31 Aralık 2025 Miladi Yılbaşı (Mutlaka okumalısın en azından zararın olmaz)

Hayret, bizden olmayan ne varsa hepsine sahip çıktık. hristiyan dünyasının yılbaşını hatırlarken, bizim yılbaşımızı unuttuk.
Peygamberimizin (sav), Mekke-i Mükerreme’den, Medine-i Münevvere’ye hicreti, biz Müslümanlar için hicri yılbaşıdır.

Batı dünyası, yani Yahudiler ve Hristiyanlar bugün bir bataklığın içinde debelenip duruyorlar. Önce Yahudiler Tevrat’ı, sonra Hristiyanlar İncil’i bozmaya çalıştılar. Tevrat’ta ayetlerin bazılarını gizlediler. Kendi sözlerini ilave ederek, yeni din oluşturmaya çalıştılar. Hristiyanlar da İncil’i bozmaya çalışarak, Allah (cc) üçtür (Haşa) dediler.
Kuran-ı Kerim’de, Allah (cc) üç (Haşa) diyenler kâfirdir. Biz böylece inandık ve iman ettik.
Bozmaya çalıştılar diyorum, çünkü bozamazlar, sözler Allah’ındır (cc) Kendi uydurduklarına, din dediler. Kendilerini ve insanları kandırdılar.

İcat ettikleri beşeri sistemler, sosyalizm, komünizm, kapitalizm ve ne kadar izm varsa, hepsi eşyayı putlaştırdılar. Kadın cinsini de yozlaştırdılar. Sonuç, sapık bir toplum oluştu.
Bize dönelim, Tanzimantla birlikte, günümüze kadar gelen süreçte, onlara benzeme adına yapmadığımız bayağılık kalmadı. Günümüzde, Dinini, Kitabını, Peygamberini (sav) inkar eden, her haliyle onlara benzeyen bir toplum olduk. Huzur var mı? Yok. Zengini, fakiri hiç kimsede huzur, kanaat yok. Adeta insanlar, kendilerinin mallarını mülklerini putlaştırdılar. Karun gibi zengin olanlarla, açlıktan ölenlerin dünyası olduk.

Önce tarihimizi unutturdular. Sonra dinimizi kötülediler. Yabancıların yazdığı tarihleri tercüme ettiler. Film ve dizi yapıp, para kazandılar. Bunların hepsi yalandı. Tarihi gerçek olan şu dur ki; Mikrobu bulan, dünyanın yuvarlak olduğunu keşfeden, enlem ve boylam meridyenlerin hesabını yapan, dört işlemi ( toplama, çıkarma, bölme, çıkarma) bulan İslam âlimleridir.
Konumuza dönecek olursak özetle; Hristiyan ve Yahudilere benzemek, onların yaptığı İslam dışı hareketlere uymak, haramdır ve yasaktır. Onları dost edinmek ve onlara benzemek Kuran-ı Kerim’de birçok ayetlerde yasaklanmıştır. Bu azgın batı dünyası yılbaşı, anneler günü, babalar günü vesaire icat ederek, tüketimi israf alışkanlığını normal hale getirdiler. Bütün bunlara uymak, küfre kapı aralar. Çünkü onların yaptığını yapmak, onlara muhabbetin işaretidir. Bu da yasaktır.

Peygamberimiz (sav) hayatında, özellikle, Medine-i Münevvere’de Yahudilerin yaptıklarını yapmayı, kesin yasaklamıştır.
Hz. Ömer (ra) orduyu sefere gönderirken, kıyafetlerinin ve giyinmelerinin, hristiyan ve yahudilere benzememesini, dikkatli olun diye uyarmıştır.

Bosna Herkes devlet başkanı harp esnasında, bir askerin gelerek, efendim sırplar, çocukları, ihtiyarları ve kadınları öldürüyorlar, biz de aynısını yapalım diyen askere, “ Bizim muallimimiz, Peygamber (sav). Biz onların yaptıklarını yapsak, onlardan farkımız kalmaz. Biz savaş meydanında değil, onlara benzediğimiz zaman kaybederiz.”

Özetle; Bir Müslüman yılbaşını kutlayamaz. Kutlarsa, kendine yazık eder ve kendisine mahşerde şöyle sorulur, Kuran-ı Kerim’i dinlemedin, onların yaptığını neden yaptın? Biz, onların kâfir olduklarını, size haber vermedik mi diye sorulacaktır.
Yuşa B. Nuh (as) Peygamberimize, Cenabı Hak vahiy etti ki: “ Senin ümmetinden, abid olanlardan ( ibadetine bağlı ) 40.000, asilerden de 80.000 kişiyi helak edeceğim.
Yuşa B. Nuh (as), Ya Rabbi, asileri anladım. Ya abidlere ne oldu? Cenabı Hak cevaben, “ Onlar da asilerle oturup, kalktılar. Onlara benzediler. Onların yaptıklarına hiç itiraz etmediler. Helak olmayı hak ettiler.” Böylece Yuşa B. Nuh (as) Peygamberin kavmi de helak oldu.
Değerli okuyucu, daha neyi yazmamızı istiyorsun? Bu misal bizi etkilemiyorsa, başka ne etkiler?
O zaman; Bu gece yapılacak iş, yatsı namazını kıldık, ailemizi topladık. Onlara Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şerif üzere bir sohbet yaptık. Tv, internet ve cep tlflarını kapattık. Erkenden yatıp, gece kalkıp, teheccüd namazı kılıp, gözyaşları içinde Ümmet-i Muhammed’e bolca dua edelim.
Aksini düşünürsek, ecel nerede, ne zaman, saat kaçta, ne ile meşgul olursak olalım gelip bizi bulacak. Sakın bu tv başında olmasın.

Peygamberimiz (sav); “ Kim nasıl yaşarsa, öyle ölür, nasıl ölürse, öyle dirilir. “ buyurmuştur. Mahşerde dinsiz, imansız yayınlar yapan bir tv ile elinde dirilirsen, sen de üzülürsün, Müslümanlar da üzülür.
Hz. Sevban (ra), Peygamber (sav) yanında bulunan, cemaate devam eden bir sahabe idi. Bir gün beti benzi atmış olarak, Peygamberimize (sav) geldi. Peygamberimiz (sav) sordu. Hasta mısın?, hayır Ya Resülallah, camide senden ayrılıyorum, eve gidince, hemen geri dönmek geliyor içimden. Seni çok seviyorum. Peygamberimizin (sav) bu sahabeye cevabı; “ Mahşerde kişi sevdiği ile beraberdir.”
Allah (cc) aşkına, söyleyin Peygamber (sav) sevgisiyle uyanmak mı?, yoksa dine, imana, ahlaka küfreden dizilerle mi uyanmak istersiniz?

Sonra, okumadım, duymadım demek yok. İşte, biz yazdık, sen de okudun. Kararın nefs değil, İslam olsun.
Dinimize aykırı olan, batıdan bize geçen, uydurma ne kadar anma töreni, festival varsa hepsini reddediyoruz. Reddedenlere selam olsun.
Hoşça kalın. Allah’a (cc) emanet olun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sizlerden Biri Arşivi

Okuyamadığınız Altın Sözler

22 Aralık 2025 Pazartesi 09:38

Akıl mı Vahiy mi?

17 Aralık 2025 Çarşamba 00:10