Play-Off güzargahındayız
Hocamız sayın Uğur Tütüneker bir ara "artık ortalarda bir takımız"demiş olsa da iç sahada aldığımız iki galibiyetle bir anda play-off'a ortak oluverdik ve artık sorumluluklarımız dahada arttı.
Yani play-off'ta başarılı olmak istiyorsak yaptığımız bireysel hataları en aza indirmeliyiz, yükü her maçta olduğu gibi bir-iki kişinin üzerine yüklememeliyiz. Kollektif oyunu hem savunmada hem hücumda maçın bitiş düdüğüne kadar sürdürmeliyiz. Ancak böyle olursa play-off'ta başarılı maçlar çıkartırız.
İç saha sendromunu yenerek Denizli ve Kartal maçlarını kazandık, buna eyvallah, ama bu maçlar bizi kandırmasın zira hala oyunun temposunu 90 dakikaya yayamıyoruz ve hala birkaç futolcuya ümitlerimizi bağlamışız. Şayet Erdal, Ars ve Neca günlerinde olurlarsa Kartal maçında olduğu gibi rakibi dörtleyebiliyorsunuz, aksi halde siz tribünde dokuz doğurduğunuz gibi hıncınızı bir kilo çitlekten alıyorsunuz.
Diğer oyuncu kardeşlerim alınmasınlar, onların katkılarını gözardı etmiyorum, ancak Play-Off'ta böyle birkaç oyuncuya endeksli oynarsak yetersiz kalırız diyorum. Bakın Ars'a geldiğinde kimse tanımazken şakır şakır yazıyordu, ama şimdi savunmanın kıskacından kurtulamadığı gibi altı pasta bile tek vuruş yapamıyor, kavalının alt deliği ile gol atmaya çalışıyor. Ama olsun en azından oyun disiplininden kopmuyor, adam kovalıyor, pres yapıyor, rakip savunmayı rahatsız ediyor, yani tam bir görev adamı.
Şimdi Kartal maçında kazanılan üç puanı sadece üç kişiye bağlamak istemiyorum, şayet play-off'ta oynayacaksak geri dörtlü ve özellikle kenar bekler kademelere dikkat etmeliler, rakibi döndermemeliler, yani bek oynayacaklarsa Gökhan Gönül gibi olmalılar, Caner gibi değil. Bekler orta yaptırırlarsa gol hunisindeki stoperler her zaman başarılı olmayabiliyorlar, sonra periyodik şekilde kenarı diğer kenar oyuncusuyla kullanmalılar ve isabetli ortalar yaparak tab iki.
Bakın Kartal maçında Ali Turan'la yapılan değişiklik hem Ali Turan'ın performansını arttırdı hem Selim'le Erdinç'in savunma katkılarının yüzdesini yükseltti.
Gelelim orta sahaya, yani organizatörlerin alanına. Öncelikle savunmanın körükörüne uzun top oynamasının önüne geçecek adamlar Serkan ve Murat, Neca'ya, Erdal'a ve Ömer Ali'ye topu çok çabuk taşımalısınız ki, rakip savunma setini oluşturamasın ve bu hücum organizasyonuna Murat Akın'da destek versin. Murat, Kartal maçında 48. dakikada birkez yaptı topu direkten döndü.
Sözün özü kreatif olunmazsa sadece birkaç oyuncuya bel bağlanırsa Pay-Off ta yetersiz kalırız, aksi halde Ömer Ali büyük bir zahmetle götürdüğü topları arkadaşına keseceği yerde sanat okuluna atmış, Muhammet karşısındaki 32 yaşındaki Zitouni'yi durdurmakta zorlanmış, ortasahada Murat Akın'ın pas kayıpları bize artı sarfedilecek güç olarak geri dönmüş, önemsemezdik. Ama takım Play-off güzergahına girdi artık, bunun dönüşü olmaz, her topçu üzerine düşen katkıyı vermeli, veremez ise 1.ligte işi ne. Öyle değil mi?





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.