Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Tarihsel Konya Ankara Yolu ve Hızlı Tren

Tarihsel Konya Ankara Yolu ve Hızlı Tren

1951 yılına kadar Konya –Ankara arası ya Afyon- Eskişehir güzergahıyla kara trenle yirmi dört saatte, yada Bursa Oteli içinden şafakla hareket edip bir karış tozlu yollar da arkalarında toz bulutu ile giden zamanın otobüsleri ile akşama doğru varılırdı. Tabii dönüşlerde aynı yol ve durum içinde olurdu.
1949’da Ankara Yolu Musalla Mezarlığı ile zamanın Musalla Bağları dediğimiz şimdileri İl Özel İdare Binasına kadar ki kısım duvar komşumuz müteahhit rahmetli Cemal Ağa tarafından blokaj taş döşenerek şose yolu yapılmıştı.
 Dikkat ve ibretle okuyalım. Yeni Konya Gazetesi’nin 25.08 1949 günlü “Yol Davamız” başlık yazısında neler deniliyordu.
“Nedense, şu yol davasını bir türlü formuna koyamadık. Devletçilik prensibini yıllardan beri ticari zihniyetle tatbik edeceğimize, sosyal bir vazife ve takviye anlayışıyla tatbik etseydik, bu güne kadar çekilen emeklerimize bir karşılık bulabilirdik…” derken Ankara yolu üzerinde yapılan ufak yerden sonra toprak yolda gidildiğini bunun ele alınması genişçe ifade ediliyordu.
CHP taraftarları yazdığım hakikatlere karşı belge sunacaklarına hakaret etme yolunu yeğlerler. İşte hem de dostumuz Naci Gücüyener’in ve oğlu Mustafa Gücüyener’in çıkardığı ve yönle mi CHP taraftarı olan gazetede bile yayınlanan durum. Devletçiliğin ilgisizliğini ortaya koymakta değil mi?
Ama yinede O zamanlar Şube Md.’ğü olan karayollarınca stabilize olarak Cihanbeyli’ye kadar gidilecek yol yapılmış Cumhurbaşkanı da 1949 sonlarına doğru açılış için Konya’ya gelmişti
İktidar değişip Karayolları Gn. Md. kurulunca ilk yol yapımı olarak Konya- Ankara yolu ele alınmış ve geceleri jeneratörlerle aydınlatma yapılarak gündüzlü geceli çalıma ile Konya-Kulu arasını Konya bölgesi, Kulu Ankara arsını Ankara bölgesi ele alıp dikkat edelim iki yıl içinde asfalt yol olarak tamamlamıştı.
Artık otobüslerle sadece gidiş beş- Altı saate inmişti.
O söylenen gidiş geliş altı saat değil tek gidiştir. Gerçi gidiş geliş altı saate indi ama bu 1977’den sonrası oldu ve halen öyle.
1990 yıllarında bu yol için bir harekettir başladı. Daha evvel diyenler yanlış bilgi içindedir. Ankara yolu genişletilsin derken otoyol istemleri çıktı ortaya.
Konya Karayolları bölgesi olarak kendi imkanları ile proje dışı Rahmetli Md. Altan Ayağ’ın direktifleri ile yer yer genişletmeler yapıldı. Sonra yeni yol yapımı projesi tatbik edilerek yolda ki bilhassa yıllarca 900lik açı ile dönülen ve pek çok kazaya sebebiyet veren Tutup Dönemeci (virajı) emniyetli dönüş haline getirildi.
Daha sonra Konyalıların baskılı istekleri devam ederken bölünmüş yollar kararı çıkınca önce Karayolları imkânları ile Konya Bölge Md. Sayın Haşmet Oğuzalp zamanında başlayan yol Altınekin’e ve Kulu ile makas arası yapılırken, daha sonra ihale yolları ile tamamlandı. Sıcak asfalt denilen beton asfalt üzerinden iki yıldır trafik 150 Km/sa ile Ankara Konya üzerinde akış yapabilmekte…
Böylece, 90’lı değil 1946’larda başlayan istek 2009’da arzusuna kavuşmuş Konya meselelerinden birisi tamamlanmıştı.
