“Vela tehafûhüm vehafûnîî ya da Vela tağşevhüm vağşevnîî” “Benden korkun, onlardan korkmayın. Onlardan korkmayın haşyet duymayın, benden korkun.” (Bakara:150)

Reklam alamama korkusuyla ya da para kazanamama korkusuyla haksızlık karşısında susmak haramdır, dilsiz şeytan olmaktır.

Adamın soyadında bir halavet yok. Şöyle ki; her şeyi iyi doğru bildiğini zannediyor, ama iş hiç te öyle değil. Onun zannettiği gibi ya da onun içinde gizlediği sır gibi değildir hakikat.

Ne yapsın Merhaba Gazetesi, haberi yayınlamasın mı? Ya da çarpıtarak, yanlı olarak mı yayınlasın? Her iki yönüyle de haramdır, günahtır. Birincisi doğruları hakkı gizlemek lanet sebebidir. İkincisi ise; yalan haber, yanlı haber yayınlasa ihanetten, yalancılıktan, iftiradan, menfaatçilikten, ahiret inancına ters davranmaktan...vb. (bi 20 tane sayabiliriz) hepsinden günaha girmiş olur.

Bu şahsın inancını, ihlasını, karakterini, huyunu-suyunu bilmiyorum. Belki de bu konuda hiç ummadığımız bir ayrı yerden hareket ediyordur. Fakat görünen o ki bile bile bir haksızlık ve günah işliyor olarak gözüküyor.

Sevabın da günahında derecerleri, etkisi-tepkisi ve kabulü-reddi vardır. Şunu demek istiyorum: Bizim zaman-zaman işlediğimiz günahlarımız şahsımızda kalan günahlardır. Namazı unutma veya terk, geciktirme gibi... Bunlar kendimizi bağlar günahlardır. Bundan daha ağırı kul hakkına girmektir. Birinin canını yakma ona zarar vermedir. Bundan daha ağırı, daha şiddetlisi kamuya; kamu malına zarar vermektir. Hele-hele en şiddetlisi hazineye el uzatmaktır. Sevaplar da böyle derece derecedir. Örneğin: cumhurbaşkanının günahı ve sevabı ile sıradan vatandaşın günahı yerine göre çok farklıdır. ülke kurtarır ve ülke batırır.

Şimdi haberlerden okuduğumuz kadarıyla Yukarıda saydığımız suçun birkaç tanesi birden işlenmiştir. Belki bugün mer-i hukuktan ya da torpilli yanlı hukuktan yanlı-bozuk hukuktan dokunulmuyordur. Ama benim okuduğum bildiğim ve gördüğüme göre hem kul hakkı, hem haksızlık, Yanlı davranma, hem insanları veya bir grubu ötekileştirme (kamu suçu) hem de haksızlığa yanlışa göz yummaya zorlama olarak en az 5 tane suç (Allah katında günahı hak eden suç) işlenmiştir.

Birçok insan grup taassubuyla, grup fanatizmiyle karşı tarafa saldırır. Kendi tarafını koruyup kollama adına karşı tarafa haklı-haksız saldırır. Yine çoğu zaman bunu kendi iradesiyle yapar. Yukarının bundan haberi bile olmaz, ama bir de Allah'ın Peygamberin hatırını, ahireti, cenneti cehennemi, hesabı, mizanı unutarak sırf birinin/birilerinin gözüne girmek için ne yapacağını şaşıranlara da Allah akıl şuur versin.

Her zaman mutlak manada hakkı tutanlar, haktan yana olanlar, taviz vermeyenler, eğilmeyenler kazanırlar. Geçici zararlar Allah'ın izniyle aşılıp düzelir, daha bereketli bir durum hasıl olur. Ama yanlış yolda koşanlar, yanlış yapanlar onmazlar, belalarını bulurlar. Dünyada rezil olup hüzünlü bir hayat, ahirette de daha şiddetli azaba uğrarlar.

Biz geçmiş dönemlerdeki şu-bu iktidar partili ve belediye yetkililerinden yanlı ve haksız davranışlar ve yanlı tutumlar çok gördük. Ne oldu şimdi? Onların bir çoğu toprağın altında. Diğerleri de mezarın kapısının ağzında beklemektedir. Allah ihmal etmez, imhal eder.