M. Emin Karabacak

M. Emin Karabacak

Tabakları Ayırdık… Bencilleştiler -1-

Tabakları Ayırdık… Bencilleştiler -1-

Zamanımız insanı gittikçe bireyselleşiyor. Bireyselleştikçe de bencilleşiyor. Bencilleştikçe de sadece kendini düşünüyor.Kendini düşündükçe de yalnızlaşıyor. Yalnızlaşınca da psikolojik sorunlarla uğraşıyor.
Yaradılış gereği insanoğlu sosyal bir varlıktır. Bu amaçla temel ihtiyaçları ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için insanlarla etkileşim ve paylaşım içinde olmak zorundadırlar.     Sosyal ilişkilerinde paylaşım yerine kendi çıkarını düşünen insanlar, mutsuzlaşmaktadır. Mutsuzlaşan insan, mutluluğu dünya malına sahip olmakta arar. Mutluluğu dünya malı ve teknolojinin getirdiği yeniliklerde de bulamayan insan, bencilleşip mutsuzlaşırken gelecek neslin devamı olan çocukları da bencil ve mutsuz yapmaktadır.
“Bizim” yerine; “Benim arabam, benim telefonum, benim bilgisayarım” ile büyüyen çocuklar, anne babalarını model alacaklarından egosantrik duygularının pekiştirilmesine bağlı olarak bencilleşecektir.
Egosantrik duyguların (Çocuk, kendini dünyanın merkezi gibi görür ve her şeyin kendi istekleri doğrultusunda olmasını ister.)baskın olduğu 3-6 yaşları ile ergenlik dönemi, ben merkezci duyguların ön plana çıktığı bir dönemdir. Egosantrik duygulara bağlı olarak 3-6 yaşlarındaki çocuklar; “Beni annem, benim babam, benim oyuncağım…” derken, ergenlik dönemimde ise “Benim fikrim, benim düşüncem, benim görüşüm…” diye kendini göstermektedir. Özellikle bu dönemlerdeki çocukların egosantrik duygularının pekiştirilmesi, ileri yaşlarda bencil bir kişi olmasına neden olacaktır.
Şimdiki çocuklar neden daha bencil oluyor diye düşündüğümüzde anne babaların; bencillik konusunda çocuklara model olmaları, her istediklerini ikiletmeden yapmaları ve kibrit kutusu gibi evlerde sosyal çevreden uzak olarak büyütmelerini söyleyebiliriz.
Model Olma
Çocuklar, anne babalarını model aldığı için, bencil anne babaların çocukları da bencil olacaktır. Kendi dünyalarında sadece kendisi için yaşayan ve çocuklarıyla en küçük şeyleri paylaşmayan ve paylaşma duygusu tattırılmayan çocuklar da ister istemez bencil olacaklardır.
Çocukların isteklerini göz ardı edip söz ve davranışlarında “Ben istiyorum, böyle istiyorum…” diye direkt emirler verip, sorgusuz sualsiz uygulanması isteyen anne babaların çocukları da zamanla ben istiyorum diyen bencil kişiler olacaktır.
Yine küçüklüğünde bu yana yok yoklarla büyüyen çocuklar, yetişkinlik çağlarında her ne kadar zenginde olsalar psikolojik olarak kendilerini fakir olarak algılayacaklarından bencil olacaklardır.
Köyümüzde, konu komşunun yardımıyla geçinen bir aile vardı. Bu ailenin Hatice adında birde kızları vardı. Hatice büyüdü, evlendi ve şehre yerleşti. Zamanla durumu düzelttiler, ev ve arabalarını aldılar. Hatice’yi bir gün bizim apartmanda bir şeyler satarken gördüm. Hoş beşten sonra dost kazansın diyerek hatır içinde olsa, sattığı şeylerden biraz fazlaca aldık. Tam giderken Hatice bacı; şu dairede ilahiyatta okuyan bizim köylü fakir bir kız öğrenci var; ona bir ben alayım birde sen hayrına verebilir misin dedim. “O bana versin o fakirse ben de fakirim.” dedi. Bir şey diyemedim, çünkü hep almaya alışmıştı, vermeye değil.
İstekleri İkiletilmeyen Çocuklar
Çocukların 3-6 yaşlarındaki egosantrik duyguları, yerini yavaş yavaş paylaşmaya bırakması gerekir. Bu yaşlarda çocuklara sınır koymamak, paylaşım davranışları pekiştirmemek ve çocukların her istediklerini yapmak ben merkezci davranışlarını devam etmesine neden olacaktır.
Görev yaptığım okulun birinde, bir öğrenciden sürekli şikâyet gelmesi üzerine çocukla bir görüşme yaptım. Öğretmeni, ailesi ve çocukla yaptığım görüşmede şu sonuçlara ulaştım. Çocuk çok zeki olmasına rağmen, şımartılarak ve bencil büyütüldüğü için herkesi illallah ettirmiştir.Çocuğun babasıyla yaptığım görüşmede babanın söylediği şu cümle her şeyi anlatmaya yetiyordu: “Hocam, ben bu çocuk istedi diye gecenin ikisinde çarşıdan tavuk alıp getirdim.”
(Devam Edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Karabacak Arşivi
SON YAZILAR