Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Taaddüd-i Zevcat

Taaddüd-i Zevcat

Davranış bilimleri uzmanı, aile ve evlilik danışmanı Sayın Sibel Üresin, Bahçelievler Belediyesi'nde "Uzun evliliğin sırrı" seminerinde seminer öncesi soruları cevaplarken şunları söyledi: "Kesinlikle çok eşlilik yasalaşmalı. Çünkü gayrimeşru ilişkilerden doğan o kadar çok anne ve babası belli olmayan çocuk var ki ortada, bunun bence daha ahlaki bir zemin üzerine oturtulması lazım. Dindar olan 'imam nikâhlı eşim' der, diğeri 'metresim' veya 'sevgilim' der. Fark yok. Yasallaşmak derken 4 eşin resmi nikâh altına alınması gerektiğini söylüyorum. Sibel sözlerini şöyle sürdürdü: Yasal yükümlülükler bu işe sınırlama getirir. Zina suç olur. Herkes herhangi bir kadınla beraber olmaz. Birçok hayat kadını şu an mağdur değil mi? Kazakistan'da 6 yıl önce kadınlar, zinanın ve hayat kadınlarının artması, kadınların evde kalması dolayısıyla eylem yaptı. Şu an çokeşlilik resmi. Bir soru üzerine de şöyle dedi: Ben evliyim, eşimin şu an ikinci eşi yok; ama ikinci eş alabilir, bu izni ben evlenirken kendisine verdim; almak isterse alabilir. " (1)
Bu konuyu yeri geldikçe ben de işliyorum. Söz konusu uzmanı tebrik eder, başarılar dilerim. İşte sağduyulu, temiz akıl sahibi insan profili budur. Taaddüd-i zevcatı yani çok eşliliği yasaklayıp, zinayı serbest bırakmakla Üresin’in dile getirdiği bu hususlar doğmuştur. Bunu bir ahlaki zemin üzerine oturtmak gerekir. Bu da ancak çok eşliliğin resmileşmesiyle mümkündür. Birçok İslam ülkesinde çok eşlilik resmidir, Kuzey Irak’ta da resmileşmiştir. Çok eşliliğin Türkiye’de resmileşmesi için kadınların Kazakistan’da olduğu gibi eylem yapması mı bekleniyor? Devlet artık bunu görmeli. Devletin laikliği bahane ederek çok eşliliğin resmileşmesine direnmesi, milletine yaptığı en büyük kötülüktür.
 Yüz binlerce kadın bir iki çocuğuyla dul kalmış, bunların bir kısmı gayrimeşru yola düşmüş, iffetini koruyanlar ise psikolojisi bozulmuş ve zaman zaman sinir krizi geçirmektedirler; bu durum herkesin malumudur. Birçok bayan evde kalmış, hanımı ölen erkekler, birkaç çocuklu bayanları tercih etmiyor, hiç evlenmemiş veya çocuğu olmayan dul kadınlarla yahut çocuklarını evlendiren dul kadınlarla evlenmektedir.
 Taaddüd-i zevcata karşı çıkan çevreler, genelde okumayan, araştırmayan kitap ve sünnete gözünü kapayan, toplumun derdiyle dertlenmeyen egoist, çıkarcı, pragmatik ve laik kafalı insanlardır. Üresin gibi uzmanların halkın sorunlarını çözmek için ortaya koydukları bu gibi hal çarelerini laik zihniyet, anayasanın 24. maddesini ileri sürmekte ve bu maddeye göre yargılamaktadır. Muhterem Ali Rıza Demircan, Teaddüd-i zevcatı savunduğu için söz konusu maddeden altı sene yargılanmış ve sonunda beraat etmiştir.
Anayasanın 24. maddesinde şöyle denmektedir: “Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa din kurallarına dayandıramaz.”
 Bu kuralı koyanlar, Batılılaşma hastalığına yakalandıkları için koymuştur. Batı, halkının sorunlarını çözmüş müdür? Hocamızın birisi derste anlatmıştı. Amerika’ya gidin görün, ben gittim, gördüm gayrimeşru ilişkilerden doğan çocukların manzarası bir garabeti andırır, kiminin kolu sırtında, kimisinin gözü tepesinde, kimisinin kulağı yüzünde, kiminin burnu başka bir yerindedir. Batı’da bilhassa ABD’de dakikada işlenen cinayetler o kadar fazla ki polis yetişemiyor, orada intihar hadiseleri daha fazla, zorla ırza geçme, adam kaçırma, öldürme ve yaralama haddinden fazla.
 Batılılaşma, halkın sorunlarını karma karışık bir hale getirdiğine göre bunda ısrar etmek hastalıktır, tedavi edilmesi gerekir. Uzman Üresin gibi uzmanlar sesini yükseltir, “Ben evliyim, eşimin şu an ikinci eşi yok; ama ikinci eş alabilir, bu izni ben evlenirken kendisine verdim; almak isterse alabilir" derse halkın en önemli sorunlarından biri olan bu husus halledilmiş olur.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: …Beğendiğiniz kadınlardan ikişer üçer dörder alın Adaletli davranamamaktan korkarsanız bir tane alın yahut da sahip olduğunuz ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olandır.” Nisa: 3
 Es- Sabuni bu ayetin tefsirinde şöyle der: “Dilerseniz iki dilerseniz üç, dilerseniz dört kadınla evlenin. Eğer kadınlar arasında adaletli davranmaktan korkarsanız sadece bir tanesiyle veya sahip olduğunuz cariyelerle yetinin. Çünkü onlar hür zevcelerin sahip oldukları haklara sahip değillerdir. Bir tane eş veya cariyelerle yetinmek, haksızlığa meyletmeme ve zulmetmemeye daha elverişlidir.
--------------
Kaynaklar:
1- 25 Mayıs 2011
2- Nisa:3

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi
SON YAZILAR