Sahip Ata Caddesi'nin Hâli!
Yayınlanma:
Konya’da ticaret hayatının en hareketli ve araç trafiğinin en yoğun olduğu güzergâhların başında şüphesiz Lârende ve devamı olan Sahip Ata Caddeleri gelir. Bu uzun caddenin Kadınlar Pazarı-Karaman Caddesi kavşağı ile Söylemez Konağı arasında kalan bölümünde sabahtan akşama kadar motorlu araçlar âdeta vızır vızır işler durur. Eski Garaj yönünden çeşitli yönlere sefer yapan minibüsler, otomobiller, kamyonetler ve yük taşıyan üç tekerlekli motosikletler bu güzergâhı kullanır. Sıhhî tesisat malzemesi satan mağazalardan alışveriş yapacak olanların buralara park etmesi imkânsız gibidir. Üstelik Arapoğlu Makası’ndan geçerek Sırçalı Medrese Caddesi’nden inen araçlar da cabası. Çimento, fayans ve plastik boru satıcıları da bu uzun cadde üzerinde toplandığı için araç kalabalığını varın siz düşünün. Oldukça dar olan kaldırımların üzerine teşhir için konulan malzemeler nedeniyle gelip geçmeleri pek mümkün olmayan insanların zorunlu olarak yola inmeleri de araç ve yaya trafiğini içinden çıkılmaz hâle getiriyor.
Şimdi durum nedir bilemiyorum, ancak bir zamanlar bu caddede yük boşaltma ve yükleme yapmak için belirli saatler tesbit edilmişti. Bu sebeple iş yoğunluğu olan zaman diliminde kamyonlara pek rastlanmasa da sınırlama küçük tonajlı araçlarla delinebiliyor. Geçmişte Karaman Caddesi ve Mengene yönüne sefer yapan Belediye toplu taşıma araçları dönüşlerinde bu caddeyi kullanıyordu, ancak Söylemez Konağı’ndan Hakimiyet Okulu arasında çift yönlü cadde açılınca otobüslerin takip ettikleri güzergâh değiştirildiğinden sıhhi tesisat malzemesi satış merkezi hâlindeki Sahip Ata Caddesi’nin trafik yükü biraz olsun azaldı. Buna rağmen birçok semte yolcu taşıyan minibüslerin sürücüler caddenin hâlinden müşteki oldukları görülüyor. Minibüsçüler “Bir dokun bin ah işit kâseyi fağfurdan” (Fağfur: Çin işi şeffaf porselen) deyimine uygun düşer şekilde neler anlatıyorlar bir dinleseniz! Kovanağzı, Uzun Harmanlar, Lalebahçe, Meram Eskiyol, Yaka gibi semtlerin minibüsleri Larende Caddesi-Sahip Ata güzergâhında hergün binbir zorlukla yüzlerce dönüş yapıyor. Sürücüler, caddenin 2 yanına park eden araçlara ve kaldırımlar malzeme dolu olduğundan anî olarak yola inmek zorunda kalan yayalara çarpmamak için sürekli stres yaşamaktan yakınıyorlar.
Ne hikmetse Hükümet Alanı ile Atpazarı arasındaki Tevfikiye Caddesi ve Arapoğlu Makası ile Sahip Ata Camii arasındaki Sırçalı Medrese Caddesi’nde park yapılmasının ve dükkân sahiplerinin malzeme koyup kaldırımları işgâl etmesinin önüne geçilemiyor. Daha önce Sırçalı Medrese Caddesi’nin durumu hakkında ilgililerin dikkatini çeken bir yazı yazmıştım, ancak değişen bir şey olmadı. Bize gelen şikâyetler üzerine ilgili zabıta müdürlerini bir defa daha göreve davet ediyorum. Bu uyarıyı yapmadan Sahip Ata ve Sırçalı Medrese Caddelerinden bir defa daha yürüyerek, yaşanan sıkıntıyı, bu sıcak havada buralarda dolaşmanın zorluğunu tekrar yaşadım. İnsan, daracık kaldırımdan yola inip çıkmaktan, araçların arasında geçecek yol aramaktan bitap düşüyor. Zabıta memurları eskiden sokak aralarına kaçan seyyar satıcıların peşinde koşmaktan bir hâl olurlardı. Herhalde baktılar olacak gibi değil, dükkân önlerine konulan malzemelere ses çıkarmamaya, vatandaşlar da değişen bir şey olmadığı için kaderlerine razı olmaya başladılar.
