Gece Yarısı Ravza’da…

Hacı Beşir Ağa adını hiç duydunuz mu?
Kendisi Osmanlı’nın son devirlerinde Medine-i Münevvere’de, Ravza-i Mutahhara’da yıllarca görev yapmış bir kişi. Görev sonrası İstanbul’a padişahın yanına varınca, sultan sorar:
“Eee, anlat bakalım Ağa, yıllarca Rasulullah’ın huzurunda vazife yaptın. Şöyle unutamadığın bir hatıra varsa anlat ta biz de dinleyelim.”
Beşir Ağa anlatmaya başlar:
“Sultanım, bir gece Ravza’da yatsı namazı kılındı, cemaat dağıldı, ben sağı solu kontrol edip, kapıları kilitledim ve mescid içindeki odama çekildim. Gece yarısı Cibril Kapısı’ndan şangır-şungur bir sesle içeri birisi girdi.
Ben hem şaşırdım, korktum, hem de merak ettim. “Kilitli kapıdan, bu saatte buraya kim gelebilir?” dedim. Sessizce adamı takip ettim. Huzur-u Nebevi’ye geldi, durdu, durdu… dönüp giderken adamı yakaladım, sordum:
“Hemşerim, sen kimsin, ins misin, cin misin, bu saatte buraya nasıl girdin, ne işin var?” dedim. Adam biraz da mahcub bir eda ile dedi ki:
“Efendim, rahatsız ettiysem kusura bakmayın. Ben İmam Birgivi’nin Tarikat-ı Muhammediyye kitabını şerhederken bazı hadis-i şerifler hakkında içime şüphe arız oldu. Bunlar gerçekten Rasülullah Efendimizden sadır olmuş sözler mi, değil mi diye tereddüdlerimi izale etmek için, işi kaynağından sormak, öğrenmek üzere buraya geldim. Alacağımı aldım, gidiyorum.”
Beşir Ağa şaşkınlığı ve hayranlığı artmış bir şekilde: “Mübarek adam, bu saatte nereye gideceksin, gel şu hücremde misafirim ol, sabah namazı yakın, namazı eda edelim, kahvaltı yapalım, ondan sonra gideceksen git” der.
Esrarengiz misafirin bu teklife cevabı daha da düşündürücü: “Eksik olmayın efendim. Benim Konya’da sabah namazı için camide imamet görevim var, müsaade edin de oraya geç kalmayayım!”
Bu sözleri söyleyen kim mi?
Ebu Said Muhammed Hadimi Hazretleri! Şu bizim Hadim ilçemizde mütevazi, üstü açık türbede yatan zat.
Hacı Beşir Ağa’dan bu hatırayı dinleyen Osmanlı Sultanı Hadimi Hazretleri’ni taa Hadim’den İstanbul’a davet eder. Onunla beraber birkaç ulema, vüzera da hazır bulunur. Hacı Beşir Ağa’yı da çağırıp bir nevi imtihandan geçirir:
“Ağa, o gece yarısı Ravza’ya gelen erenler hangisi?” der.
Hacı Beşir Ağa hiç tereddütsüz Hadimi Hazretleri’nin yanına gidip kucaklaşır, eline sarılır.
Padişah tatmin olur ki olay tamamen doğrudur. Kendisine İstanbul’da kalıp ilim tedris etmesini teklif eder. Hadimi Hazretleri müsaade ederseniz ben Konya’daki vazifelerime devam edeyim” der.
Sultan 2 deve yükü kitap hediye ederek Hadimi Hazretlerini tekrar Konya’ya gönderir.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Özkafa Arşivi

Ne Güzel Hayat Ne Güzel Ölüm!

19 Ekim 2025 Pazar 08:49

Arafe Günü Hakkında Kapsamlı Bilgiler

05 Haziran 2025 Perşembe 06:10

Bayram Nostaljisi

28 Mart 2025 Cuma 11:02

Üç Aylar Gelince...

31 Aralık 2024 Salı 06:00

GONYALICA ELLİNCİ SENE

21 Ağustos 2019 Çarşamba 10:17

ABUBAKAR - ALBARAKA

22 Mart 2017 Çarşamba 06:05

Kiralık babaanne

10 Şubat 2017 Cuma 06:05

Emekliye promosyon!

03 Şubat 2017 Cuma 06:10

Şimdi Amerika'ya "eyyy" çekme zamanı

01 Şubat 2017 Çarşamba 06:05

Evet mi hayır mı?

30 Ocak 2017 Pazartesi 08:05