İbrahim Durmuş :Derdi Millet Olmayanın Yolu İllettir!

İbrahim Durmuş :Derdi Millet Olmayanın Yolu İllettir!

Siyasi partilerin Konya’daki il başkan yardımcıları; siyasi görüşlerini, fikirlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.

Gelecek Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Seyit İbrahim Durmuş 

Derdi Millet Olmayanın Yolu İllettir!

Değerli okurlar bugün insanların 20 gün boyunca eve kapatılması kendilerine hiçbir destek verilmediği gibi bugün yarın hükümetin destek istemek amacıyla IBAN numarası göndermesini beklediğimiz bir zaman dilimindeyiz..

 

Bir dönem Türklere geninden dolayı bulaşmadığı iddia edilen, koronavirüs meselesi; şimdi baktığımızda dünyanın nüfusa bağlı en yüksek vaka gösteren ülkeler listesinde bizi birinci sıra yapmıştır.

 

Bu anlamda en başından beri tam bir kapanma gerekliydi.. ancak halkın desteklendiği, vatandaşının göz ardı edilmediği, kapatma kararının ardından 40 madde genelge ile ülke nüfusunun yarısına serbestlik verilmediği, akp ile başkanlarının yönetim kuruluna bir antetli kağıtla izin vermediği.bir tam kapanma gerekliydi..

 

Reel'de adının tam karşılığı tam olmasa da tam kapanma sıfatıyla insanları eve koydular...

 

Destekleyen olduğu gibi eleştirilerde ard arda geldi, bu dönemde eleştirilerin çoğu turizmi açmaya yönelik, Turizm gelirini kaybetmemeye yönelik olduğu tarafıydı..

 

Belki sezon itibariyle alınan karar bu iddiaları desteklemektedir ancak size şöyle çarpıcı bir haber sunmak istiyorum, Biz 19 Mayıs tarihine kadar (ki bu millet, Bu döneme kadar hiçbir dini bayramları es geçmemiştir,)  evlerimizde kalacağız, 

 

*ve bu günlük 400e dayanan ölümler olmayacak, vakalar düşecek hastalar iyileşecek virüsü temizleyeceğiz..*

 

Keşke böyle olsa, keşke sonuçların bu olacağını bilsek değil 17gün

27 gün daha evde dursak..

 

Benim vatandaşım iş yapamıyorum, evime ekmek götüremiyorum diye intihar ederken, bu kadar zor şartlara rağmen bir şekilde evde durup devletine milletine sahip çıkmaya çalışırken...

 

Benim hükümetim yani devletimin başındaki yöneticiler;

 

15 Mayıs 2021 tarihinden itibaren Hong Kong, Çin, Tayvan, Vietnam, Avustralya, Yeni Zelanda, Singapur, Tayland, Güney Kore, İsrail, Japonya, Birleşik Krallık, Letonya, Lüksemburg, Ukrayna, Estonya’dan kara, hava, deniz yolu ile Türkiye’ye gelen kişilerin Türkiye’ye girişlerde PCR testi zorunluluğu kaldırılması yönünde çalışma yapıp onayladılar..

 

Ben vatandaş olarak her şeyden elimi ayağımı çekip evde virüsü yok etmeye çalışırken aynı virüse tabii olan,aynı virüsü fazlasıyla barındıran ülkelerden, benim ülkeme test yaptırmadan gelme lüksü veriyoruz..

 

Nedir bu? kocaman ülke neden bu kadar ucuz, neden kaldırıyoruz test zorunluluğunu? test olduğunda bu ülkeye gelecek olan sayı ne kadar değişir? neden bu milletin aklıyla oynuyorsunuz? neden bu milletin hakkına giriyorsunuz? Bu intihar eden babalar,analar bunların vebalini nasıl vereceksiniz?

 

Türk milletine evde dur bu illetten kurtulalım derken nasıl olurda 16 ülke vatandaşı, benim ülkeme pcr testi yaptırmadan girme Hakkı elde eder..

..

Bir başka konuda destekler..

Biliyor muydunuz dünyada Pandemi döneminde halkına en az desteği veren ülke Türkiye oldu..

 

Artı bunun üzerine, pek değerli yöneticilerimiz; geliri az olan ülkelere maddi destek sağlayacağını açıklayınca Allah razı olsun, İnşallah o ülkelerin arasında bizler de varız diye dua eder olduk..

 

Şu gelişmelere bir bakar mısınız.. vatandaş içerde, dışarıdan gelen test yaptırmadan gelecek..

Vatandaşın içerde ekmeğe ihtiyacı var, paraya ihtiyacı var ama başka ülkelere yardımda bulunacağız..

 

Dünyaya şirin görünmek mi daha önemli milletinin arkasında durup onların dertlerini bertaraf etmek mi..

 

Dünya lideri olabilme çabası mı gerekli milletinin lideri olup milletinin gönlünün lideri olarak kalmak mı..

 

Bu soruların cevaplarını sizlere bırakıyorum..

 

Yine pandemi döneminde bir başka konumuz hainlik..

 

Ne kadar farkındasınız bilmiyorum! 

artık yurtdışında yaşayan Türkler Türkiye'de hükümet aleyhinde bir söylemle bulunduğun zaman alalen arayıp, yazıp, hain misin? fetö'cü müsün? şeklinde ibareler kullanıyorlar..

 

Tabii onların tuzu kuru yaşadıkları ülkede kazandıkları asgari ücret 1600 Euro Benim ülkemde 16.000 TL yapıyor..

 

Avrupa'da en pahalı gidiş-dönüş uçak biletini 2000 TL alırsın, 8000 TL burada paşalar gibi harcama yapar Yine Türkiye bedeli ile 6000 TL cebinde koyarsın (yaklaşık 600 Euro)

 

Hainliğin anlamı değişti ülke ekonomiyi eleştirdiğin zaman,hükümete herhangi bir şey söylediğin zaman, siyasi bir kurum haline gelen diyanet'in saçma fetvalarına tepki verdiğin zaman, çok garip ki seçme-seçilme hakkını kullanmaya çalıştığın zaman, ve onun tarafında değilsen hainsin.. 

 

Sonradan onun tarafına geçtiysen doğruyol bulmuşsun..

 

Onun yanındayken rezilliklerine katlanamayip ayrıldıysan ümmeti biliyorsun..

 

Türkiye'deki siyasilerin busöylemleri ile Avrupa'da yaşayan gurbetçilerin söylemlerinden bir an önce kurtulmalıyız.

 

Derdi millet olmayanın yolu illettir,. 

 

Önceliği kendi vatandaşı olmayanın sonu ise ileride aynısını yapacaklara örnektir..

..

Gelecek günlerin aydınlık olmasını, geleceğimizin peşkeş çekilmeyeceği güzel günlerin gelmesini istiyoruz.

 

Kalemlerin satılmadığı, insanların yardıma muhtaç kalmadığı, kazandıkları ile yaşamlarının idame edildiği Türkiye istiyoruz.

 

Çok şey istemiyoruz, istediğimiz tek şey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak değer görmek.. 

En kötü ihtimalle bu ülkede olmak değil, burada olmanın en güzel ihtimal olduğu günleri görmek istiyoruz..

 

Tüm bu görmek istediğimiz duygularla, yüce türk milletini saygıyla selamlıyor, Gelecekte bu dileklerin sıradan yaşam şekli olmasının umuduyla yaşıyoruz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum