2021 yılında yine bu gazetede, bu köşemde susuzluk üzerine bir yazı yazmıştım. Alınması gereken tedbirleri de acizane paylaşmıştım. Özellikle de bireysel/Ferdi anlamda yapılabilecek olumlu davranışlardan da bahsetmiştim.

Aradan 4-5 yıl geçti, ama durum gerçekten o günkü korktuğumuzdan daha da kötüye gitti. Tabiri caizse korktuğumuz başımıza geldi. Yaşar Kemal'in kitabı veya şiiri gibi; Yer Demir, Gök Bakır (Hazine de tam takır.)

Bütün doğudan batıya, güneydoğu'dan Elazığ'dan Çanakkale'ye İstanbul'a kadar korkunç bir kuraklık ve susuzluk çekiyoruz. Barajlar kurudu, göletlerde su kalmamış, yeraltı suları da çekiliyor ve halâ yağmur da yağmıyor.

Bu konuyu; gerçekten tarımda yapılan yanlış uygulama, sulamalardan tutun da bugün halâ 26 Ağustos 2025 Salı günü; korkunç, (intihar gibi) hatalar devam ediyor. Diğer su harcamalarına(israflarına) varıncaya kadar tek tek yazıp anlatacak olsam bir kitap olur.

Ben bu konuda birçok insana garip gelecek ve hatta absürt gelebilecek bir çözüm önerisi ve gerçeklikten bahsedeceğim. Birçok hatta yüzlerce, binlerce meselenin çözümüyle birlikte; bu kuraklık ve susuzluğa tek çözümün bu milletin derhal AKP'yi bırakıp, terk edip tövbe edip bunlardan kurtulması gerekir. Bütün problemin tek kaynağı bu hükümet ve yönetimidir. Bunun nedeni ile ilgili aklıma gelen bir iki madde ile anlatmaya çalışayım.

Birincisi: Aç ve susuz 60-70 bin çocuğun ölümü, hatta şu an, şu günlerde beşyüz bin, bir milyon insan susuz ve açlıktan gözümüzün önünde öldürülürken AKP'liler(iktidar) bile bile başka gündem oluşturuyorlar. Bu bir küfürdür ve zulümdür. Allah İntikam sahibidir, bunu hem bu dünyada hem öbür dünyada cezasız bırakmaz.

Bu hükümete en büyük desteği Cübbeli grubu veriyor. Bunların en iyileri bile: “Sen kendine bak...” diyor . Bu cümle cihad zamanında denirse cihadı durdurur, küfürdür.

Ak partili vatandaşlar hiç hata kabul etmiyorlar. Bir gün ben daha hiç kimseyi tenkit etmeden su sıkıntısından bahsettim. Hemen bana kuraklıktan bahsedip saldırdılar. Ben de dedim ki: “Suudi Arabistan'da hiç susuzluk çekilmiyor. Hem de hiç su olmamasına rağmen!..” deyince yüzüme baka kaldılar.

İkincisi: Ciddi çalışma, önlem alma, tedbir alma, alternatif plan üretme yok. Yalan söyleme, “mış” gibi yapma, gösteriş, saldım çayıra mevlam kayıra... şeklinde bir idare ile işler yürütülüyor.

Sonuç. Sonuç çok vahim. Galiba yer gök çatırdıyor. Yıllarca AKP'li hocaların okudukları ama hiç yaşamadıkları ayet ve hadisleri, mani olmadıkları en az kebaire olarak 50-100 günahı saymaya bile gerek yok, Allah affetmeyecek. AKP'li 25 yaş altı gençlere bir şey demiyorum. Bunların büyüğü olan 70-80 yaşındaki bir ayağı çukurda olan gafiller var ya Allah onları ıslah etsin!

Evet yer demir, gök bakır, her şey tam takır. Bu bir şiddetli uyarıdır. 22-23 senedir kardeşçe uyardık dinlemediler, sert konuştuk-uyardık onu da dinlemediler, şaka ile uyardık yine dinlemediler, halâ dinlemiyorlar. Ama geliyor gelmekte olan. Bakın işte hepimizi içine alan fitneler, belalar doğal afetler geldi, artık... Bu Su’nun çokluğu da (boğar) öldürür, yokluğu da öldürür.

Görene! Körene!..