2 dönemdir Derbent Belediye Başkanı olan Hamdi Acar, Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü yaptığı sırada bir zabıta gecesi düzenlemişti. Ben de Kolcu Koca Hüseyin ve İdmanyurtlu Kolcu Rıfkı Mendi gibi eski zabıta memurlarıyla ilgili bir yazı yazmıştım. Eskiden zabıtalara Kolcu denilirdi ve Rıfkı Ağabey de o tarihte hayattaydı. Hamdi Acar, adresini benden öğrenip, Rıfkı Ağabeyi şeref misafiri olarak geceye davet ederek, kendisine gecenin anısı olarak bir de plaket vermişti. Halkın deyimiyle “Golcu Goca Üssüyün” den esnaf çekinir, biz çocuklar da numara plâkası olmayan bisikletleri yakaladığı için (Eskiden belediye bisikletlere numara verirdi) korkardık. Rıfkı Ağabey, “Ben, Aziziye Camii’nin oradan düdük öttürünce yıkılan İş Bankası’na kadar esnaflar kaldırıma koydukları malları içeriye alırdı. Yoksa zabıt tutardım” derdi. Hakikaten çarşının düzenini bu 2 zabıta sağlamaya yeterdi. Zabıtalar bakkal dükkânına girince eliyle rafların tozuna bakar, etiketleri kontrol eder, o günlerin şartlarında esnaf zabıt tutularak üç beş lira ceza ödemeye çekinirdi.
Geçmiş yıllarda Kadınlar Pazarı civarında seyyar satıcıların Meram Belediyesi zabıtaları gelince yolun karşı tarafına, yâni Karatay Belediyesi bölgesine, Karatay zabıtaları gelince de Mezarlık Hanının önüne (Büyük Otelin önüne), yâni Meram Belediyesine ait tarafa geçerek, âdeta 2 belediyenin zabıtaları ile köşe kapmaca oynadıklarını hatırlayacaksınız. Oysa eskiden sayıları az, fakat yetkileri olan zabıtalar çarşı pazar dolaşır, belediye nizamnamesine uymayan dükkânlar encümen kararıyla belirlenen süre mühürlenirdi. Ben Alâaddin Caddesi’nin sağ tarafında bir zamanlar Ana Çocuk Sağlığı Merkezi olan yere bitişik bir bakkal dükkânının kilosu 7 kuruş olan tuzu 12 kuruşa sattığı için mühürlenerek 1 hafta faaliyetten men edildiğini bilirim. O zamanlar böyle şeyler çok seyrek meydana geldiği için dikkat çekerdi.
İnsan; Sahip Ata ve Sırçalı Medrese Caddelerindeki düzensizliği gördükçe “Zabıtanın etki ve yetkisi mi azaldı, yoksa işin içine siyaset karışıp, esnafa dokunmayın tembihi mi yapıldı?” diye düşünmekten kendini alamıyor. Çünkü, herkes bildiğini okuyor.
NOT: Yıl boyunca bu köşede, Akademik Sayfalar ve Merhabe Şehir eki’nde yazıları sürdürdüm. Yorulan zihnimi dinlendirmek için bir süre izin yapmak istiyorum. Buluşmak ümidiyle.
Şimdi durum nedir bilemiyorum, ancak bir zamanlar bu caddede yük boşaltma ve yükleme yapmak için belirli saatler tesbit edilmişti. Bu sebeple iş yoğunluğu olan zaman diliminde kamyonlara pek rastlanmasa da sınırlama küçük tonajlı araçlarla delinebiliyor. Geçmişte Karaman Caddesi ve Mengene yönüne sefer yapan Belediye toplu taşıma araçları dönüşlerinde bu caddeyi kullanıyordu, ancak Söylemez Konağı’ndan Hakimiyet Okulu arasında çift yönlü cadde açılınca otobüslerin takip ettikleri güzergâh değiştirildiğinden sıhhi tesisat malzemesi satış merkezi hâlindeki Sahip Ata Caddesi’nin trafik yükü biraz olsun azaldı. Buna rağmen birçok semte yolcu taşıyan minibüslerin sürücüler caddenin hâlinden müşteki oldukları görülüyor. Minibüsçüler “Bir dokun bin ah işit kâseyi fağfurdan” (Fağfur: Çin işi şeffaf porselen) deyimine uygun düşer şekilde neler anlatıyorlar bir dinleseniz! Kovanağzı, Uzun Harmanlar, Lalebahçe, Meram Eskiyol, Yaka gibi semtlerin minibüsleri Larende Caddesi-Sahip Ata güzergâhında hergün binbir zorlukla yüzlerce dönüş yapıyor. Sürücüler, caddenin 2 yanına park eden araçlara ve kaldırımlar malzeme dolu olduğundan anî olarak yola inmek zorunda kalan yayalara çarpmamak için sürekli stres yaşamaktan yakınıyorlar.
