Bu yasa yerel basını yok etmek istiyor 

Bu yasa yerel basını yok etmek istiyor 

Gelecek Partisi, Cumhur İktidarı’nın çıkaracağı ‘Dezenformasyon Yasası’na karşı harekete geçerek, Ankara’da bulunan pek çok medya temsilcisini ziyaret etti.

Gelecek Partisi, Cumhur İktidarı’nın çıkaracağı ‘Dezenformasyon Yasası’na karşı harekete geçerek, Ankara’da bulunan pek çok medya temsilcisini ziyaret etti. Gelecek Partisi, söz konusu yasa teklifinin özellikle 29. Maddesinin ifade özgürlüğüne ciddi bir darbe indirdiğini, bu yasanın adının ‘Hapsetme Yasası’ olduğunu kaydetti. Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Ayhan Sefer Üstün ve Prof. Dr. Serap Yazıcı, Cumhur İktidarı’nın çıkarmak için kolları sıvadığı Dezenformasyon Yasası’na ilişkin bir açıklama yayınladı. İfade özgürlüğünü muğlak ifadelerle doğrudan ortadan kaldıracak yasaya karşı Gelecek Partisi harekete geçerek ‘Hep birlikte bu yasaya dur diyeceğiz’ iradesini gösterdi ve bu kapsamda Ankara’da temsilciliği bulunan pek çok gazete-medya temsilciliklerini ziyaret etti. Ziyaretleri gerçekleştiren Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, gittiği tüm adreslerde bu yasanın ‘Hapsetme Yasası’ olduğuna önemle vurgu yaptı. Selçuk Özdağ’a ziyareti sırasında, Parti Politika İzleme Kurulu Başkan Yardımcısı Gülnur Hayran, Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcıları Hakverdi Altuğ, Ali Burak Topaloğlu ve Ergün Peker eşlik etti. Özdağ, ziyarette bulunduğu medya sektör temsilcilerine başta Genel Başkan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu olmak üzere, Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün ile İnsan Hakları’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Serap Yazıcı’nın selamlarını iletti.   “İktidar yine her zamanki bildik numaralarından birini yaparak adına “Dezenformasyon Yasası” dediği aslında sosyal medyaya sansür getiren “elma şekeri içine zerk ettiği zehirli” bir yasa teklifini meclisten geçirmek üzere” diye sözlerine başlayan Özdağ, uzun zamandır artarak devam eden sansürcü anlayışın dozajının arttığını kaydetti. İktidarın, en baştan beri geçmişte tatbik edilen ne kadar yanlış uygulama varsa, hepsini kendi siyasetine malzeme yaptığını belirten Özdağ, “İktidar bunları sömürme ve üstüne yeni sömürü alanları oluşturma konusunda da her türlü olguyu araçsallaştırmaktadır.  Bu konuda çok mahir ve ince bir strateji uygulamakta olduklarını da itiraf etmeliyiz” dedi. Özdağ, “Bu iktidar herhangi bir konuda düzenleme yapacağı zaman önce o meseleyi çözümsüz ve içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. İnsanların illallah demesini ve mağduriyetlerin çoğalmasını bizzat körüklüyor ve yol veriyor.  Sonra bu sorunu da ben çözerim diyerek ortaya çıkıyor ve bir kurtarıcı  edasıyla aslında kendi elleriyle büyüttüğü meselelerin üstünde sörf yapıyor. Tıpkı uzunca bir süredir aslında CB hakaret vs iddiaları vs gibi birkaç konu dışında müdahale etmediği sosyal medyadaki kakafoni gibi.  Sosyal medyayı, yandaş ve trolleri ile domine ederek yalan, iftira ve haysiyet cellatlığı ile bu  keşmekeşi körüklediğini bizzat ortaya çıkan itiraflardan ve kendi beyanlarından biliyoruz.  Ama konunun içeriğinden haberi olmayan vatandaşlara sanki iyi bir şey yapılıyormuş algısı ile adına sosyal medya düzenlemesi yerine dezenformasyon yasası diyerek mağdur vatandaşlarımızın gönlünü okşuyor.  İktidar, İnsanların ve belli bir çoğunluğun iyi bir şey yapılıyor hissi ile tamam yahu, bu haysiyet cellatlığına bir son vermenin zamanı gelmişti zaten diyeceği elma şekeri görüntüsü altında zehirli bir tatlıyı topluma dayatıyor. İktidar her konuda olduğu gibi bu düzenleme ile de kendi taraftarlarının yalan ve iftiralarına kayıtsız ama muhalif kesimin doğrularına ceberut bir pratiği hayata geçiriyor” ifadelerini kullandı.

YEREL BASINI YOK ETME ÜZERİNE KURGULANMIŞ

Söz konusu yasa teklifinin bir başka dikkat çeken tehlikesinin yerel basını yok etme üzerine kurgulandığını da vurgulayan Özdağ, “Cumhur Partisi her geçen gün halk nezdinde zayıflarken devlette ve bürokraside güçlenmek için siyasi mühendislik yoluna ve zaman zaman da kanuni düzenlemelere ihtiyaç duymakta. Hangi iktidar ayakta kalmak için siyasi ve kanuni mühendisliklere başvurduysa yıkılmıştır. Bu iktidar da gelecek dönem olmayacağının işaret fişeğini bir yandan seçim kanunu ile bir yandan bu dezenformasyon yasası ile göstermiştir.Elbette sosyal medyanın bir düzenlemeye ihtiyacı vardır ama bunu yaparken elma şekerinin içerisine zehir zerk etmişler; - Bir, ilanları azaltarak yerel medyayı ortadan kaldırmak istiyorlar, medyada tekelleşmeye gidiyorlar zaten çoğu kurumu arka bahçeleri yapmak isteyip başardılar. İki, dezenformasyon yasasının 29. Maddesi ile kendilerini destekleyen gazetelerin, internet medyasının yapmış olduğu hatalarını görmeyip muhalefetin piresini deve yapmak istemektedirler. Bu yasa ile konuşmayın, susun diyorlar. Bu sansür yasası da değil, susturma yasası da değil bu gazetecileri ve siyasetçileri hapsetme yasası. Konuşan biz olalım siz bizi takip edin diyorlar, oysa Cumhuriyet, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister. Basın özgürdür, asla hapsedilemez, siyasetçiler de asla susmaz” dedi.

HABER MERKEZİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.