Bir Geziden Notlar
Yayınlanma:
Bisiklet Federasyonu için hazırlık çalışmaları yaptığım ‘Türk Bisiklet Tarihi’ ile ilgili olarak Marmara ve Ege’yi içine alan üçüncü tur gezimizi de yaptık. Bazı illerde sonbahar, bazı illerde de kış başlangıcının yaşandığı 8 gün süren gezide eski millî bisikletçi ve millî takım antrenörlerimizden Sadık Keleş ile birlikte bu spora emek vermiş eski dostlarla yıllar sonra yeniden görüşmek kısmet olurken, bir yandan da çeşitli illerdeki gelişmeleri tesbit imkânını buldum. Konu ile ilgili bir süre önceki yazımda büyüyüp, modern bir başkent hâline gelmiş olduğunu belirttiğim Ankara’dan başlayan gezimiz kuzeye doğru devam etti. 50 yıl önce vatanî görevimi yaptığım Ankara’yı tanımakta güçlük çektim dersem mübalağa etmiş olmam. Şehire nerede ise birer ilçe büyüklüğünde siteler eklenmiş. Konya’daki gibi yamalı bohçayı andıran değil, tâbir-i câizse kaymak gibi yolları, fıskiyelerden suların fışkırdığı yemşeşil caddeleri, metrosu, parkları, düzenli yerleşim şekli ile farklı bir şehir hâline gelmiş olan Ankara’nın eski görüntüsünden eser kalmamış. Döner Kule’nin altında şehri seyrederken çay içmek bile insana ayrı bir keyif veriyor. Sanırım, milletvekillerimiz de insanın içini ferahlatan Ankara’daki değişikliğin farkına varmışlardır.
Melih Gökçek’in, şimdiye kadar hiçbir başkana nasip olmayan üç dönemden beri her köşesine imzasını attığı Ankara’dan bizi Ankara bisiklet sporuna büyük emek veren merhum Seyfi Sonakın’ın oğlu Behlül ile ufak tefek fiziğine rağmen Ay Yıldızlı formayı da giyen Ahmet Akyürek uğurladı. Otobandan Bolu’ya giderken eskiden hem bisikletçileri, hem kamyoncuları canından bezdiren ‘Kargasekmez rampası’nın artık tarihe karışmış olduğunu gördüm. Yıllar önce ‘Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun bir etabının bittiği küçük Bolu bile ‘İzzet Baysal Üniversitesi’ ile gelişip, büyüyerek Ankara-İstanbul yoluna taşmış. Ünal Tolun Federasyonu’nda Asbaşkanlık ve Bolu’da tam 34 yıl Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü yapan Saip Garipoğlu ile görüştük. Yıllarca pedal çevirdikten sonra köşesine çekilen Balkan gençler ikincisi İbrahim Pekcan’ın saçları dökülmüş, Türkiye pist şampiyonu Muharrem Özbostancı ise göbek bağlamış. Türkiye Turu’nda motorlu hakemlik yaparken kaza geçirip, bacağı kırıldığı için henüz koltuk deyneği ile adım atabilen Selahattin Yörükoğlu’na geçmiş olsun dileğimizi ileterek Bolu’dan ayrılıp, geceyi Marmara Depremi’nin izlerinden eser kalmayan ve âdeta yeniden inşa edilen Adapazarı’nda geçirdik.
Cumhuriyet Bayramı, Adapazarı’nda gece de depremde yıkılan binaların yerinde düzenlenen meydanda konser izleyen binlerce kişi tarafından coşku ile kutlandı. Bu ilde bisiklete yıllarca hizmet eden merhum Yaşar Eşer ve genç yaşta vefat eden Lütfi Kurtuldu’nun memleketinde bu sporu antrenör Tuncer Salihoğlu ayakta tutmak için çaba gösteriyor. Adapazarlı milli bisikletçilerden Çetin Pelen, Hyundai firmasında satış sorumlusu, Halûk Günözgen ise İzmir’e yerleşmiş. Yolumuzun üzerindeki İzmit’te milli bisikletçi Osman Alev ve 1962 yılında Napoli’de yapılan Dünya yol şampiyonasına katılan milli takımda yer alan Muzaffer Öztürk ile bir süre sohbet ettikten sonra, Bolu’da başlayıp, devam eden yağmur altında İstanbul’un yolunu tuttuk. Eski sporcularla Cağaoğlu’ndaki İstanbul Lisesi’nde saat 15’te buluşacaktık. Fakat, trafiğin yoğun oluşu sebebiyle 45 dakika gecikmeyle ulaşabildik. 1955’te Konya Şekerspor’un ilk bisiklet takımında yer alan Sadık Yalın, millî bisikletçi Bedri Sakarya, İstanbul’da yaşayan Kocaelili Kudret Er, Bisiklet İhtisas Kulübü Başkanı ve eski il temsilcisi Bülent Birson bizi bekliyorlardı. Yıllar sonra buluşmanın hasretiyle başlayan sohbet 2 saatten fazla sürdü, vedalaşıp, ayrıldık. Sultanahmet’in tarihi bir otelinde Konyalı eski boksör Recep Demet’e rastlayınca saat 01.30’da ancak odamıza çekilebildik.
Sabah kahvaltıdan ve eski millî takım sorumlusu, UCİ’de ülkemizi temsil eden Tuna Akyüz’ü ziyaretten sonra Pendik’ten feribotla Yalova’ya ulaştık. Bursa’da tarihi Merinos fabrikası’nın su kulesinin yerinde inşa edilen kule sitede eski bisikletçilerden Halim Aytıç, Ercan Sapmaz, eski il temsilcisi Saim Tatlıcılar, yarış komiseri Şükrü Aydın ve bir süre önce vefat eden Rifat Çalışkan’ın oğlu İlke ile görüşüp, Balıkesir’e doğru yola çıktık. Balıkesir’de bizi eski bisikletçilerden Hulûsi Yılmaz karşıladı. MHK’de birlikte görev yaptığımız gazeteci Ahmet Aydemir’le buluşup, Balıkesir’de ilk kız bisiklet takımını kuran 90 yaşındaki Maide Önalp’ı ziyarete gittik, fakat yazlıktan dönmediği için görüşemeyip, Balıkesir’den ayrıldık. İzmir’e varınca buluştuğumuz ilk kişi sporu bıraktıktan sonra İzmir’e yerleşen Kastamonulu milli sporcu Yaşar Kabukoğlu oldu. Geceyi orada geçirip, ertesi sabah İnciraltı’ndaki marinada eski bisikletçi ve il temsilcisi Güner Kocakanat, Halûk Günözgen, Tarık Binbir, Enis Korkmaz, Nail Doğan, halen Konya Şekerspor’da spora devam eden 2003 Balkan Şampiyonu Mustafa Güler ve daha sonra Federasyon eski başkanı Yalçın Aslan ile biraraya geldik.
Son durağımız Denizli oldu. Millî bisikletçilerden Necdet Yıldırım, Hakan Yıldırım ve Ali Aktaş ile eski bisikletçi ve il temsilcisi Süleyman Oken buluştuktan sonra Bolu’dan bu yana devam eden yağmur altında Konya’ya hareket ettik. İlk defa 1962’de İzmir-Aydın-Denizli yarışında gördüğüm Denizli’deki gelişmeye inanamadım. Caddeler, sanayi siteleri, binalar, asfalt yollar dikkatimi çekerken, bize yeni beden terbiyesi binasına kadar eşlik eden Süleyman Oken’in ‘Bu belediye başkanı 100 yıl aday olsa kazanır’ şeklindeki sözleri gelişmenin nedenini izah için yetti. Bu arada, bir süre önce kalp damarları değişen Nusret Ergül’ün seyahatimiz boyunca sık sık telefonla arayışından duyduğum memnuniyeti de belirtmek istiyorum.
Melih Gökçek’in, şimdiye kadar hiçbir başkana nasip olmayan üç dönemden beri her köşesine imzasını attığı Ankara’dan bizi Ankara bisiklet sporuna büyük emek veren merhum Seyfi Sonakın’ın oğlu Behlül ile ufak tefek fiziğine rağmen Ay Yıldızlı formayı da giyen Ahmet Akyürek uğurladı. Otobandan Bolu’ya giderken eskiden hem bisikletçileri, hem kamyoncuları canından bezdiren ‘Kargasekmez rampası’nın artık tarihe karışmış olduğunu gördüm. Yıllar önce ‘Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun bir etabının bittiği küçük Bolu bile ‘İzzet Baysal Üniversitesi’ ile gelişip, büyüyerek Ankara-İstanbul yoluna taşmış. Ünal Tolun Federasyonu’nda Asbaşkanlık ve Bolu’da tam 34 yıl Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü yapan Saip Garipoğlu ile görüştük. Yıllarca pedal çevirdikten sonra köşesine çekilen Balkan gençler ikincisi İbrahim Pekcan’ın saçları dökülmüş, Türkiye pist şampiyonu Muharrem Özbostancı ise göbek bağlamış. Türkiye Turu’nda motorlu hakemlik yaparken kaza geçirip, bacağı kırıldığı için henüz koltuk deyneği ile adım atabilen Selahattin Yörükoğlu’na geçmiş olsun dileğimizi ileterek Bolu’dan ayrılıp, geceyi Marmara Depremi’nin izlerinden eser kalmayan ve âdeta yeniden inşa edilen Adapazarı’nda geçirdik.
