Veriler başka, gerçek başka

Veriler başka, gerçek başka
Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, TÜİK’in 2014 yılında değiştirdiği işsizlik hesaplama yönteminin gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mayıs ayı işsizlik verilerini açıkladı. Resmî rakamlara göre işsizlik oranında düşüş yaşandı. Ancak uzmanlara göre bu tablo, gerçek ekonomik durumu yansıtmaktan oldukça uzak. Selçuk Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, TÜİK’in 2014 yılında değiştirdiği veri toplama ve hesaplama yöntemine dikkat çekerek, “İşsizliğin azaldığı falan yok, sadece tanım değişti” dedi.

‘İŞSİZLİĞİN TANIMI DEĞİŞTİ, RAKAMLAR GERÇEKLİKTEN KOPTU’

TÜİK’in mevcut yöntemine göre yalnızca son bir hafta içinde aktif olarak iş arayan bireylerin ‘işsiz’ kabul edildiğine değinen Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin işsizlikle birlikte hesapladığı birçok makroekonomik göstergede yöntem değişikliği yapıldığını bilmemiz gerekiyor. TÜİK’in yeni hesaplama tekniğinde, kişilere ‘Son bir hafta içinde herhangi bir iş başvurusunda bulundunuz mu?’ diye soruluyor. Eğer birey, son bir hafta içinde iş başvurusu yapmamışsa, TÜİK’e göre artık iş aramıyor ve dolayısıyla işsiz sayılmıyor. Bu nedenle TÜİK’in açıkladığı işsizlik oranı, gerçek tabloyu yansıtmıyor. Asıl bakılması gereken oran, ‘atıl istihdam oranı’ ya da ‘atıl işsizlik oranıdır. Bu oran şu anda yüzde 20’lerin oldukça üzerinde. Ekonomide hayat pahalılığının zirveye ulaştığı, milyonlarca gencin iş bulamadığı ve arayış içinde olduğu bir ortamda; emekli olduktan sonra geçimini sağlayamayıp yeniden çalışmak zorunda kalan milyonlarca insanın yaşadığı bir ülkede işsizliğin gerçekten düşük olması mümkün değildir. TÜİK, 2014 yılından bu yana uyguladığı yeni hesaplama yöntemiyle işsizlik oranını rakamsal olarak daha düşük göstermektedir.”

4-1.webp

‘MEVSİMLİK İSTİHDAM İŞSİZLİĞİ GİZLİYOR’

İnşaat, tarım ve turizm gibi sektörlerde yaz aylarında yaşanan hareketliliğin istihdam oranını geçici olarak artırdığına dikkat çeken Alagöz, bu durumun kalıcı bir çözüm olmadığını belirtti. Alagöz, “Son açıklanan verilerde yaz mevsiminin etkisi oldukça fazla. Mevsimlik istihdam dediğimiz, özellikle tarım, turizm ve inşaat gibi sektörlerde iş hacminin artması, işsizlik oranının geçici olarak düşmesine yol açıyor. Ancak burada önemli olan, TÜİK’in işsiz tanımının ne olduğunu bilmek. TÜİK’in işsiz olarak kabul ettiği kişiler, yalnızca son bir hafta içinde aktif şekilde iş arayan bireyler. Yani bir kişi 15 gün önce iş aramışsa ve son bir haftada herhangi bir başvuru yapmamışsa, artık işsiz sayılmıyor. Bu, işsizlik verilerinin gerçekte olduğundan daha düşük görünmesine neden oluyor. Bu nedenle, asıl dikkate alınması gereken oran istihdam oranıdır. Şu an bu oran yüzde 24–25 seviyelerinde. Gerçekte Türkiye’deki işsizlik, açıklanandan çok daha yüksek düzeyde” diye konuştu.

4-3-alagoz.webp

'KAÇAK İŞÇİLİK İŞSİZLİĞİ TETİKLİYOR'

Türkiye’de kaçak çalışan milyonlarca yabancı işçi olduğuna dikkat çeken Alagöz, bu durumun işsizliği artıran temel etkenlerden biri olduğunu vurguladı. Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alagöz, işsizliğin azaltılması için çözüm önerilerini sunarak sözlerini şu cümlelerle sonlandırdı: “Aslında ülkedeki işsizlik oranını gerçekten düşürmek için çok basit bir çözüm var. Türkiye’de sayısını tam olarak bilmediğimiz milyonlarca yabancı bulunuyor. Çok açık ve net söylemek gerekirse, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının resmî verilerine göre, bu yabancılardan yalnızca 240 bininin çalışma izni var. Milyonlarca Suriyeli, Afgan ve diğer uyruklu yabancılar kayıt dışı olarak, kaçak çalışıyor. Bugün Konya sanayisine, inşaat sektörüne, organize sanayi bölgelerine ya da Zafer Sanayi’ye gidin; on binlerce yabancı uyruklu kişinin kaçak şekilde çalıştığını görürsünüz. Bu kişilerin ülkelerine gönderilmesi hâlinde, yalnızca Konya’da on binlerce, Türkiye genelinde ise milyonlarca vatandaşımıza yeni istihdam alanı açılacaktır. İşsizliği azaltmanın bir diğer yolu da yerli kaynaklarımıza yönelmektir. Ucuz olduğu gerekçesiyle ithal edilen yabancı malları tüketiciye sunmak doğru bir yaklaşım değildir. Bu, kalıcı ve gerçekçi bir çözüm sağlamaz. Bu nedenle tarım, inşaat, imalat sanayi ve hizmet gibi sektörlerde yerli kaynaklarla üretim yapan, katma değeri yüksek alanlara yatırım yapılması şarttır. Bu yatırımlar gerçekleşmediği sürece, TÜİK resmî işsizlik rakamlarını düşürebilir; ancak atıl istihdam oranı artmaya devam eder. Bugün genç işsizlik oranı ne yazık ki yüzde 30’a yaklaşmış durumda. Bu yüzden Türkiye’de işsizliğin düştüğünü söylemek bilimsel olarak kısmen doğru olabilir; fakat reel ekonomiye, yani sahaya baktığınızda işsizliğin son derece yüksek seviyelerde olduğunu açıkça görebilirsiniz.”

Kaynak:Mesut Turan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum