İhracat yerinde sayıyor! Dışa bağımlılıkta dikkat çeken artış
CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye’nin tarım, gıda ve içecek sektörüne ilişkin dış ticaret verilerini değerlendirerek, “Tarım ürünleri ihracatı geriliyor, ithalata bağımlılık giderek derinleşiyor” dedi.
Gürer, açıklanan verilerin tarımda ihracat ile ithalat arasındaki dengenin giderek ithalat lehine bozulduğunu ortaya koyduğunu belirterek, bu durumun yerli üretici üzerinde olumsuz sonuçlar doğuracağını ifade etti. İthal ürün fiyatlarının raflara zam olarak yansıdığını vurgulayan Gürer, ithalatın piyasa dengeleme işlevi görmekten uzaklaştığını, aksine ithalatçıların kazancını artıran bir yapıya dönüştüğünü söyledi.
Gürer, tarım ürünlerine yönelik mevcut politikaların üretimi desteklemek yerine ithalatı teşvik eden bir anlayışa evrildiğini vurgulayarak, bu yaklaşımın sürdürülebilir olmadığını dile getirdi.

DIŞ TİCARET FAZLASI YARI YARIYA ERİDİ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2024 yılında tarım, gıda ve içecek sektöründe 27,69 milyar dolar ihracat, 18,24 milyar dolar ithalat gerçekleştirildi. Bu rakamlar, sektörün yıl genelinde dış ticaret fazlası verdiğini gösterdi. Ancak 2025 yılına gelindiğinde tablo hızla bozuldu. 2025’in ilk 10 ayında ihracat 22,2 milyar dolar seviyesinde kalırken, ithalat 18,48 milyar dolara yükseldi. Oysa 2024’ün ilk 10 ayında ithalat 15,19 milyar dolardı. Böylece ithalat, bir yıl içinde yüzde 21 oranında artış gösterdi. Bu gelişmeler sonucunda, 2024’ün ilk 10 ayında 7,24 milyar dolar olan dış ticaret fazlası, 2025’in ilk 10 ayında 3,72 milyar dolara düştü. Bu gerileme ihracat–ithalat dengesinin yüzde 48,6 oranında bozulması anlamına geldi. Tarımda elde edilen kazanım neredeyse yarı yarıya eridi” ifadelerini kullandı.
TARIMDA İHRACAT DÜŞÜYOR
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2025 yılının ilk 10 ayına ilişkin sektör bazlı verilerin, tarımın temel ürünlerinde ihracat kayıpları artığını belirtti.
• Bakliyat: 151 milyon dolar düşüş
• Meyve suyu: 106 milyon dolar düşüş
• Yaş meyve ve sebze: 105 milyon dolar düşüş
• Yumurtacılık: 85 milyon dolar düşüş
• Kuru meyve ve sebze: 71 milyon dolar düşüş
• Şeker ve tatlandırıcılar: 62 milyon dolar düşüş
• Salça ve konserve: 43 milyon dolar düşüş
• Nişasta: 30 milyon dolar düşüş
• Tohumculuk: 24 milyon dolar düşüş
Gürer, “Tarım ürünlerinde önemli pazarı bulunan ürünlerimizde ihracat gerilemesi de üreticilerimiz için giderek soruna dönüşebilir. Üretim dengesine süreç olumsuz etki yaratabilir” dedi.

