Nazmiye Gülbaş
Cumhur Reyonu Yalanlandı
Birkaç gün önce ''Türkiye genelinde zincir marketlerde ''Cumhur Reyeno "kurulacağı iddiası sosyal medyada gündem oldu. İktidara yakın neredeyse tüm haber siteleri dahil pek çok haber sitesinde yer aldı bu haber. Hemen akabinde İletişim Başkanlığı tarafından ''Cumhur Reyonu Projesi'' iddiası yalanlandı. Yapılan açıklamada konunun sadece bir köşe yazısında öneri olarak sunulduğu, herhangi bir devlet politikası veya uygulama olmadığı ve iddiaların dezenformasyon içerdiği vurgulandı.
Bu 'iddialar' ilk önce Yeni Şafak tarafından duyurulmuş ve şöyle verilmişti: ''proje kapsamında büyükşehirler ve diğer bölgelerde devlet depoları kurulacak. Marketlerdeki Cumhur Reyonu köşeleri, pazar esnafı ve yemek fabrikaları, ürünlerini bu devlet depolarından temin edecek. Tüm dağıtım tek merkezden yapılacak, aracı zincir ortadan kalkacak. Ürünler maliyetine yakın fiyatlarla satılacak; gerekirse devlet sübvansiyonu devreye girerek fiyatlar daha da düşürülecek. Özel marketler de rekabet gereği fiyatlarını aşağı çekmek zorunda kalacak. Böylece dar gelirli vatandaşın gıda güvenliği güçlenecek, yemek fabrikaları ve pazarcılar da ucuz ürünle halka hizmet sunacak. Devlet, piyasada adeta “altıncı büyük market” rolünü üstlenecek.''
İletişim Başkanlığı bu haberi yalanladı o halde Yeni Şafak ateş olmayan yerden duman mı çıkarmış oldu? Yoksa muhtemelen AKP içinde konuşulan önerileri mi duyurdu?
Ortada fol yok yumurta yoksa '"Cumhur Reyonu halktan yoğun ilgi gördü'' diye haber yapılır mı?
Hükûmet Yeni Şafak vasıtasıyla halkın nabzını mı yokladı ya da zincir marketlere bir nevi mesaj mı verildi veya kamuoyundan gelen büyük tepkiler üzerine bu projeyi İletişim Başkanlığı vasıtası ile yalanlandı mı? diye başka iddialar da var!
Gerçi devlet sıradan bir şirket midir ki marketlerde reyon açsın, öyle değil mi?
Esasında Tarım Kredi Kooperatifleri de bir nevi aynı işi görmüyor mu? Tarım Kredi Kooperatifleri'nde de satış yapılıyor. Ayrıca Tarım Kredi Kooperatifleri'nin seçimleri kazanmak için bu vesileyle çok büyük zarara uğratıldığı iddiaları ortalıklarda dolaşmıyor mu? Tecrübe edilen tecrübe edilmez sanırım. Gerçi belli olmaz!
Türkiye genelinde zincir marketlerin 55 binden fazla şubesi varmış. Küçük kasabalarda, neredeyse en ücra köşelerde bile üç harfli marketler mevcut. Malum pandemi dönemi tüm halk pazarları ve bakkallar zorunlu olarak kapatılmış, zincir marketler ise hafta sonları bile açık kalmıştı. Kârlarına kâr kattılar...
Onlara bu imkanı kimler verdi?
Köylerde dahi ekmek, süt-yoğurt, yumurta zincir marketlerden satın alınıyor. 70-80 yıldır yanlış uygulanan tarım ve hayvancılık politikaları ile kırsal kesimde yaşayanların oranı yüzde yediye kadar düştü. Büyükşehirlerde yaşayanlardan tekrar memleketine, köyüne dönenler oluyor lakin bunun ne oranda olduğu henüz belli değil. Ayrıca memleketine, köyüne dönenlerin geneli emekliler. Bu da tarım ve hayvancılıkta iş gücüne katkı sağlamıyor.
Dile kolay AKP yaklaşık çeyrek asırdır iktidarda ve bizler bugün zincir marketlerde 'Cumhur Reyonu Projesi'' iddialarını konuşuyoruz. Zamanında Tarım, hayvancılık doğru politikalarla desteklenmiş olsaydı şimdi bu iddiaları konuşuyor olurmuyduk?
Tarım bir ülkenin en stratejik silahıdır fakat kırsal alanda olanların oranı %7 maalesef! Onun da çoğu yaşlı ve gençler tarıma sıcak bakmıyor. Hadi bu oran olsun olsun %10 olsun. Bu yeterli olur mu, akıl işi midir bu kadarcık oran?
Türkiye'nin milli bir tarım politikası yok, bu bazılarına iddialı gelebilir lakin Türkiye seksenli yıllarda Avrupa'ya tarım ürünleri, Ortadoğu'ya canlı hayvan ihraç eden, dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden biriyken son yıllarda buğdaydan mercimeğe, nohuttan pirince çok sayıda ürünü, eti ve üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen balığı dahi ithal ediyor. 2006 yılında çıkarılan ''Tohumculuk Kanunu'' ve 19 Ekim 2018 tarihinde “Yerel Çeşitlerin Kayıt Altına Alınması, Üretilmesi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmelik” tarıma faydadan ziyade zarar vermiş gibi. Bu konuda çok büyük iddialar var ve bu durum birkaç kelime ile izah edilemez.Hem bu politik ortamda düşüncelerimizi ifade ederken eleştiri ve meramımızı rahatça anlatabilir miyiz? O da ayrıca tartışılır!
Durum böyleyken diğer dikkat çeken bir durum ise 7 Mayıs 2019'da Bill ve Melinda Gates'in "Gates Vakfı" ile Dışişleri Bakanlığı arasında “Etki Hızlandırıcı Pilot Uygulama Belgesi” imzalanmış olmasıdır.[*] Belgenin dikkat çeken yönü "tarımsal kalkınma" alanında Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Gates Vakfı'yla işbirliğini kapsıyor olmasıydı.
Birkaç yıldır orman yangınlarında büyük bir artış olması dikkat çekmiyor mu?
Neyse orman yangınları mevzusu çok su götürür, başka yazıya bırakalım.
Dua ile...
Kaynak: [*] https://www.tr.undp.org/content/turkey/tr/home/presscenter/articles/2019/05/suerdueruelebilir-kalknma-amaclar-cin-etki-artrc-bueyuek-adm.html





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.