1-Adam sünnete göre, usulüne uygun sakalını koymuş, temizce tarayıp bakıyor. Ancak hürmet edilir, gıpta edilir, elinden öpülür.

2-Adam sakal koymuş ammma bakmıyor, kirli, pasaklı, pejmurde… Milleti de sakaldan soğutuyor. Ya adam gibi bak, ya da kes at o sakalı arkadaş!

3-Adam resmi veya özel bir işte çalışır veya çalışmaz. Hususi durumundan, şahsi tercihinden dolayı bıyık da sakal da koymamışdır. Öyle gelmiş öyle gider. Bu adama da bi lafım sözüm yokdur. “Bıyığın sakalın niye var, niye yok?” demem, Allah selamet versin.

4-Adam MHP’lidir. 3 hilale gönül bağlamıştır. 2 kaş 1 de bıyığı aşağı sarkıtıp 3 hilal ideolojisini yaşatır. Yamuk yumuk bukalemunluk yapmaz, neyse odur, herif gibi dolaşır. Kendi tercihidir. Ona da bi sözüm yokdur.

5-Refah Partisi birinci parti, Erbakan Başbakan’dır. Adam konjoktör gereği sakalı koymuş, ön saflarda koşturur. Senden benden hızlı Refahçıdır. Erbakan gitmiş, Refah düşmüş, bizim hızlı Refahçı da ne Refahçılık kalmış, ne de sakal. Ne diyelim bilmem? Daha doğrusu bilirim de söylemem!...

6-AK Parti gelmiş. Kendilerine Milli Görüş’ün devamıyız diyorlar. Lakin geçtim sakalı, müthiş bi bıyıksızlık modası başladı. Hala da devam ediyor. Nerden icab ediyor anlamıyorum?

7-Adam vakti zamanında güzelce sakalını koymuş amma yine konjoktör hazretleri değişmiş. 5. maddedekiler gibi pek sakalı da kesmek istemiyor. Eline makineyi alıp en ince numara hangisiyse -sen di bi santimin onda biri, ben diyim bi milimin beşte biri- sakalı kesmemiş amma öyle bi inceltmiş ki sorma gitsin. Kendine göre “Sakala jilet vurmak haram” inancını hala kaybetmemiş. Bu sakal, “sakal” yerine geçer mi geçmez mi, doğrusu derin bi hocaya sormak lazım diyorum.

8-Yukardakı 7 maddenin hepsine bir sürü isim saymak isterdim. Hepsinin bolca örneği mevcut. Amma derdim şahıslar değil, o yüzden hiç isim vermedim. Yalnız bu maddede açıkca iki isim yazıyorum:

 Birisi Enerji Bakanı Taner Yıldız.  AK Partili, hem de Bakan koltuğunda oturuyor. Mevki makam için bıyığıynan sakalıynan oynayıp durmuyor. Herif gibi ağır azem “Ben neysem oyum” diyor. Helal olsun adama!

İkincisi Diyanet Reisi Mehmet Görmez. Onu da “Sakal koyduğu için” değil, herkesin bıyığı sakalı kesdiği “Bu devirde sakal koyduğu için” seviyorum.

9-Önem ve hassasiyetine binaen bi daha tekrar edeyim: Bıyıklı da, bıyıksız da, sakallı da, sakalsız da benim Müslüman kardeşim. Derdim kılınan tüyünen uğraşmak değil. Ama anlayanlar için bu yazıda hem psikolojik, hem sosyolojik, hem siyasi… epeyce bi tahliller var, o kadar.

10- Bizim Kerem İşkan gibi bir fıkra ile bitirelim:

     Hacemminin çok uzun bi sakalı varmış. Bir gün muzip bi adam sormuş: “Maşallah Hacemmi sakalın da iyi uzunmuş. Akşam yatağa girince bu sakalı yorganın içine mi koyarsın, dışına mı?” Hacemmi ne cevap verdi bilmem amma her gün aklına bile gelmeden mışıl mışıl uyuyan adam o gün akşam yatağa girmiş. Sakalı bi yorganın altına sokuyor, bi dışına çıkarıyor… derken sabaha kadar uyumamış.

Fıkrayı nereye mi bağlayacağız?  Nereye bağlarsanız bağlayın, bağlayamazsanız salık kalsın. Fıkrayı bir yere bağlayacağım diye benim uykusuz kalmaya niyetim yok.