Çocukluğumuz boyunca öğretile gelen klasik bir mutluluk tanımı vardı hep. Pembe panjurlu, bahçeli, işten eve elinde hep çiçeklerle gelen, eşini bebekler gibi seven, kadının her işe yetişip mükemmel olduğu bir aile tablosu….

Hemen not düşüyorum: DİKKAT HAYAL ÜRÜNÜDÜR. . :)

***

Haydi gelin birde gerçek hayata dönelim. Erkeğin sorumsuz, kadının evi ayakta tutmaya çalıştığı fakat sevgi ve ilgi ile destek alamadığı, kadının sarı bez ile süslenip parfümünü en sevdiği deterjanlardan seçtiği, erkeğin eşinden çok arkadaşlarıyla vakit geçirdiği, evinden çok kahvehanelere uğradığı ve dahası.

***

Geçenlerde bir teyzeden espirili dille bi sözü olmuştu: evladım eskiden evlilikler bir yastıkta koca diye geçerdi şimdi küstüm yastıklar çıktı ben bu adamı severek mi evlendim tanıdıkça sevdim.

Mesele sevgi saygı güven olunca dağda aşılır yolda yürünür evladım yastığa başını koyduğunda aklında şüphe olmadan rahatça uyumak lazım. Dünyanın öbür ucuna gitse şüphe etmemek lazım.

***

Canım dost; mutluluk sadece masallarda değil doğru kişiyi bulduğunda senin tanımladığın gerçekten ibarettir. Mutluluk basit davranışlarda gizlidir.

Nasıl ki yanlış insanla doğru yol yürünmez ise doğru insan da sizin için mücadele etmekten asla vazgeçmez.

Mutluluk masalının en özel kahramanı en başta canım kendim kendisiyle mutlu olan sonu mutlu biten masalların başkahramanıdır.

***

BIRAK BAŞKALARI MÜKEMMEL OLSUN SEN MUTLU OL.

Unutma mutluluk nedir? Sorusunun cevabı aynadaki sana gülümseyerek bakan sen.