Yaz gadı efendi yaz!...

Türkiye seçime gidiyor.

 İslam dünyası kan gölü. Sonunun nereye varacağı belirsiz. Her tarafta savaş, terör, zulüm, işkence devam ediyor…

Ülkede 17 milyon işsizden bahsediliyor. Asgari ücret 900 küsür, açlık sınırı, 1350, fakirlik sınırı 4-5 bin sınırına dayanmış.

Millet hizmet bekliyor, proje bekliyor, yatırım bekliyor, refah istiyor.

Dün itibariyle ülkemizde çıkan birkaç büyük gazetenin manşeti ne olsa beğenirsiniz?

Tuvalet!

Evet, yanlış değil, abartma değil, gerçek hem de acı gerçek!

Birisi ortaya bir laf atıyor. “Bunlar israfta o kadar ileri gittiler, o kadar haddi aştılar ki tuvaletlerini bile altın kaplama yapmışlar” diyor.

Ona da bir başka yerden cevap geliyor. “Hayır öyle değil, sen mi temizledin de biliyorsun. Gel bak, öyle değilse istifa edecek misin? Diye meydan okuyor.  

Doğrusu tek kelimeyle üzüldüm ve aklıma bir hatıra geldi.

Yıllar önce bir belediye aylık bülten çıkarmış ve yaptığı işleri yazmış.

Sayfanın birinde iki haber var:

Birisi, “Belediyemiz Park Bahçeler Müdürlüğü bu yıl şu kadar yeşil alan yaptı, şu kadar ağaç ekti…” diye rakamlarla, fotoğraflarla devam eden bir “ot ve yeşillik” haberi.

Diğeri de, “Belediyemiz Temizlik İşleri Müdürlüğü filan yere tuvalet yaptı, falanca yerdeki tuvaletleri tamir etti, temizledi vs. şeklinde bilgiler nakleden bir “tuvalet” haberi.

Adamın biri eline bu bülteni almış, o sayfayı okumuş. Sonunda ne dese beğenirsiniz?

“Bu belediye de işi gücü bırakmış, ottan b…tan işlerle uğraşıyor canım!” demiş.

Bu söze belediye açısından bakılınca pek de insaflı bir eleştiri sayılmaz. Neticede yeşil alan da, tuvalet te Belediye’nin kanun gereği yapması gereken işlerden ve gerekli hizmetlerden. O belediye de bu hizmetleri yapmış ve bülteninde de haber yapmış. Çok da yadırganacak bir durum yok.

Ama iş belediye değil de devlet yönetmeye gelince, mahalli bir belediye bülteni değil de ulusal bazda yayın yapan koca koca gazetelerde böyle sürmanşetten tuvalet haberleri görünce pek de hoş olmuyor.

Tabi suç gazetelerin değil. Gazeteler kafasından değil, siyasilerin ağzından çıkan sözleri yazıyor.

Peki bu millete bunlarla uğraşmak yakışıyor mu?

Niçin böyle konuları konuşmak, yazmak durumunda kalıyoruz?

Doğru veya yanlış ta olsa niçin bu konuların gündeme gelmesine zemin hazırlanıyor?

Gonya’da bir laf var. “Yaz Gadı Efendi yaz…” derler, arkasını ne ben söyleyeyim, ne de siz duyun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Özkafa Arşivi

Ne Güzel Hayat Ne Güzel Ölüm!

19 Ekim 2025 Pazar 08:49

Arafe Günü Hakkında Kapsamlı Bilgiler

05 Haziran 2025 Perşembe 06:10

Bayram Nostaljisi

28 Mart 2025 Cuma 11:02

Üç Aylar Gelince...

31 Aralık 2024 Salı 06:00

GONYALICA ELLİNCİ SENE

21 Ağustos 2019 Çarşamba 10:17

ABUBAKAR - ALBARAKA

22 Mart 2017 Çarşamba 06:05

Kiralık babaanne

10 Şubat 2017 Cuma 06:05

Emekliye promosyon!

03 Şubat 2017 Cuma 06:10

Şimdi Amerika'ya "eyyy" çekme zamanı

01 Şubat 2017 Çarşamba 06:05

Evet mi hayır mı?

30 Ocak 2017 Pazartesi 08:05