Ne hikmetse Hükümet Alanı ile Atpazarı arasındaki Tevfikiye Caddesi ve Arapoğlu Makası ile Sahip Ata Camii arasındaki Sırçalı Medrese Caddesi’nde park yapılmasının ve dükkân sahiplerinin malzeme koyup kaldırımları işgâl etmesinin önüne geçilemiyor. Daha önce Sırçalı Medrese Caddesi’nin durumu hakkında ilgililerin dikkatini çeken bir yazı yazmıştım, ancak değişen bir şey olmadı. Bize gelen şikâyetler üzerine ilgili zabıta müdürlerini bir defa daha göreve davet ediyorum. Bu uyarıyı yapmadan Sahip Ata ve Sırçalı Medrese Caddelerinden bir defa daha yürüyerek, yaşanan sıkıntıyı, bu sıcak havada buralarda dolaşmanın zorluğunu tekrar yaşadım. İnsan, daracık kaldırımdan yola inip çıkmaktan, araçların arasında geçecek yol aramaktan bitap düşüyor. Zabıta memurları eskiden sokak aralarına kaçan seyyar satıcıların peşinde koşmaktan bir hâl olurlardı. Herhalde baktılar olacak gibi değil, dükkân önlerine konulan malzemelere ses çıkarmamaya, vatandaşlar da değişen bir şey olmadığı için kaderlerine razı olmaya başladılar.
2 dönemdir Derbent Belediye Başkanı olan Hamdi Acar, Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü yaptığı sırada bir zabıta gecesi düzenlemişti. Ben de Kolcu Koca Hüseyin ve İdmanyurtlu Kolcu Rıfkı Mendi gibi eski zabıta memurlarıyla ilgili bir yazı yazmıştım. Eskiden zabıtalara Kolcu denilirdi ve Rıfkı Ağabey de o tarihte hayattaydı. Hamdi Acar, adresini benden öğrenip, Rıfkı Ağabeyi şeref misafiri olarak geceye davet ederek, kendisine gecenin anısı olarak bir de plaket vermişti. Halkın deyimiyle “Golcu Goca Üssüyün” den esnaf çekinir, biz çocuklar da numara plâkası olmayan bisikletleri yakaladığı için (Eskiden belediye bisikletlere numara verirdi) korkardık. Rıfkı Ağabey, “Ben, Aziziye Camii’nin oradan düdük öttürünce yıkılan İş Bankası’na kadar esnaflar kaldırıma koydukları malları içeriye alırdı. Yoksa zabıt tutardım” derdi. Hakikaten çarşının düzenini bu 2 zabıta sağlamaya yeterdi. Zabıtalar bakkal dükkânına girince eliyle rafların tozuna bakar, etiketleri kontrol eder, o günlerin şartlarında esnaf zabıt tutularak üç beş lira ceza ödemeye çekinirdi.
Geçmiş yıllarda Kadınlar Pazarı civarında seyyar satıcıların Meram Belediyesi zabıtaları gelince yolun karşı tarafına, yâni Karatay Belediyesi bölgesine, Karatay zabıtaları gelince de Mezarlık Hanının önüne (Büyük Otelin önüne), yâni Meram Belediyesine ait tarafa geçerek, âdeta 2 belediyenin zabıtaları ile köşe kapmaca oynadıklarını hatırlayacaksınız. Oysa eskiden sayıları az, fakat yetkileri olan zabıtalar çarşı pazar dolaşır, belediye nizamnamesine uymayan dükkânlar encümen kararıyla belirlenen süre mühürlenirdi. Ben Alâaddin Caddesi’nin sağ tarafında bir zamanlar Ana Çocuk Sağlığı Merkezi olan yere bitişik bir bakkal dükkânının kilosu 7 kuruş olan tuzu 12 kuruşa sattığı için mühürlenerek 1 hafta faaliyetten men edildiğini bilirim. O zamanlar böyle şeyler çok seyrek meydana geldiği için dikkat çekerdi.
İnsan; Sahip Ata ve Sırçalı Medrese Caddelerindeki düzensizliği gördükçe “Zabıtanın etki ve yetkisi mi azaldı, yoksa işin içine siyaset karışıp, esnafa dokunmayın tembihi mi yapıldı?” diye düşünmekten kendini alamıyor. Çünkü, herkes bildiğini okuyor.
NOT: Yıl boyunca bu köşede, Akademik Sayfalar ve Merhabe Şehir eki’nde yazıları sürdürdüm. Yorulan zihnimi dinlendirmek için bir süre izin yapmak istiyorum. Buluşmak ümidiyle.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.