Şimdilerde gündemde APO moda...

***

Bir dönem yanına gidip röportaj yapanları neredeyse idamla yargılamaya kalkmıştık...

***

Rahmetli M. Ali Birand “Ben gazeteciyim, gazeteciliğin gereğini yaptım” diye 20 yıl kendini yırttı durdu... Ama kamu vicdanında yargılandı, mahkum edildi...

***

Şimdilerde ise APO ile görüşmek istemeyen neredeyse vatan haini ilan edilecek... Ya da bu görüşmelere karşı çıkanlar VATAN HAİNİ damgası yiyecek...

***

“APO seni istedi, isteğini nasıl geri çevirirsin, senin ne haddine” kabilinde, hükümet tavır takındı neredeyse...

***

Hükümetimiz şimdilerde İmralı'nın yolunu gözlüyor...

***

Az utanmasak, görüşmeden dönenleri davul-zurna, resmi törenle karşılayacağız neredeyse...

***

İMRALI turizmi devlet eliyle patladı gidiyor...

***

İmralı gezisinin bileti gidiş-dönüşlü check-in yapılıyor...

***

Silivri, ise tek gidişli check-in yapılıyor... Dönüş şimdilik politik arenada rüzgar yapmıyor... Sandıklara yansıması yok...

***

Silivri tek gidiş o yüzden...

***

Görüşmeden dönenler, basının önünde ellerinde mektuplarla biraz ürkek, birazda şaşkın duruyorlar...

***

Okurken, ne zaman gözaltına alınacağız beklentisi var...

***

Hükümetle göz teması kuruyorlar...

***

Ne kadar ısrarcı tavrı var... “Hadi biran önce mektupları oku” diye...

***

BDP'liler az oyalansa, hükümet sözcüsü ellerinden alıp okuyacak nerdeyse mektupları...

***

Nasıl geldik buraya?

***

Üfleye üfleye...

***

Yıllar önce bana göre kanımızı donduran bir olayı gazeteci olarak takip etmiştim...

***

Bir bebeğin burnunu canlı-canlı yemişti sıçanlar...

***

“Nasıl olur bu, bebek niye ağlamamış?” Diye uzmanlara koşmuştuk haber yapma telaşı ile...

***

Veteriner Hekim; “Onların nefesleri lokal anestezi gibi, üfledikleri yeri uyuştururlar, ondan sonrada kurbanın haberi yokken canlı canlı yerler” demişti...

***

Dehşete kapılmıştık...

***

Bugünde benzeri bir durum yaşıyoruz sanki...

***

Kamuoyuna habire üflüyorlar... TIK yok... Üflemeye devam...

***

Çok yakında APO Hazretleri (!) ULUSA seslenirse şaşırmayız...

***

Zaten şaşırtılarak, girdik bu tünele...

***

Tünelden çıkıncaya kadar, karanlıkta öpülmedik yerimiz kalmayacak gibi...

***

Tünele girerken düşman diye önümüze kattıklarımızın, tünelin sonunda kucaklarında çıkacağız anlaşılan...

***

"Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar. Gözleri vardır, onlarla görmezler. Kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidirler, hatta daha şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır." (A'raf Suresi 179 )

***

Cenab-ı Hakk bizleri bu ayetin muhatabı olmaktan esirgesin inşallah...

***

Amin diyin müslümanlar...