööle, mübarek gün açcık ağzınız sulandıysa gusoora bakman. Siz siz olun, oğlunuza, gızınıza gün görmüş Gonyalı dünürler bulun da bööle İramazan’da, gelin davetinde, gınada, dürüde… hakiki su börekleri yimek nasib osun. Ya deyilse “Dünürleri çığırdık, börek yapdık” diyi sahde hamırlarnan, piynirlernen sizi çok galbancırlar da farkına varmasınız.