Konya Sanayi Odası’nın Ekonomi Gazetesi iş birliğiyle düzenlediği Konya Ekonomi Forumu’nun ikincisine, faiz, ahlâk ve yapay zekâ damgasını vurdu. Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, meraktan “Yapay zekâ İblisin eline geçerse ne olur?” sorusunu sordu.

Selçuklu Kongre Merkezinde gerçekleştirilen açış konuşmalarında KSO Başkanı Mustafa Büyükeğen, “Konya'nın yıllık 3,5 milyar doları aşan ihracatının yüzde 97'sini sanayi mamulleri oluşturuyor. Biz Konya olarak Türkiye'nin en büyük 10 ihracatçı şehri arasındayız. 186 ülkeyle dünyanın neredeyse tamamı ile ticaret yapıyoruz. 12 organize sanayi bölgemiz, 123 sanayi sitemiz var. Bundan böyle kalkınmayı ilçelerimize kaydıracak ve sanayi sitelerimizi ilçelerimizde yapacağız. Konya Ekonomi Formu’nun üçüncüsünü de bir ilçemizde yapacağız” dedi.

“Türkiye’de Vergi Ahlâkı” konulu bir sunum yapan Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanı Muhsin Atcı ise, “Vergi kaçırmak her zaman yanlıştır” diyenlerin oranının yüzde 91,7’den yüzde 78,3’e gerilediğini belirterek “Cezanın olmadığı yerde ahlâk yeşermiyor. Ceza mutlaka olması gerekir” diye konuştu. Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran da, ekonomide “güven” endeksinin 100 puanın altına düşmesi durumunda karşımıza “karamsar” bir tablo çıktığını; ve “İşler iyi gidecek” diyenlerin oranının %46,6’dan yüzde 15,9’a düştüğünü hatırlatarak “Yüzde 46 politika faizi ve % 49 piyasa faizi oranlarıyla yatırım mümkün değil.” dedi.

Ahlâk Yoksunu Kapitalizm

İnsanların huy ve tabiatı değişmeye görsün ticaretteki davranış tarzı, tutum ve tavrı da yapay zekâ gibi ahlaksızlaşıyor. Şu durumda ahlâk ülkemizde “cemiyetten cemiyete ve zamanla değişen keyfi ve tesadüfî kaideler yığını” olarak duruyor. Karma ekonomiden serbest piyasa ekonomisine geçişte ülkemiz, nasıl ithal mallar cenneti hâline geldiyse; ahlâk da süfli emellerin elinde oyuncak hâline geldi.

‘Ödünç verilen para için alınan ve şer’an haram olan kâr’a “faiz (riba)” deniliyor. Faizin iş hayatındaki mânâsı, “sen çalış, ben yiyeyim”dir. Küçük tasarruf sahiplerinin paraları bankalarda toplanıp, büyük yekünlere ulaşır. Banka bu parayı aldığından daha büyük faizle iş sahiplerine kredi olarak verir. Üretilen malların fiyatına masraf olarak bu faiz eklenir. Böylece malların fiyatı faiz yüzünden %50 civarında, veya daha fazla artar. Bu malı satın alanlar, ödedikleri fiyatla birlikte vaktiyle yatırımcının ödediği faizi kendileri ödemiş olurlar. Böylece tasarruf sahipleri bankadan aldıkları faizden çok daha fazlasını bu malı satın almakla geri ödemiş olurlar. Ayrıca fiyatların yükselmesiyle dar gelirlilerin haklarına tecavüz etmiş olurlar. Çalışmadan para alıp vermekle zenginleşen zümre ve zümrelerin türemesine de sebep olurlar. İslâm, faizi haram kılmakla bu haksızlığı önler.”

Yapay Zekâ Kimin Emrinde?

Bu formun en can alıcı sorusunu ise, ekonomist ve Türkiye Yapay Zekâ Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi olan Dr. Şeref Oğuz sordu: “Ben şunu merak ediyorum. Yapay zekâ İblisin eline geçerse ne olur?”

Kâinata “Halife” olarak yaratılarak kendisine ilim ve irfan makamları verilen Âdem’e karşı Allah’tan ümidini kesip “kibir abidesi” kesilen İBLİS, secde emrine uymayıp isyanından dolayı kendisine ŞEYTAN ismi buyuruldu. Sonra cennette işlediği bir diğer suçtan dolayı Allah’ın rahmetinden kovulduğu ve taş gibi atılmış anlamını ifade eden RACİM adı konuldu.

Ekonomi yazarı Oğuz’un suali çok önemli: YZ İBLİS’in eline geçerse ne olur?”

ABD’yi ilk olarak Humeyni “Büyük Şeytan” olarak nitelendirmişti. Brezilyalı ressam Carlos Latuff, “Büyük Şeytan” adlı bir karikatür de çizmişti. Küresel anlamda “Şeytan İmparatorluğu” kuran da Amerika. İnternet ve dolayısıyla Büyük Veri (Big Data)’nin toplandığı merkez de Amerika. Yapay zekâ uygulamaları da bu büyük veriden kaynaklı. Dolayısıyla yapay zekâ kimin emrindeyse ona hizmet eder. Şu durumda bütün verilerin toplandığı merkezi yer Amerika.

Allah uyarıyor: “Ey iman edenler! Şeytanın tuttuğu isyan ve kötülük yolunu tâkip etmeyiniz! Kim ki; şeytan’ın adımlarını takip ederse, o, şeytan gibi: Fuhuş ve kötülük işlemenizi size emreder.” (Nûr, 21)

Şeytanın Artistliğini Bozan Şifre

Şeytanı Amerika’da aramaya da gerek yok! Şeytan her yerde. GDO’lu yiyecekler (sun’i gıdalar), aşılar, şüpheli lokmalar ve başka yollarla kanımızda dolaşıyor. Şeytanın artistliğini bozan şifre: “Eûzübillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.”

Sun’i yâni uydurma, sahte, sentetik, yapma, yaradılıştan olmayan, insan yapısı zekâdan pek korkmamak lâzım. Teknoloji iyi ve doğru kullanıldığı zaman insanoğlunun emrinde “asistan” olarak çalışacaktır. ‘Yapay Zekâ Okur Yazarlığı’na önem vermemiz ve yanınızda “Kullanma Kılavuzu” bulundurmamız yeterli. Merak ederek yapay zekâyı doğru, yerinde ve güzel sorular sorarak onu doğru yönlerde kullanmalıyız.

Yapay zekâ ahlâksız yıkıcı bir güçtür. İki ucu keskin kılıçtır. Bir yandan hayatı iyileştirirken diğer yandan zorlaştırabilir hatta yaşanmaz hâle getirebilir. Güç onu kullananın elinde silah da olabilir kalkınma dinamosu da. Biz bu güç savaşında taraf değil gücün sahibi olmalıyız ki yeni dünya kuralları konulurken sözümüz geçsin.