Mezhep Savaşı

Ben ehl-i sünnet inancına bağlı bir Sünni Müslümanım.

Elbette gittiğim yolun doğru olduğuna inanarak bu yolda yürüyorum.

Ama bir Şii Müslüman da benim için düşman ya da hasım değildir. “Bana göre” yanlışları varsa da nihayetinde o benim din kardeşimdir. Onun inanç ve ibadetleri de “Ona göre” doğrudur.

Belki benim yaptığım bazı şeyler de “Ona göre” yanlıştır. Olabilir.

Bu tırnak içinde yazdığım “Bana göre-ona göre” kelimelerini kafaya takıp hemen “Bu iş sana göre-bana göre olmaz, Kur’an’a göre olur” dediğinizi duyar gibiyim.

Elbette doğru söylüyorsunuz. Bu işler Kur’an’a göre olur. Ama hemen kızmayın.

Çünkü tarih boyunca İslami her mezheb, her akım da Kur’an’a dayanarak çıkmıştır. Sonuçta sıkıntı Allah Kelamı’nın yorumunda başlıyor. İşte o zaman “Bana göre-sana göre-ona göre…”ler kendini gösteriyor.

Gerek tarihte, gerek son zamanlarda İslam dünyasında mezheplerden dolayı yaşanan hasmane tavırları ne anlamak, ne de tasvib etmek mümkündür.

İki gurubun birbirine silah çekmesi, kafa kesmesi, devletler nezdinde savaş açması, birbirinin camisini bombalaması, büyükelçiliğine saldırması, diplomatlarını kovması…  çok acınacak bir durumdur.

Şii veya Sünni iki İslam devleti Avrupa ve Amerika’nın kefere-i fecere devletleriyle her türlü ticari, insani, kültürel, turistik ilişkiye giriyor, dost(?) oluyor. İş iki Müslüman devletin ilişkisine gelince kanlı-bıçaklı düşman görüntüsü çiziliyor.

Daha açık söylersek:

Şu anda Suudi Arabistan için Amerika mı daha dost, yoksa İran mı?

İran için Rusya mı daha dost, yoksa Suud mu?

Bu sorunun cevabını herkes biliyor ki Suud yöneticileri dünyayı ve özelikle İslam topraklarının  bulunduğu Ortadoğu’yu kana bulayan Amerika ile yıllardır can ciğer dost ama aynı kıbleye yöneldiği İran denilince tüyleri diken diken oluyor.

Hatta Suud idaresinin Amerika dostluğu o kadar ileri noktalarda ki devletin ismi bazı zeminlerde  zaman zaman “Suudi Amerika” diye telaffuz ediliyor.

İran da komünist Rusya ile çok sıkı fıkı ilişkiler içinde ama her sene hac ve umre için topraklarına koştuğu Suud devletiyle oldum olası yıldızları barışmıyor.  

Bu tabloya acımamak, üzülmemek mümkün değil.

İran’ın Rusya ile kolkola olması, Suud’un Amerika ile kolkola olması mı daha iyi yakışır, yoksa aralarındaki bir takım anlayış farklarına rağmen iki Müslüman ülke olan İran ile Suud’un kolkola olması, kardeşçe yaşaması mı daha şık olur?

Allah Müslümanlara, Müslüman ülke idarecilerine ve mezheb taassubu ile gözünü hırs bürümüş akılsız Müslümanlara firaset versin. Dostumuzu, düşmanımızı iyi tanımayı nasib etsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Özkafa Arşivi

Ne Güzel Hayat Ne Güzel Ölüm!

19 Ekim 2025 Pazar 08:49

Arafe Günü Hakkında Kapsamlı Bilgiler

05 Haziran 2025 Perşembe 06:10

Bayram Nostaljisi

28 Mart 2025 Cuma 11:02

Üç Aylar Gelince...

31 Aralık 2024 Salı 06:00

GONYALICA ELLİNCİ SENE

21 Ağustos 2019 Çarşamba 10:17

ABUBAKAR - ALBARAKA

22 Mart 2017 Çarşamba 06:05

Kiralık babaanne

10 Şubat 2017 Cuma 06:05

Emekliye promosyon!

03 Şubat 2017 Cuma 06:10

Şimdi Amerika'ya "eyyy" çekme zamanı

01 Şubat 2017 Çarşamba 06:05

Evet mi hayır mı?

30 Ocak 2017 Pazartesi 08:05