Osmanlı Coğrafyasında, Osmanlı Politikası

Osmanlı coğrafyasında meydana gelen olayların adını “Arap Baharı” olarak tanımladık. Müslüman halkların, kendilerini temsil etmeyen diktatörlere karşı, sivil tepkilerini ortaya koymalarını “bahar” olarak tanımlayabiliriz ama gelinen nokta onlar açısından hiç de “bahar” olmadı, olamadı. Bu coğrafyada, küresel odakların İslam Dünyasını kontrol altına alma amacıyla devreye soktuğu makro strateji söz konusudur. Küresel odakların izlediği strateji; mezhep, etnik, bölgesel ve ekonomik farklılıklar üzerinde bina etme stratejisidir.
Küresel güçlere göre; Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi, küreselleşmenin ozon deliğidir. Küreselleşmeye uyumlu hale gelmemiş bölgedeki boşluğu, iç unsurlar aktifleştirilmek suretiyle doldurulmaktadır. Bunun için özerkleşmeye doğru bir parçalama riski vardır. Geçmişte komünizmin “böl-parçala-yut” taktiği, bugün küresel güçler tarafından “böl-parçala-yönet” şeklinde devreye sokulmaktadır. Özerkleşen her birime kendi içine kapatacak bir aykırı kimlik kazandırılmaktadır. Ardından da birbirine aykırı hale getirilmiş unsurlar, diğerleriyle çatıştırılarak güçten düşürülmektedir. Bu karşıtlıklar üzerinden, bölge tasarımı gerçekleştirilmektedir.
Bunun en bariz örneğini Irak’ta görüyoruz. Irak’ta hiç küçümsenemeyecek düzeyde mezhep çatışmaları körüklenmektedir. Eski Iraklı subayın 2007 yılındaki itirafları bunu açıkça ortaya koymaktadır. Adını açıklamak istemeyen subay şöyle diyor: “Bir gün Şiilerin yoğun olduğu Azamiye’de bir Şii, ertesi gün Sadr kentinde bir Sünni’yi öldürüyorduk. Bu iş için Amerikalıların kurduğu bir ’kirli işler ekibi’ var. Söz konusu ekip özellikle kalabalık pazarlarda bombalı araç patlatma konusunda uzman. Amerikan güçlerinin kullandığı en yaygın bombalı araç planı, Iraklılara ait araçlarda arama yapılırken bomba düzeneği yerleştirme şeklinde oluyor”. (Yeni Şafak, 12 Mayıs 2007).
Karşılıklı olarak Sünni ve Şiilerin öldürülmesi, cami, türbe veya pazar yerlerinin kitlesel ölümlere yol açacak şekilde bombalanması belli bir doktrin çerçevesinde yürüyor. CIA’nın eski Orta Doğu bölge şefi Robert Baer’in bu konuda söyledikleri hayli ilginç: “Sünni-Şii savaşını tetikleyelim. Biz Amerikalılar niye ölelim ki! Bırakalım (Sünni-Şii) Müslümanlar birbirlerini öldürsünler”. (Nilgün Cerrahoğlu, Cumhuriyet, 14 Nisan 2012.)
Amerika’nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi (CFR), “Türkiye-ABD ilişkileri: Yeni Ortaklık” başlıklı bir rapor yayınladı. Rapor, Türkiye ile ABD ilişkilerinin hangi zemin üzerinde yürüdüğünü açıkça ortaya koyar niteliğe sahiptir.
Raporu hazırlayanlar arasında eski Dışişleri Bakanı Madeleine K. Albright, eski ulusal güvenlik danışmalarından Stephen J. Hadley ile Dış İlişkiler Konseyi’nin Orta Doğu uzmanlarından Steven Cook var.
CFR raporunda “Türkiye’nin yükselen bölgesel ve küresel bir güç olduğu ve ABD ile birlikte, Orta Doğu’daki siyasi geçiş sürecini desteklediği, Suriye’de akan kanın durması için çalıştığı ve İran’ın nükleer silahların peşinde olmasına karşı olduğu” nun altı çiziliyor.
Osmanlı Coğrafyasında cereyan eden olayları, CFR raporu çerçevesinde değerlendirerek, bu rapor çerçevesinde siyasi adımlar atmak, Türkiye açısından son derece tehlikelidir. Bu politikalar küresel odaklarla birlikte hareket etme anlamına gelir.
Osmanlı coğrafyasında cereyan eden olayları iyi tahlil etmek ve bu olaylar karşısında Osmanlı’nın özellikle Abdülhamit’in uyguladığı dış politikayı takip etmek, Türkiye’ye yakışır bir politika olacaktır. Bu politikalar sayesinde, bu coğrafya rahat bir nefes alacaktır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Arşivi

Türkiye'de Neler Oluyor?

26 Ağustos 2012 Pazar 18:19

Nefis Putlarınızı Kırın

09 Ağustos 2012 Perşembe 18:23

Büyük İsrail'e Adım Adım

26 Temmuz 2012 Perşembe 18:15

Suriye Kumpası

18 Temmuz 2012 Çarşamba 18:51

Necip Fazıl'ı Tanıtamayan Bakanlık

30 Mayıs 2012 Çarşamba 19:10

Soros Vakfı

16 Şubat 2012 Perşembe 17:38

Ilgınlı Onbaşı'nın Sarıkamış Mektubu

01 Şubat 2012 Çarşamba 18:17