Abdullah Uçar

Abdullah Uçar

Trafik Haftası

Trafik Haftası

Cenâb-ı Allah insanoğlunu kâinâtın en şerefli varlığı olarak yaratmış ve “yeryüzünün halîfesi”(1) payesini vererek, her şeyi, semada ve arzda ne varsa, onun emrine ve hizmetine vermiştir.(2)

Şeyh Galib Dede:

Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen

Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen.

diyerek insanoğlunun, alemin özü ve kainatın göz bebeği olan, çok kıymetli ve faziletli bir varlık olduğunu dile getirir.

İslam nazarında insanın cüzleri, parçaları bile azizdir, hürmete layıktır. Bu sebeple insanın kopan bir uzvunun, kesilen tırnağının, tıraş edilen saç ve sakalının bile rastgele çöplüklere, mezbeleliklere atılmasını ecdadımız Osmanlı hoş karşılanmamıştır. Niçin? Çünkü onlar mükerrem(3) olan insanoğlundan birer parçadırlar.

Bu kadar kıymetli bir varlığı öldürmenin veya ölümüne kasten veya ihmal yüzünden sebep olmanın vebalinin de büyük olduğunu Yüce Rabbimiz: “Haksız yere bir kişiyi öldürmek, bütün insanlığı öldürmek gibi büyük bir vebaldir”(4) buyurarak bizleri ikaz ediyor. Peygamberimizin de haksız yere adam öldürenlerin cennete giremeyeceklerine dair hadisleri vardır.(5)

İman, inanç, Allah korkusu ve Ahiret kaygusundan uzaklaşan insanlarımız, insan denen kutsal varlığın kıymetini bilememekte ve her gün yüzlercesini, trafik kazalarında, basit kavgalarda, kumar ve fuhuş âlemlerinde, iş kazalarında veya maganda denen yaratıklar eliyle öldürmekte, harcamaktadır.

Trafik kazalarında, rüşvette, yolsuzlukta, lüks ve israfta, adam öldürmede, içki kullanımı artış hızında ve benzeri bir çok hususta, Avrupa şampiyonu hatta bazılarında dünya şampiyonu durumundayız.

Trafik Kazaları Meclis Araştırma Komisyonu Raporuna göre: Teröre 15 yılda 30 bin şehit vermişiz. Aynı zaman dilimi içinde Trafik savaşında 120 bin ölü, 1,5 milyon yaralı vermişiz ve milyarlarca dolar maddi zarara uğramışız.(6)

1995 yılı 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde 268 kişi kurban vermişiz.(7) Kıbrıs savaşında bu kadar şehit vermedik. İngiltere de yılda bu kadar kişi trafik kazalarında ölmüyor ama onlarda alkollü direksiyon başına geçerek, birinin ölümüne veya sakat kalmasına sebep olanlar için ceza 15 yıldan başlıyor.

Geçmişte bizdeki gülünç cezalara, gazetelerden alıntılar yaparak birkaç misal verelim: “Sarhoş olarak araba kullanan ve belediye otobüs durağında bekleyen yolcuların içine dalıp 5 kişiyi öldüren sürücü iki ay yatıp çıktı.(8)

“Şehir içinde aşırı hız yapan tanker, okul çıkışında talebelerin içine daldı. 5 liseli genci öldürdü, beşini de yaraladı. 6 ay yattı, kalan cezası 6.350.000 TL. (25 $) cezaya çevrildi ve çıktı.(9)

Dünyanın hiçbir yerinde insan bu kadar ucuz değildir. ABD’den birkaç misal verelim: Florida da sarhoş olarak kullandığı arabayla 6 kişinin ölümüne sebep olan Scot Naytıs’a 37 yıl ceza verildi.(10)

ABD Cherisley firmasının yapığı bir arabada, fabrikasyon hatadan dolayı bir çocuk ölünce, mahkeme firmayı 262 milyon dolan cezaya çarptırdı.(11)

Birde bize bakalım: Küçük Aysen’e SSK de yanlış iğne ile kolunu kaybettiren hemşireye Açılan dava 6 yıldır devam ediyor.70 kez duruşma yapıldı ve olaya sebep olan hemşireye 185 000 TL para cezası (1 $) kesildi ve mahkeme bitti.12 (Hele ki, üst mahkemeye yapılan itiraz kabul edildi ve mahkeme iki sene daha devam ettikten sonra 28. 4. 2002 tarihinde bitti ve 112 milyar lira ceza verildi).

Temel bir arkadaşı ile Avrupa’da trende seyahat etmektedir. Değişik milletlerden kişilerle sohbeti koyulaştırırlar. Bir ara sohbet halkasındaki bir İngiliz viski şişesinden bir yudum alıp yüzünü ekşitir ve şişeyi pencereden dışarı atar. Temel: "Aman yahu. niye attın, dünyanın parası..." deyince İngiliz "bundan bizde çok var" der. Hollandalı değişik peynirleriyle bir şeyler yemeye başlar ama bir kaç aldıktan sonra o da yiyecek ve içecekleri çöpe atınca, temel yine aynı müdahaleyi yapar fakat Fransız; "fark etmez. Bunlardan bizde çok var…" deyince Temel yanındaki Dursunu yaka-paça edip trenin penceresinden aşağı atar. Herkes ayağa kalkar. Yahu sen ne yaptın diye bağırırlar. Temel gayet sakin; "fark etmez. Bundan da bizde çok var..!" der.

Hele ki; son zamanlarda yapılan bazı kanuni değişikliklerle bu cezalar biraz artırılmış, verdiğimiz misallerdeki kadar gülünç değil ama yeterli de değil. Bazı sarhoş sürücülerin polise eziyet eden, diklenen, efelenen, hakaret eden, tehdit eden… görüntülerini seyredince isyan etmemek mümkün değil.

Meşhur doktorumuz Mazhar Osman: “Deli sarhoştan korkar” demiştir. Sarhoşun durumu belli ama bu olumsuz manzarayı 70 milyonun gözleri önüne getirip, kolluk kuvvetlerinin otoritesini sıfıra indirip, sanki onları zavallı duruma düşürmeye de medyanın hakkı olmasa gerek.

------------------

1- Bakara Suresi, 30.

2- Casiye Suresi, 13.

3- İsra Suresi, 70.

4- Maide Suresi, 32.

5- Buhari Diyat 1. Nesei Tahrim 1, (7, 81).

6- 13, 01.2001 CNN Türk ve diğer basın haberleri..

7- 14.05.1995 tarihli TV ve basın haberleri.

8- Milliyet Gazetesi 28.08.1993.      

9- Milliyet “ 27.05.1998.

10- 22.12.1996 TV (ATV) haberleri.

11- TV ve Gazete Haberleri 10.10.1997.

12- Milliyet 14.6.2000 - Milliyet 24.03.2000. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Uçar Arşivi
SON YAZILAR