Son günlerde Türkiye’nin gündemi uyuşturucu oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı uyuşturucu soruşturması son haftalarda birçok ünlüyü kıskacına aldı. Birçok tanıdık yüz ifadeye çağrıldı, bir kısmı gözaltına alındı. Gündem haberlerinde sık sık uyuşturucuyla alakalı gelişmeleri izliyoruz ama neyi izleyemiyoruz? 2026 yılı için belirlenen açlık sınırının altında kalan asgari ücret tartışmalarını izleyemiyoruz, DEAŞ'a yönelik düzenlenen operasyonda haince bir saldırıda şehit verdiğimiz 3 polisimizi izleyemiyoruz.

Elbette uyuşturucuyla mücadele önemli bir konu. Bu alanda atılan her adım toplum sağlığı için de hayati önem taşıyor. Ancak, bu konuyu gündemimize öyle yerleştirdik ki, asıl sorunlardan uzak kalıyoruz. Milyonlarca çalışanın ay sonunu nasıl getireceğini, kirasını, faturalarını nasıl ödeyeceğini konuşan yok. Rakamlar konuşuyor sadece ama hayatın gerçeğinden bihaber siyasiler milyonlarca insanın yaşamını etkileyecek kararlara özgüvenle imza atıyor.

Terörle mücadelede verilen canları konuşmuyoruz. Artık 50 saniye bile sürmeden altyazıda 3 şehidin olduğunu öğreniyoruz ardından hemen Fenerbahçe Kulübü Başkanı kiminle ne konuşmuş, ne mesaj atmış bunları tartışıyoruz. Bir evin ocağına ateş düştü. Geride yarım kalan bir hayat, eş, evlat, anne-baba kaldı. Şehit Polis Turgut Külünk’ün emekliliğinin 1 yıl önce geldiğini, yüksek lisans yapan kızına ekonomik açıdan destek olmak için emekliye ayrılmadığını konuşmuyoruz! Şehidimizin derme çatma evini konuşmuyoruz!

Ne konuşuyoruz peki? ‘Erden Timur’un ifadesi ortaya çıktı, ‘Erden Timur tutuklandı’, ‘Saadettin Saran’ın özel yaptırdığı teste savcılıktan cevap’, ‘Ela Rümeysa Cebeci’nin spiker ablası ilk kez konuştu’, ‘Mehmet Akif Ersoy hakkında taciz iddiaları.’

İşin tuhaf yanı ise, bu isimler bugün konuşuluyor, yarın başka isimler gündemde olacak ama vatanı için canını veren şehitlerimiz gündeme gelmeyecek. Açlık sınırının altında bir ücretle evini geçindirip çocuklarını okutmak isteyen vatandaş gündeme gelmeyecek. Kısacası bazılarına davulun sesi uzaktan hep hoş gelecek. Ekranlarda neyi izlediğimiz kadar, neyi izleyemediğimiz de tartışılmalı. Gündem mühendisliği yapan yetkililer, vatandaşın ruhu duymadan her gün yeni bir konuyu dayatıyor. Asıl gündeme maske takılıyor. Medyanın algı operasyonlarıyla da gündemimiz gerçeklerden kopuyor. 1 yıl boyunca uygulanacak asgari ücret belirlendi hem de tarihinde ilk kez açlık sınırının altında kaldı. Bir kimse de çıkıp, uzun uzun bu konuyu tartışmadı. Uyuşturucu konusu gerçek detaylarıyla ele alınsa yine bir sözümüz olmayacak ama işi magazin boyutuna çevirdiler. Sosyal medya paylaşımlarına göz atıyorum, fotoğraflar, konuşmalar, videolar havalarda uçuşuyor. Popüler figürlerin isimleri konuşulurken asıl çeteler, asıl isimler neden gündeme gelmiyor? Toplumu meşgul eden ciddi bir konunun magazinleştirilmesi bir tesadüf mü? Bir iç hesaplaşma mı söz konusu? Bunların hepsi muamma.

Medyanın dayattığı şeylere itibar etmeyin. Okuyun, araştırın ve asıl gündemden şaşmayın. Diğer tarafta kalırsak tüm bu olaylar silsilesinin içinde üç maymunu oymamaya devam edeceğiz. Akıl sağlığınızı korumanız dileğiyle…