***
Diğer taraftan Konya – Ankara Tren yolu ile başlayıp sonra Hızlı Tren’e çevrilen istek de 1990’lar da başladı ama kim kime olmakta idi. Sadece ağızlarda adaylar için sakız oldu.
AK Pati iktidarının vekilleri iki de bir “başlıyoruz bir yıl sonra bitecek” nakaratına başladılar ama. Sayın Başbakan ve Sayın Bakan’ın da açılışta doğruladıkları gibi dörtyıl sekiz ay öncesi yani 2006 Nisan ayında karara varılarak tatbikata geçildi.
Eeee. Milletvekillerinin 2002 yılında başlayan nakaratları neye dayanıyordu ki?
Bu hususta 20.08.2011 günlü “Tehirli Kara Tren ile Hızlanamayan Hızlı Tren” başlıklı yazımda genişçe anlatımım olmuştu.
https://www.merhabahaber.com /Ahmet_Guldag+Tehirli_Kara_Tren_ile_Hizlanamayan_Hizli_Tren_yazi5432.html)
***
Bu yazımın son kısmında, ilgililer“Ne zaman başlıyor” soruma, “Her şey tamam ama açılış ne zaman olacak belli değil” cevabı vermişlerdi. Anlaşılıyor ki, Başbakan’ın uygun gününü beklerlermiş meğer!
***
Öyle oldu böyle oldu ama. Ooohh nihayet rüya diye düşünülen isteğin büyük bir yatırım ve işleme koyulması ile gerçekleşip sabah gidip akşam varılan Ankara’ya, bir buçuk saatte varılıp aynı saatte dönülerek git gel üç saat oluverdi.
Elbette bu Konya meselelerinden biri olan Hızlı Tren Konya için her yönden büyük bir kazanç olmuştur. Nitekim bu coşkuyu Konya halkı Sayın Başbakan trenden inerken uzaklarda olup göremeyenler bile ayağa kalkıp dakikalarca içtenlikle alkışlamakla memnuniyetlerini belirttiler.
Açılış konuşmasını yapan Başbakan;
“Bugün tarihimizin, coğrafyamızın dönüm noktalarından biridir. Bugün, Hazreti Mevlana'nın Şehri olan Konya ile Hacı Bayramı Veli'nin Şehri Ankara'yı hızlı trenle birbirine kavuşturuyoruz. Selçuklu'nun başkenti Konya ile Cumhuriyetimizin başkenti Ankara arasındaki mesafe kalkıyor bugün. İki büyük şehir, iki büyük gönül Konya ile Ankara bir oluyor, bütünleşiyor. Yedi milyon vatandaşımızın yaşadığı iki büyük şehrimiz birbirine kavuşuyor. Bu adımlar, sadece iki büyük şehrin birbirine bağlanması değil, kendi medeniyet tarihimizle aramızdaki mesafenin de kapanmasıdır. Bugün Konya'da tarihi bir merasimi gerçekleştiriyoruz. Konya ile Ankara hızlı trene kavuşuyor bugün.'' Derken iftihar duygularına Konya halkı da katılmış oldu.
Hele bu inşâ’nın tamamen Türk Eleman ve müteahhitlerince yapılan bir eser olması Türklerin istenirse her işlemi başarı içinde yapacağının bir nişanesi olmakta.
Aaahh ah… Bunları, zamanında ilerleme yapanları Atatürk desteklerken vefatı sonrası köstekleyen devirde kaybettiklerimiz olmasa idi.
Bu gün mutlaka büyük bir uçak vb. Dünya sanayiinde söz sahibi olacaktık.
Yine de bu yönde de girişimler iftiharımıza vesile oluyor İnşallah daha ileri adımlar içinde devam ederiz.
***
Tüm İslam Alemi’nin Kadir Gecesi’ni tebrik eder, hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ederim.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi
SON YAZILAR