Prof. Dr. Mehmet Alagöz: Türkiye'de yabancı işçiler köle gibi çalıştırılıyor!
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılının mart ayına ilişkin iş gücü verilerini yayımladı. Açıklanan verilere göre, işsizlik oranı mart ayında yüzde 7,9’a gerileyerek veri setinin yeniden hesaplandığı Ocak 2005’ten bu yana en düşük seviyeye indi. Bir önceki aya göre işsiz sayısı 65 bin kişi azalarak 2 milyon 807 bine düştü. Hane halkı iş gücü araştırma sonuçlarına göre son 20 yılda ilk defa bu veriler Türkiye’de işsizliğin azaldığına işaret etti. Konuya ilişkin konuşan Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz ‘TÜİK istatistiği araştırma yöntemini 2014’de değiştirdi yoksa işsizliğin azaldığı falan yok’ diye konuştu.

‘TÜRKİYE’DE İŞSİZLİĞİN ARTMAYA DEVAM ETTİĞİNİ GÖRÜYORUZ’
Konuyla ilgili Merhaba Gazetesi’ne konuşan Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, 2014 sonrası TÜİK’in veri toplama yönteminin değiştiğine dikkat çekerek, “Çarşıya, pazara indiğimizde, insanlarımızın büyük çoğunluğunun sigortalı iş aradığını görüyorum” dedi. Prof. Dr. Alagöz, sözlerine şöyle devam etti: “TÜİK’in işsizlik verilerini açıklama yöntemi son dönemde değişti. Açıklanan işsizlik oranları, son bir ay içinde herhangi bir şekilde iş başvurusu yapanların sayısındaki azalmayı yansıtıyor. Oysa asıl veri, ‘gerçek işsizlik oranı’ olarak tanımladığımız veridir. Bu verilere baktığımızda, Türkiye’de işsizliğin artmaya devam ettiğini görüyoruz. TÜİK’in 2014 sonrası açıkladığı veriler, sadece son bir ay içinde iş başvurusunda bulunan ve kendini işsiz olarak tanımlayan bireyleri kapsamaktadır. Ancak bugün çok net bir şekilde görüyoruz ki, ekonomiye ve sanayiye baktığımızda; çarşıya, pazara indiğimizde, insanların büyük bir kısmının iş aradığını, dolayısıyla sigortalı ve düzenli bir iş bulamadıklarını gözlemliyoruz.”

‘TÜİK EKONOMİDEKİ İŞSİZLİĞİN TAMAMINI YANSITMIYOR’
TÜİK’in açıkladığı verilerin doğru olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Alagöz, ancak araştırma yönteminin değişmesi nedeniyle bu verilerin ekonomideki gerçek işsizliği yansıtmadığını ifade etti. Alagöz, “Hesaplama tekniği değişmeden önce, yani 2014 öncesine ve yaklaşık 15 yıl geriye baktığımızda, daha yüksek işsizlik oranları vardı. Size basitçe şunu söyleyeyim: Önceki hesaplama yöntemi, ‘Son 6 ay içinde herhangi bir işe başvurdunuz mu ve iş bulamadınız mı?’ şeklindeydi. Şimdi ise, ‘Son bir ayda herhangi bir işe başvurdunuz mu?’ şeklinde soruluyor. Yani sadece hesaplama şekli değişti. Dolayısıyla bu hesaplama yöntemine göre ortaya çıkan oranı ‘yanlış’ olarak nitelendirmek yerine, bu yönteme göre elde edilen sonuç budur demek daha doğrudur. Ancak bu oran, ekonomideki gerçek işsizliğin tamamını yansıtmıyor, gerçek işsizlik oranını göstermiyor. Bugün TÜİK verileri içinde gerçek işsizliğe en yakın oran, ‘atıl iş gücü oranı’ olarak adlandırılan ve TÜİK tarafından açıklanan orandır. Bu oran ise yüzde 20’nin üzerindedir” ifadelerini kullandı.
‘YABANCI İŞCİLER KÖLE GİBİ ÇALIŞTIRILIYOR’
"İşverenler çalışma şartlarını ve koşullarını iyileştirmedikleri için Türk insanı çalışmak istemiyor. Çünkü Türk insanı köle değil" diyen Prof. Dr. Mehmet Alagöz, Türkiye’de özellikle 2011 yılından itibaren işverenlerin ucuz iş gücü modeliyle, sigortasız yabancı uyruklu kişileri çalıştırmalarından dolayı Türk vatandaşlarının iş bulmakta zorlandığını vurguladı. Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Alagöz, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “İnsanlar çalışmak istiyor, çünkü bu hayat pahalılığında herkesin gelire ihtiyacı var. Gelir yetersizliği çok yaygın. Bugün insanlar ev kiralarını ödeyemiyor, elektrik ve su faturalarını karşılamakta zorlanıyor, ulaşım masraflarını bile ödeyemiyorlar. Dolayısıyla çalışmak isteyen çok fazla insan var. Hatta emekli olanlar bile, maaşları yetmediği için çalışmak zorunda kalıyor. Ancak Türkiye’de özellikle 2011 yılından bu yana, düşük ücretle ve sigortasız olarak yabancı işçilerin çalıştırıldığı bir sistem var. Bu kişiler çoğu zaman kayıt dışı, kaçak olarak istihdam ediliyor. Türk işçisi ise bu şartlar altında çalışmak istemiyor. Sigortasının yapılmasını, çalışma koşullarının insan onuruna yakışır şekilde düzenlenmesini istiyor. Ancak işverenler bunları sağlamıyor. Sigorta yapılmıyor, şartlar düzeltilmiyor. Bu yüzden Türk insanı ‘Ben köle değilim’ diyerek çalışmak istemiyor. Öte yandan yabancı işçiler köle gibi çalıştırılıyor. Bir kısmı kayıtlı, bir kısmı kayıtsız olsa da sonuçta kaçak çalıştırılıyorlar. Bu da firmalara haksız bir avantaj sağlıyor.”
Kaynak:Süleyman Kuloğlu (ESKİ)





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.