Sarayönü Su Krizinde Pilot Bölge

Konya’nın Sarayönü ilçesi, Anadolu’nun tarım kokan, bereketli topraklarından biri. Ama son günlerde bu bereketli ilçenin adını, tarladaki buğdayı değil, musluklardan akmayan su duyuruyor. Sarayönü, Konya’da su krizinin adeta bayrak taşıyıcısı olmuş durumda. Sanki su sorunu, “İlk ben buradan patlak vereceğim!” demiş ve Sarayönü’nü seçmiş. Peki, bu susuzluk hikayesi nereden çıktı, nasıl bu hale geldi ve Sarayönü’nü neler bekliyor? Gelin, bu meseleyi tüm detaylarıyla masaya yatıralım.

***

Sarayönü, tarih boyunca kervan yollarının uğrak yeri, hububat ambarı, çalışkan insanların diyarı olmuş. Hititlerden Selçuklulara, Osmanlı’dan günümüze uzanan zengin bir geçmişe sahip. Adını, rivayete göre, saraya benzeyen mağaralardan ya da bir sarayın önündeki yerleşimden almış. Ama 2025’in Sarayönü’sü, ne saray ne de bereketle anılıyor; musluklardan akan bulanık suyla, hatta hiç akmayan suyla gündemde. Temmuz 2025’te, KOSKİ’nin duyurularına bakılırsa, Sarayönü içme suyu hatlarında bulanıklık nedeniyle zorunlu su kesintileri yaşanıyor. Kuyu temizlikleri, iyileştirme çalışmaları derken, halk “Bir bardak su için ne kadar bekleyeceğiz?” diye soruyor. Bu kesintiler yeni değil. Nisan 2025’te, Sarayönü’nde içme suyundan kaynaklı zehirlenme vakaları patlak verdi. Yaklaşık 3 bin kişinin etkilendiği belirtilen bu olayda, KOSKİ önce “Su bizden değil, sokak çeşmelerinden” dedi, sonra olayın ciddiyetiyle yüzleşti. Sanki su, Sarayönü’nde isyan bayrağını çekmiş: “Ya temiz akacağım, ya da hiç akmayacağım!” Bulanık sular, zehirlenme vakaları, kesintiler... Sarayönü, Konya’nın su krizinde adeta pilot bölge olmuş.

***

Sarayönü’nün su krizi, sadece teknik bir mesele değil; aynı zamanda bir yönetim ve sorumluluk sorunu. Vatandaşlar, musluklardan su akmadığında ya da bulanık su aktığında, doğal olarak yerel yönetimden çözüm bekliyor. KOSKİ, neredeyse iki günde bir mesaj atıyor: “Filanca saatler arasında su kesintisi olacak, önleminizi alın!” Sanki Sarayönü’nde su kesintisi bir doğa olayı, kaçınılmaz bir kader! Geçenlerde Sarayönü Belediye Başkanı Sayın Necati Koç’la telefonda görüştüm. “Başkanım, Sarayönü’nün su problemi, kesintiler ne olacak?” diye sordum. Aldığım yanıt, adeta suyun soğukluğunda bir tokat gibiydi: “Bu benim sorunum değil, KOSKİ’nin meselesi!” Sanki su, sadece borulardan değil, sorumluluklardan da akmıyor!

***

KOSKİ, Konya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olsa da, yerel yönetimin halkın sesini yükseltmesi, çözüm için baskı yapması gerekmez mi? Ama su, Sarayönü’nün tek derdi değil. İlçede yollar köstebek yuvasına dönmüş, bir türlü yapılamıyor. Vatandaş, “Musluklar susuz, yollar çukur; Sarayönü’nde neyimiz tam?” diye soruyor. Üstelik geçtiğimiz günlerde Yeniden Refah Partisi’nden istifa ederek bağımsızlığını ilan eden Başkan Necati Koç’a tepkiler çığ gibi büyüyor; sosyal medyada, kahvehanelerde, sokaklarda herkes aynı soruyu soruyor: “Bu gidişle Sarayönü’nün hali ne olacak?” Belki de en iyisi, başkan AK Parti’ye geçsin; bir sihirli değnek dokunsun, musluklar şarıl şarıl aksın, yollar dümdüz olsun! Ne dersiniz, Sarayönü bir parti rozetiyle mi kurtulur, yoksa gerçekten el birliğiyle mi?

