Nevzat Laleli

Nevzat Laleli

Seçimlerde nereye gidiyoruz (6) Neleri Nasıl Yapmalı

Seçimlerde nereye gidiyoruz (6) Neleri Nasıl Yapmalı

Her neslin (kuşağın) daha önce yapılmış ve belli bir noktaya gelmiş insanlardan faydalanmak yerine, aynı tecrübeyi kendilerinin yeniden yapmaya kalkışması, her sahada ilerlemenin olmaması ve zaman kaybından başka bir şey değildir. İnsanların birbirlerinin tecrübe ve deneyimlerinden faydalanmaları, o insanlar başta olmak üzere toplumun her sahada daha ileri noktaya gitmesini sağlayacaktır.

Belediye başkanlığı kendi belediye kadrosunu sevk ve idare ederken bir taraftan da hizmet üretmek ve iş yapmak mecburiyetinde bir insandır. Halkla iyi ilişkiler içerisinde olmak, onların belediye başkan ve personeli ile yapılan hizmetlerden memnun olmasını sağlamak elbette onların gözetmesi gereken en önemli hususlar arasında olmalıdır.

Ancak bir işte başarıya ulaşmanın kriterlerini kısaca ve özet olarak tekrar gözden geçirecek olursak bunların;

HİZMET ALABİLMENİN ŞARTLARI

Başkanın kendisinin, meclis üyelerinin ve kendilerini seçen insanların manevi değerlere sahip olması ve bu değerlerin korunmasına büyük önem vermeleri iş yapabilmenin en önemli şartıdır. Buna kadro çalışması denilir.

Bir fabrikanın her bir makinesi ve dişlisi nasıl planlanan üretimdeki görevini yerine getirirse işte uyumlu kadro çalışması da bunun gibidir. Siz hiç bir fabrika da bazı makine ve dişlilerinin üretim planlamasının tersine veya kendi çıkarına çalıştığını duydunuz mu? Ama maalesef uyumsuz kadrolar, kendini, yakınlarını ve yandaşlarını gözeten insanların bulunduğu ekipler, yeterince hizmet üretmeleri mümkün değildir. İsterlerse % 40 – 45 oy alsınlar.

Her işlerinde adaletten ayrılmamaları ve işleri ehline vermeleri şarttır. Bir kadronun uygun ve ehil insanla doldurulması iş yapmanın en önemli esaslarından biridir.

Partizanlığın geçerli olduğu günümüzde artık derdimiz “işe uygun adam bulmak” değil “adama iş bulmak” şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu olumsuz davranış hizmet imkânlarını ortadan kaldırmaktadır. KPS sınavları, mülakatlar işin kılıfını hazırlamaktan başka bir şey olmamaktadır.

Zira göreve başlattığınız personel kadronun beklediği işi kendisi yeterli olmadığından yapamayınca o makamda iş akışında bir yığılma olmakta bu yığılma sonuca tesir ederek hizmeti, üretimi azaltmakta veya durdurmaktadır.

Rüşvetin her türlüsüne karşı olmaları esas olunmalıdır.

Bilindiği gibi rüşveti almak, haksızlığa boyun eğileceğinin işareti, rüşvet vermek ise hakkı olmadığı halde bir insana hak tanımak ve ona başkalarının hakkını vermek demektir.

Rüşvet vererek iş almaya kalkışan bir müteahhidin maneviyatı daha baştan bozuk demektir ve bundan her türlü kötülük beklenebilir. Bu adam yaptığı binanın demirinden çalar, betonundan çalar ve binayı belki tamamlar ama bir müddet sonra o bina göçmeye ve içindekilerini yok etmeye müncer olacaktır. Diğer iş ve meslekleri bu açıdan ele alırsanız “rüşveti verenin de alanın da ateşte olmasının” hikmetini anlamış oluruz.

İSRAF EDEN İFLAS EDER

İsrafın (savurganlığın) önlenmesi şarttır. Tutumlu olmaktan kaynaklanacak imkânların halkın hizmetlerinde kullanmaları hizmetin kalitesini ve verimliliğini artıracaktır.

Hemen ifade etmeliyim ki israftan arınmak öncelikle bir zihniyet meselesidir. Belediyenin mallarını ve makinelerini halka gösteriş olsun diye kullanmak, imkânlarını boş şeylere sarf etmek israfın başta gelenlerindendir. Hele zaman israfı… İşleri rantabl (en uygun zaman ve masrafla en yüksek verim almak) bir programla yürütememek, israfın başta gelenlerindendir.

İsrafı önlemenin yegâne yolu önce başkanın ve kadrosunun, “iki günü birbirine müsavi geçen zarardadır” hükmüne inanması ve bunu her an uygulaması gerekir.

Adam durmuş lavabonun önünde mesela saçlarını tarıyorsa… Ama önündeki musluk açık ve şarıl şarıl su boşa akıyorsa... Hemen verilmesi gereken hüküm şudur. “Bu adam       suyu böyle kullanıyorsa israfçı birisidir. Bu, zamanı da parayı da kadroyu da yine böyle kullanacaktır demektir” şeklinde olmalıdır.

Hele adına “Temsil giderleri” denilen bir gider kalemi vardır ki bununla değişik zamanlarda değişik insanlar davet edilir, yenir, içilir. Yasalarımız bu harcamayı yapmaya başkanları yetkili kılmıştır. Bunun ayda birkaç kere tekrarlandığı var sayılırsa siz belediye giderlerini varın hesaplayın.

İsrafın önlenmesinin yegâne yolu, zihniyet olarak istese de israf yapamayacak bir zihniyete yetki vermek gerekir. Bu ise milli görüş mensuplarından başkası değildir. Zira onlar; “Allah israf edenleri sevmez” hükmüne candan inandıkları için hiçbir değeri boşa harcayamazlar. Böylece bu değerler halka hizmette kullanılacaktır, demektir.

HALKLA HER AN BİRLİKTE OLMAK

Halkla her zaman içi içe olmak, onlara belediyenin ve başkanlık makamının kapılarını kapatmamak asıldır.

İdareci kadronun hak ve adaleti sağlama çabaları, bir siyasi söylem olarak değil “halka hizmetin hak’ka hizmet olduğunun şuuru” karşısında kendilerine her zaman ilahi yardımın da ulaşacağına inanmaları gerekir.

İşsizliğin ülkemizi kasıp kavurduğu ve bu işlerin sadece hükümete ait işler olduğu düşünüldüğü bu ortamda belediyelerimiz, yatırımcılara çeşitli kolaylıklar sağlayarak yarımcıları bulundukları şehre çekmeli ve istihdamın doğrulmasına katkıda bulunmalıdırlar. Bilhassa taşradaki hemşerileri bu konuda ilk müracaat edilecek insanlar olmalı onlara içinden çıktıklar kendi bölgelerinde yatırım yapmaya davet edilmeli ve kendilerine belediye imkânlarıyla (arsa tahsisi, proje yapımı, vergi taksitlendirmesi v.b) desteklemelidirler.

Kanunlar sıkı takip edilirse birçok ahlaksızlığın önüne geçilebilinir. Örneğin içki satış yerlerinin okullar ve camilerden belli uzaklıkta olmasına dikkat etmek, buralara ruhsat verirken halkın sağlığının bozulmamasına itina göstermek önemlidir. Buralarda yapılacak denetimlerde sağlığa aykırı hususların tespiti halinde yasaları uygulamaktan çekinmemek.

Halkı ve özellikle gençliğimizi her türlü olumsuzlardan korumak için belediye imkânlarını seferber etmek halka hizmetin başında gelmelidir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nevzat Laleli Arşivi
SON YAZILAR