Cumhuriyet Bayramı, Adapazarı’nda gece de depremde yıkılan binaların yerinde düzenlenen meydanda konser izleyen binlerce kişi tarafından coşku ile kutlandı. Bu ilde bisiklete yıllarca hizmet eden merhum Yaşar Eşer ve genç yaşta vefat eden Lütfi Kurtuldu’nun memleketinde bu sporu antrenör Tuncer Salihoğlu ayakta tutmak için çaba gösteriyor. Adapazarlı milli bisikletçilerden Çetin Pelen, Hyundai firmasında satış sorumlusu, Halûk Günözgen ise İzmir’e yerleşmiş. Yolumuzun üzerindeki İzmit’te milli bisikletçi Osman Alev ve 1962 yılında Napoli’de yapılan Dünya yol şampiyonasına katılan milli takımda yer alan Muzaffer Öztürk ile bir süre sohbet ettikten sonra, Bolu’da başlayıp, devam eden yağmur altında İstanbul’un yolunu tuttuk. Eski sporcularla Cağaoğlu’ndaki İstanbul Lisesi’nde saat 15’te buluşacaktık. Fakat, trafiğin yoğun oluşu sebebiyle 45 dakika gecikmeyle ulaşabildik. 1955’te Konya Şekerspor’un ilk bisiklet takımında yer alan Sadık Yalın, millî bisikletçi Bedri Sakarya, İstanbul’da yaşayan Kocaelili Kudret Er, Bisiklet İhtisas Kulübü Başkanı ve eski il temsilcisi Bülent Birson bizi bekliyorlardı. Yıllar sonra buluşmanın hasretiyle başlayan sohbet 2 saatten fazla sürdü, vedalaşıp, ayrıldık. Sultanahmet’in tarihi bir otelinde Konyalı eski boksör Recep Demet’e rastlayınca saat 01.30’da ancak odamıza çekilebildik.
Sabah kahvaltıdan ve eski millî takım sorumlusu, UCİ’de ülkemizi temsil eden Tuna Akyüz’ü ziyaretten sonra Pendik’ten feribotla Yalova’ya ulaştık. Bursa’da tarihi Merinos fabrikası’nın su kulesinin yerinde inşa edilen kule sitede eski bisikletçilerden Halim Aytıç, Ercan Sapmaz, eski il temsilcisi Saim Tatlıcılar, yarış komiseri Şükrü Aydın ve bir süre önce vefat eden Rifat Çalışkan’ın oğlu İlke ile görüşüp, Balıkesir’e doğru yola çıktık. Balıkesir’de bizi eski bisikletçilerden Hulûsi Yılmaz karşıladı. MHK’de birlikte görev yaptığımız gazeteci Ahmet Aydemir’le buluşup, Balıkesir’de ilk kız bisiklet takımını kuran 90 yaşındaki Maide Önalp’ı ziyarete gittik, fakat yazlıktan dönmediği için görüşemeyip, Balıkesir’den ayrıldık. İzmir’e varınca buluştuğumuz ilk kişi sporu bıraktıktan sonra İzmir’e yerleşen Kastamonulu milli sporcu Yaşar Kabukoğlu oldu. Geceyi orada geçirip, ertesi sabah İnciraltı’ndaki marinada eski bisikletçi ve il temsilcisi Güner Kocakanat, Halûk Günözgen, Tarık Binbir, Enis Korkmaz, Nail Doğan, halen Konya Şekerspor’da spora devam eden 2003 Balkan Şampiyonu Mustafa Güler ve daha sonra Federasyon eski başkanı Yalçın Aslan ile biraraya geldik.
Son durağımız Denizli oldu. Millî bisikletçilerden Necdet Yıldırım, Hakan Yıldırım ve Ali Aktaş ile eski bisikletçi ve il temsilcisi Süleyman Oken buluştuktan sonra Bolu’dan bu yana devam eden yağmur altında Konya’ya hareket ettik. İlk defa 1962’de İzmir-Aydın-Denizli yarışında gördüğüm Denizli’deki gelişmeye inanamadım. Caddeler, sanayi siteleri, binalar, asfalt yollar dikkatimi çekerken, bize yeni beden terbiyesi binasına kadar eşlik eden Süleyman Oken’in ‘Bu belediye başkanı 100 yıl aday olsa kazanır’ şeklindeki sözleri gelişmenin nedenini izah için yetti. Bu arada, bir süre önce kalp damarları değişen Nusret Ergül’ün seyahatimiz boyunca sık sık telefonla arayışından duyduğum memnuniyeti de belirtmek istiyorum.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.