Kin-cilik
Biz onların kalplerinde kin namına ne varsa söküp attık. Altlarından da ırmaklar akar. “Hamd, bizi buna eriştiren Allah’a mahsustur. Eğer Allah’ın bizi eriştirmesi olmasaydı, biz hidayete ermiş olamazdık. Andolsun, Rabbimizin peygamberleri bize hakkı getirmişler” derler. Onlara, “İşte yaptığınız (iyi işler) sayesinde kendisine varis kılındığınız cennet!” diye seslenilir. (A’râf Suresi 43)
Toplumsal sorunlarımızdan bir tanesi de “kin” duygusunu üzerimizden atamamaktır. Bu kötü hasleti üzerimizde barındırmak ise bizleri manevi olarak etkilemekte, toplumsal soyutlamanın önünü açmaya sebebiyet vermektedir. Peki, bu kötü hasletten nasıl uzak durmalıyız?
Yukarıda zikredilen Ayet-i Kerimede Yüce Allah (cc), cennet ehlinden olan herkesin kin duygusundan arındırılacağını ifade etmekte, cennet ehlinin hoş olmayan duygulardan uzak bir şekilde cennete gireceğini vurgulamaktadır. Bu da bize insanda bulunan bu kötü hasletten bir an evvel kurtulması gerektiğini göstermektedir. Bunun yolunun da bizlere verilen akıl nimetini en iyi şekilde kullanıp, bizi en güzel şekilde yaratana sığınmakla olacağı çok açıktır. Çevremizde kin-cilik duygusuna sahip o kadar çok örnekle karşılaşıyoruz ki, bu da bizlere şeytanın ve nefsin tuzaklarına takılan kişilerin çok fazla olduğunu ne yazık ki göstermektedir. Yıllar geçse de yapılan kötülüğe karşı kin gütmek, hataya hata ile karşı vermekten öteye geçmeyecektir. Hâlbuki kötülüğe karşı iyilikle cevap verecek olursak, belki de iyiliğin, güzelliğin kapılarını açmaya vesile olacaktır. Kötülüğe kötülükle cevap vermek her kesin harcıdır, önemli olan kötülüğe iyilikle cevap verebilmektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in Hadis-i Şerifi de bizim bu tezimizi desteklemektedir. “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.” (Müslim,İman,93)
Bugün yeryüzü birbirine karşı nefret eden, kin besleyen insanlarla doludur. Bunun en acı tarafı ise akrabaların akrabalarına, anne ve babanın çocuklarına, çocukların anne ve babasına beslediği öfkedir. Dünyalık ufak bir menfaat karşılığında bir birine küsen, birbirini öldürme derecesine varacak kadar kin besleyen, anlamsız kavgaların içinde birbirine kendisini haklı çıkarma telaşı içine giren onca insan vardır. Gerçekten davasında haklı bile olsa bu seviyede kardeşin kardeşe kin beslemesi normal midir? Toplumsal olarak bizleri çöküntüye uğratacak olan bu duyguyu bir an evvel kendimizden uzaklaştırmalıyız. Sevgi dilinin hâkim olduğu bir çevrede huzur, kin dilinin hâkim olduğu ortamda ise nefret olacaktır. Bizler sevgiye, muhabbete kucak açalım. Nefretin, kinin olduğu ortamdan ise uzak duralım. Sevgiyle, muhabbetle kucaklaşalım.
Selam, dua ve muhabbetlerimle…