***

Sarayönü’nün su sorunu, sadece ilçeye özgü değil; Konya Ovası’nın genel bir çığlığı. Konya, Türkiye’nin tahıl ambarı olarak bilinir, ama bu ambarın suyu tükeniyor. Akşehir Gölü’nün tamamen kuruması, Konya Ovası’nda 2 kilometrelik yüzey yarıklarının oluşması, yeraltı sularının hızla çekilmesi... İklim değişikliği, yanlış sulama politikaları ve tarımın aşırı su tüketimi, ovayı susuzlukla burun buruna getirdi. Sarayönü, bu krizin en net yansımasını yaşıyor. Tarım arazileri sulanamıyor, çiftçiler borç batağında, hububat üretimi düşüyor. Nisan 2025’te don ve kuraklık, Sarayönü’nün tarlalarını vurdu; biçerdöver masraflarını bile karşılayamayan çiftçiler, tarlalarını terk etmeye başladı.

***

KOSKİ, 33 yeni kuyu açtı, ama bu kuyular yeraltı sularını daha da hızlı tüketmiyor mu? Dutlu, Çayırbağı, Mukbil gibi kaynaklardan gelen sular, Konya merkezine 590 km’lik şebekeyle taşınıyor, ama Sarayönü’ne gelince musluklar susuyor.

***

Sarayönü’nün gündeminde bir de Organize Sanayi Bölgesi (OSB) projesi var. Sarayönü OSB, ilçenin ekonomik kalkınması için bir umut olarak görülüyor. 2017’de Sarayönü Belediyesi’nin açıklamalarına göre, OSB projesi 2 milyon 600 bin metrekarelik bir alanda planlanıyor. Bunun 1 milyon 600 bin metrekarelik kısmı belediyeye ait. Proje, 185 parselden oluşuyor; parseller 3 bin ila 50 bin metrekare arasında değişiyor. Şu ana kadar 83 resmi başvuru yapılmış ve OSB’de 10 bin kişinin istihdam edilmesi hedefleniyor. OSB, Konya’ya 25 km uzaklıkta, demiryolu ve İstanbul-Konya yolu üzerinde kurulacak; bu da lojistik avantaj sağlıyor. Mera alanlarının dönüşümü için gerekli onaylar alınmış, proje emin adımlarla ilerliyor. OSB, ilçeye iş, aş, göç getirecek; gençler Konya’ya kaçmayacak. Ama bir sorun var: Sanayi, su demek. Fabrikalar, üretim hatları, işçiler... Hepsi su ister. Sarayönü, içme suyunda bile kıvranırken, sanayinin su ihtiyacını nasıl karşılayacak? Sarayönü, Konya’nın su krizinde ilk patlak veren ilçe olabilir, ama son olmayacak. Musluklardan akan bulanık su, zehirlenme vakaları, tarlaların susuzluğu... Hepsi, bir uyarı. Sanayi hayali güzel, ama su olmadan hayal, kâbus olur. Sarayönü’nün tarım ruhu, sanayiyle dengelenmeli; yoksa ilçenin adı, “Sarayini”den değil, “Susuzönü”nden türeyecek!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mesut Turan Arşivi

Tarih Tekerrürden İbaret mi?

05 Nisan 2025 Cumartesi 06:20

Köpek Meselesini Çinliler Çözer!

12 Mart 2025 Çarşamba 06:10

Suyumuzu Kim Çaldı?

05 Mart 2025 Çarşamba 06:10

Recep Hoca İstifa Et!

17 Şubat 2025 Pazartesi 16:18

Vekilim Çok Yaşa!

12 Şubat 2025 Çarşamba 06:01