Muammer Çelik

Muammer Çelik

Hayrettin Karaman ve İncili Çavuş

Hayrettin Karaman ve İncili Çavuş

Hayrettin Karaman Hoca’nın son günlerdeki yazılarından (konuşmalarından) önemli birkaç sonuç çıkardım, onları sizinle paylaşmak istiyorum.

Birincisi: Bu ifadeler, hatta bu üslup size yakışmadı, yakışmıyor. Bir ilim adamı olarak, profesörlük unvanına sahip olmuş birisi, üstelik İslami ilimlerde çok fazla bilgi sahibi birisi olarak; ilim adamına yakışmayacak biçim ve derecede basit, fikri alt yapıdan mahrum bir görüş ileri sunulmuştur. Yani tabirimi hoş görün ilkokul çocuğunun yapmayacağı bir yanlış yapılmıştır. Birisi adına, birileri adına veya iktidar ve iktidardakiler adına gerçeklerden vaz geçmek akıl karı değildir. Bütün çocuk (anasınıfı  dahil) filmlerinde asla yalan söylememeleri gerektiği vurgulanır, nasihat edilir. Dolayısıyla yalan söylemenin kötü bir şey olduğunu çocuklar bile bilirler.
İkincisi: Hayrettin Hoca malumun ilanını yapmıştır. Bilinen gerçeği söylemiştir. Önce “iktidara zarar verecekse” ifadesinin buraya kadar olan bölümünde bir şey yok. Bundan sonra “gerçekleri söylemek caizdir diyemem” diyerek bir şeyler ima ediyor. Neymiş acaba bu gerçekler ki iktidara zarar versin? Demek ki gerçekler (acı gerçekler) iktidarın anasını ağlatacak, acı gerçekler gizlenip yalan söylenecek. Bu da bu iktidarın boynuna gizlice ip geçirmek demektir.
Üçüncüsü: Tarihte yaşanmış ve darbı-mesel olarak anlatılan bir olay var. Padişah İncili Çavuş’a der ki: “İncili Çavuş, bir suç işle ki; sonra (dilediğin özür) özrün kabahatinden büyük olsun.” O da “tamam padişahım” der. Bir gün padişaha edepsiz bir el hareketi yapar. Padişah: “Bire edepsiz ne yapıyorsun?” deyince; İncili Çavuş: “Özür dilerim padişahım, seni sultan hanım sandım,” der. Bu özür kabahatinden de büyüktür. Ama padişaha bunu bir zorunluluktan yaptığını izah eder.
Hayrettin Hoca’da savunmasında “İktidar zaten çürük gemi bir darbede biz vurup ta iyice batmasın.” ifadesiyle özrü kabahatinden büyük bir savunma yapmıştır.
Dördüncüsü: İslam fıkhı ve Müslümanca bakış açısıyla olaya baktığımız zaman son derece sakıncalı, hatta tehlikeli ve de “cahilce” bir değerlendirmedir. Bu konuda ne Cenabı Allah Kur’an’ında buna izin verir, ne de Allah Resulü izin verir. Kur’an’da Cenabı Allah “kefara” fiilinden çok “kezebe” fiilini kullanır. Yani kafirin kafirce yaptığı zulmünden çok, yalancının yalanından bahseder, Allah. Çünkü;  kafirin Allah, peygamber ve Kur’an hakkında söylediğinin % 99 u yalan ve inkardır. Ama hem Müslüman hem de yalan söylüyorsa işte bu çok kötü. Kafirler din konusunda zaten yalancıdırlar, bir de Müslüman olduğunu iddia edenler de yalan söylerlerse; o zaman dünyada en çok görülen suç ve suçlular; yalan ve onu işleyen yalancılar olur. Onun için peygamberimiz “Müslüman asla yalan söylemez.” buyurmuşlardır. Onun için Cenabı Allah sadece Rahman Sure’sinde 30 kez yalancıları yermiştir.

Beşincisi: Hayrettin Hoca bu konuşmasıyla kimseye yaranamamıştır. Bir kere ilk başta ak partililer bu konuşmadan rahatsız olmuşlardır. İslami duyarlılığı olan kesim de bundan hoşnut olmamıştır. İslami ilimlere vakıf olan samimi, ihlaslı, takva ehli ilim erbabı da bu düşünceden beri olmuşlardır. Zaten sol kesim sizi iktidar destekçisi(………) görürler. Peki kime yaradı? Hiiiç.
Altıncısı: Bu olayın bir de iyi yönü var. Ülkemizde binlerce hacı-hoca ve sözde bilim adamlarının Hayrettin Hoca’nın açıkça söylediğini söylemeden zaten hayatlarıyla yaşıyorlar. Üstelik bir de camilerde yalan söylemenin kötülüğü üzerine vaaz veriyorlar. En azından Hayrettin Hoca “iktidara (üzecekse) zarar verecekse, doğruları söylemek caizdir diyemem.” gibi dolambaçlı bir cümleyle kendini açık ediyor. Zaten ondan sonraki savunması tam bir garabet olmuştur.
Yedincisi: Bütün bunların sonucu olarak; Cenabı Allah hak eden bir kulunu rezil edecekse işte böyle rezil eder. Bir kere bataklığa düşmeye görsün debelendikçe batar. Halbuki ağırlığınla, ilim adamı vakarınla dursan; Allah’ın ve onun Resulünün yolundan hiç sapmadan-yamulmadan onlar için cehdü-gayret göstersen de hepimiz senin ilminden yararlanıp, elini öpseydik olmaz mıydı?
İlahi Hayrettin Hoca! Seni böyle acaip ve garaip, trajikomik işlerle uğraşır görmek, bizleri üzüyor. Cenabı Allah’tan hepimize akıl ve feraset vermesi dileğiyle, maasselam.
                                                                       

                                                                    

                                                           
                                                              
   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muammer Çelik Arşivi

Arefe

27 Haziran 2023 Salı 07:00
SON YAZILAR