Malum, 1914-18 arası 1. Dünya Savaşı, 1939-45 arası da İkinci Dünya Savaşı olmuştu. 1.Dünya Savaşı sonrası Osmanlı yok olmuş, 2. Dünya Savaşı sonrasında 1945’te de güya savaşları engellemek üzere Birleşmiş Milletler kurulmuştu.

 1945’ten 2014’e 60 yıla yakın zaman geçmiş. BM sayesinde sanki dünyada 60 senedir savaşsız bir zaman geçmiş demeyi gönlümüz çok isterdi ama heyhat, son 60 senede belki 60’tan fazla savaş oldu ve halen de olmaya devam ediyor.

Osmanlı gitti, dünyanın da çivisi çıktı. BM denen kuruluş ta sadece büyüklerin kuklası olmaktan başka işe yaramıyor.

Başlıkta “dünya savaşı” tabiri kullandık. Tabi “savaş” ayrı, “dünya savaşı” ayrı ama bir savaşın normal “savaş” mı, yoksa “dünya savaşı” mı olmasına nasıl karar veriliyor, doğrusu tam da belli değil.

Herhalde iki ülke arasındaki anlaşmazlıklar sonucu yapılan ve az sayıda insanın ölüp yaralandığı savaşlara “dünya savaşı” diyemeyiz. Ancak iki-üç-beşten… daha fazla ülkenin dahil olduğu ve yıllarca sürüp, pek çok insanın öldüğü, kıtalara yayılan ülkelerin harap olduğu savaşlar ise dünya savaşı oluyor.

Şu son IŞİD olayına baktığımızda olay sanki Türkiye-Suriye-Irak üçgeninde bölgesel bir savaş gibi, ama  gidişata derinlemesine bakınca olay o kadar da basit değil. 

Bir kere taraflardan birisi sadece bir örgüt gibi görünüyor ama karşısında tabiri caizse 7 düvel hatta bırak 7’yi 8’i, 50’den fazla düvel birleşmiş hücum ediyor. Hem de öyle ufak-tefek devletçikler değil, başını Amerika’nın çektiği hepsi koca koca gelişmiş ülkeler. İşin içinde İngiltere, Fransa da var, Avustralya, Kanada da…

Hal böyle olunca ve bir de en yetkili ağızlar “Bu savaş 30 yıl sürer” gibi garip açıklamalar yapınca insan ister istemez soruyor: Bu savaş ne savaşı? Bölge Savaşı mı, Dünya Savaşı mı, Din Savaşı mı, Mezhep Savaşı mı, İstihbarat Savaşı mı, Filler Savaşı mı, Karıncalar Savaşı mı, Haçlı Savaşı mı, Müslüman-Gavur savaşı mı, Müslüman-Müslüman savaşı mı? Ne bu Allah aşkına?

Hele hele IŞİD denen ucübenin bayrağında da Lailahe illallah, ona karşı savaşan ittifakın içinde yer alan Suudi Arabistan’ın bayrağında da Lailahe illallah yazısını görünce insanın kafası iyice karışıyor. Kim kiminle savaşıyor? 

Ülkesini ve bölgesini bu hale getiren, vatandaşlarını sağda solda dilenci, mülteci yapan, sonra da Amerika’nın gelip ülkesinin toprağına, insanına bomba yağdırmasından memnun olduğunu söyleyen Esed hala kendisini devlet başkanı mı zannediyor acaba? 

Ya Irak…  Başı, sonu kim, çocukluğumuzda atlaslarda gördüğümüz, okuduğumuz sınırlar ne alemde, hala var mı o sınırlar?

Haberlere bakıp Amerikan uçağı bir bomba atıp ta aşağıda dumanlar yükselince benim içim kan ağlıyor.  O toz duman içindeki toprak İslam toprağı. Yıkılan bir Müslüman evi, Müslüman tesisi. Ölenler hatalı veya hatasız Müslüman. Kim, ne uğruna ölüyor acaba?

Bu savaşın kazananı, kaybedeni kim?

Niçin Batı’nın devletleri, şehirleri, evleri, parkları, fabrikaları yerli yerinde duruyor da İslam aleminin her yerinde kan, savaş, anarşi, yıkım, ölüm… var?

Bizi, İslam dünyasını hangi karanlık el karıştırıp duruyor?