Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Tarih Okumaları

Memleketimizde bir takım kişilerin ortaya çıkıp “biz yaptığımız Kuran okumalarından sizin söylediğiniz bilgilerden başka bilgilerin de olduğunu elde ettik” demeleri gibi yine bir takım kişilerin, kendi kendilerine tarih okumaları yapıp elde ettikleri farklı sonuçları yaymaya çalıştıklarını görmekteyiz.

Türkiye’nin yeni yeni bilgiler elde etme konusunda hayli mümbit bir ülke olduğu öteden beri söylenmekteydi.

Ama Kuran ilimleri okumayı bırakın sıradan bir İmam Hatip talebesi kadar bile dini bir bilgiye sahip olmayan kişilerin müfessir olduklarını ilan ettikleri kadar yine sıradan bir İmam Hatip talebesi kadar tarihi bilgiye sahip olmayan kişilerin tarih konusunda uzmanlıklarını(!) sergilediklerini görmekteyiz.

Türkiye siyaseti yüzyıldır yönünü tam olarak tayin edemediği için batıdan gelen olumsuz düşüncelerin tesiri altında yürümeye çalışırken hem tek parti iktidarları zamanında hem de adı çok partili olan ama parti liderlerinin tek adam rolünü oynadıkları dönemlerde sık sık yol kazalarına maruz kalmıştır.

Bu yol kazaları dönemlerinde milletimiz uzun sayılabilecek zaman dilimleri halinde dini değerleri ve milli ruh ve heyecanından koparılarak tanınamaz hale getirilmeye çalışılan bir garip siyasi kültürün tesiri altında ilkokuldan üniversiteye inşa edilmeye çalışılan hastalıklı ve zaaflarla malul eğitim ve öğretim sistemine maruz bırakılmıştır.

Zamanın muktedirlerinin toplumun gazını almak ve muhalif siyasi düşüncelere de tahammüllerinin olduğunu göstermek için demokratik rejimin gereği olarak yayınlanmasına kısmen izin verilen kitap ve dergilerle başlayan alternatif tarih yazımı bu ferdi ve grup olarak yapılan okumalar sonucunda eğitim ve bilim yuvası olarak ifade edilen üniversitelerin dışına taşınmıştır.

Dini ve milli değerlerin yanında yerel değerlerden de arındırılmış olan bu okumalar CHP nin baskıcı otoriter siyasi iktidarına karşı insanların bir patlamaya sebep olabileceği endişesiyle tek parti iktidarının resmi tarih ideolojine karşı yapılırken şimdilerde yine tek parti iktidarının resmi tarih ideolojine aykırı olarak görülen uygulamalarına karşı yapılmaya çalışılmaktadır.

Geçmişte tek parti iktidarının devlet eliyle yeni bir ideoloji dayatması ile yeni kahramanlar üretmesi yanında geçmişi toptan ihanet ile suçladığı gibi şimdilerde tarih okuması yapanlarda resmi ideolojinin hain olarak gösterdiklerini kahraman kahraman olarak gösterdiklerini ise hain olarak göstermek gibi bir gayret içine girdiklerini görmekteyiz.

Merhum Mustafa Müftüoğlu’nun “Yalan Söyleyen Tarih Utansın” isimli eserinde belirttiği gibi parti devleti haline getirilen Cumhuriyetin ilk yıllarındaki uygulamaya koyduğu resmi tarih tezinde “Devlerin cüce, cücelerin dev” gösterilmeye çalışıldığı gibi şimdilerde de hainlerden kahraman, kahramanlardan ise hainler üretilmesinin yanlışlığını yaşıyoruz.

Bunun nedeninin şu anki uygulanan siyasi geleneğimiz, kültürümüz ve siyasi ahlakımızın CHP-DP iktidarlarından bize miras kalan yıpratıcı, ötekileştirici, yer yer düşmanlaştırıcı kötü miras olduğuna inanıyoruz.

Toplumun eğitim ve gelişmişlik düzeyinin yokluğundan bahseden CHP tek parti iktidarının geçen 20 yıllık dönemde siyasilerin baskı rejimini ayakta tutabilmek için muhalifleri sindirmeye çalıştıkları gibi şimdilerde iktidarını korumaya çalışanların da aynı yolu tutmalarının tarihimize yansıyan yanlışlarını millet olarak yaşamak zorunda olmadığımızı ifade etmek istiyoruz.

Resmi tarih tezi Milletimizin bedelini ödemediği, uğrunda mücadele etmediği, baskı ve zorlama ile dayatılana kerhen rıza gösterdiği bir siyasal sistemin yeni bir nesil inşa etme iddiasında ortaya koyduğu gerçeklerle yüzde yüz uyumlu olmadığı ortaya çıkan ayakları yere basmayan bir iddiadan öte bir şey değildir.

Buna karşın bu gün ortaya atılan ve sadece resmi tarih tezini çürütmeye yönelik bir takım iddiaların da gerçeklerle uyuşmaya ve ayakları tarihin gerçek zeminine basmayan iddialardan öte gitmediği görülmektedir.

FARKINDA MIYIZ?

Tarih yapmak zor olduğu gibi, tarih yazmak da zordur.

Bunun için resmi tarih tezi gibi iddialar terk edilip tarihin yazılması gerçek tarihçileri bırakılmalıdır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında amaçları etnik temizlik yapmak olan siyasilerin karşıtlarının olduğu gibi resmi tarih tezini yeniden uygulamaya koymak isteyenlerin iddiaları milleti bir birine düşürüp, ülkeyi tekrar sıkıntılı bir sürece sokmak olduğu bilinmelidir.

Siyasi, tarihsel ve toplumsal bilgi ve birikimden yoksun, işi gücü yazdığı kitapları pazarlamak olanların internet ortamında yayınladıkları videolar ile tarih yazılmaz.

Çünkü çapları ve kalibreleri devlet eliyle gizlenen bilgi ve belgeleri okumaya ve yayınlamaya yetmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi

Siyaset ve Din Bezirgânları

03 Aralık 2025 Çarşamba 15:22

Devletperestlik Putu

30 Kasım 2025 Pazar 11:36

Siz Kimsiniz?

26 Kasım 2025 Çarşamba 15:43

Fıkıh Mı, Hukuk Mu?

23 Kasım 2025 Pazar 11:24

Whataboutism Zulmü

19 Kasım 2025 Çarşamba 15:30

Müslüman Sadece Sen misin?

16 Kasım 2025 Pazar 12:57

Seküler Kemalizm Diyanet Açılımı

12 Kasım 2025 Çarşamba 14:51

10 Kasım Ayrışması

09 Kasım 2025 Pazar 12:30

Kur'an'a Karşı Saldırganlık

05 Kasım 2025 Çarşamba 15:04

Diyanetin Hutbeleri

02 Kasım 2025 Pazar 12:40