İTHALATTA ŞEKERLİ MAMULLER, BİTKİSEL YAĞ VE CANLI HAYVAN ÖNE ÇIKIYOR
• Şekerli mamuller sektörü 905 milyon dolar artarak, bir önceki yılın ilk 10 aylık dönemine göre yüzde 80 artış gösterdi.
• Bitkisel yağ sektörü 737 milyon dolar artarak yüzde 40 oranında yükseldi.
• Çay, kahve ve baharat sektörü 376 milyon dolar artarak yüzde 66 arttı.
• Canlı hayvan sektörü, ilk 10 aylık dönemde 343 milyon dolar artarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 56 artış gösterdi.
• Hayvan yemi sektörü 443 milyon dolar artarak yüzde 10 artış yaşadı.
• Yaş meyve sektörü 276 milyon dolar artarak yüzde 128 oranında yükseldi.
• Sert kabuklu meyveler sektörü 198 milyon dolar artarak yüzde 52 artış gösterdi.
• Makarna sektörü 32 milyon dolar artarak yüzde 150 gibi dikkat çekici bir artış kaydetti.
• Kuru meyve ve sebze sektörü ise 18 milyon dolar artarak yüzde 46 artış sağladı.
Ömer Fethi Gürer, “Hayvan yemi ithal eden, bitkisel yağı dışarıdan alan, canlı hayvanı başka ülkelerden getiren bir ülke durumundayız. Bir an önce kendi kendine yeten ülke durumuna geleceğimiz uygulamalara geçmeliyiz” diye konuştu.
İTHALATTA HAYVAN YEMİ VE BİTKİSEL YAĞ BAĞIMLILIĞI SÜRÜYOR
CHP’li Ömer Fethi Gürer, “Sektör bazında ihracat verilerine göre, şekerli mamuller sektörü 2 milyar 929 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. Bunu yaş meyve ve sebze (2 milyar 689 milyon dolar), sert kabuklu meyveler (1 milyar 859 milyon dolar), bitkisel yağ sektörü (1 milyar 706 milyon dolar) ve balıkçılık ve su ürünleri (1 milyar 691 milyon dolar) takip etti” şeklinde konuştu.
Gürer, ihracat artışının sınırlı sayıda sektörde yoğunlaştığı, tarımın birçok temel kolunda önceki yıla göre düşüş yaşandığı dikkat çekti.
Ömer Fethi Gürer, “Ülke bazında ithalatta Rusya Federasyonu 2 milyar 466 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. Rusya’yı Brezilya (1 milyar 895 milyon dolar), Ukrayna (1 milyar 598 milyon dolar), ABD (1 milyar 211 milyon dolar) ve Malezya (845 milyon dolar) izledi. Sektörel olarak bakıldığında, hayvan yemi ithalatı 4 milyar 680 milyon dolarla açık ara ilk sırada yer aldı. Bitkisel yağ (2 milyar 571 milyon dolar) ve şekerli mamuller (2 milyar 23 milyon dolar) ithalatı da yüksek seviyelerde seyretti. Canlı hayvan ve kahve-çay-baharat ithalatı ise yaklaşık 1 milyar dolar düzeyine yaklaştı” bilgisini verdi.

ÜRETİM KAYBI SADECE İKLİMLE AÇIKLANAMAZ
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yanlış tarım politikalarının 2025 yılında tarımsal üretime ağır biçimde yansıdığını belirterek, son iki yılda yaşanan kayıpların yalnızca küresel iklim değişikliğiyle açıklanamayacağını vurguladı. Gürer, TÜİK verilerine göre tahıl ve bitkisel üretimde yaklaşık 10 milyon ton, meyvede ise resmi kayıtlara göre 8 milyon tonluk kayıp yaşandığını, kayıt dışı üretim de dikkate alındığında meyvedeki kaybın 10 milyon tona ulaştığını ifade etti. Asıl sorunun yönetimsel eksiklikler ve planlama yetersizliği olduğuna dikkat çekerek, özellikle su politikalarının ve arz-talep dengesinin öngörülebilir, planlı ve kamucu bir anlayışla yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.
ÇİFTÇİ DESTEKLERİ YETERSİZ
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımda yaşanan krizin derinleşmesinin en önemli nedenlerinden birinin çiftçiye verilen desteklerin yasal zorunlulukların çok gerisinde kalması olduğunu dile getirdi. Tarım Kanunu’na göre 2026 yılında çiftçiye milli gelirin yüzde 1’i oranında, yani 722 milyar lira destek verilmesi gerekirken, öngörülen desteğin yalnızca 168 milyar lira olduğunu belirten Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesinin dahi bu desteği karşılamaya yetmediğini kaydetti. 2025 yılının çiftçi açısından son derece sorunlu geçtiğini, gelirlerin daraldığını ve bazı ürünlerin tarlada kaldığını vurgulayan Gürer, besicilerin ise artan yem fiyatları nedeniyle üretimden kopma noktasına geldiğini söyledi. Gürer, ithalat lehine bozulan dış ticaret dengesinin de iyi okunması gerektiğini belirterek, kooperatiflerin güçlendirildiği, aracılığın azaltıldığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü ve üreticiyi ayakta tutan politikaların acilen hayata geçirilmemesi halinde Türkiye’nin gıda arzında ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu.
Kaynak:Haber Merkezi





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.