Uzun tatil.. Transferler.. Hazırlık dönemi.. Özel maçlar sona erdi.

Şimdi lig zamanı..

Uzun bir aradan sonra futbola yeniden kavuşuyoruz.

İlk rakip: Fenerbahçe.

Söz sırası futbolcularda.

Centilmence, futbol kuralları içerisinde geçmesi dileğiyle yeni sezonda tüm takımlara başarı dilerim.

…

Torku Konyaspor, iki sezon sonra yeniden Süper lige dönüş yaptı.

Hedef, ligde kalıcı olmak. Olması gerekende budur. 2 milyonu aşkın nüfusuyla, sanayisiyle, spor potansiyeliyle Konya’ya yakışan, Süper ligde kalıcı olmaktır. Hatta, bununda ötesinde, bir sonraki sezondan itibaren üst sıraları zorlayacak bir takım oluşturmaktır.

Fikstüre baktığımız zaman, Kartalların işinin zor olduğunu görüyoruz.

Hatta, TSYD kupası maçlarındaki takımı masaya yatırırsak, yeni takım olması nedeniyle belki umut var denebilir, ama işin aslına bakıldığında Torku Konyaspor için ligin hiçte kolay geçmeyeceği görüntüsü hakim.

Her ne kadar özel maçlar lig için ölçü olmasa da, Ankara’da oynanan TSYD kupası maçları lig öncesi azda olsa takımın genel durumunu ortaya koydu.

Gençlerbirliği maçında teknik adamların oyun formatındaki yanlışlarını görmemezlikten gelemeyiz. Kibong ve N’Douassel’in kanatlarda görev yapmasına bir anlam veremedik. Orta sahada sorun var. Dahası, yetersiz. Ön libero transferinde yarar var. Defans, kanatlardan, hızlı gelişecek rakip ataklar karşısında her an hata yapabilecek bir görüntü verdi. Oyunu domine edebilecek, tabiri caizse 10 numara mevkiinde oynayabilecek yaratıcı bir futbolcunun eksikliği

büyük ölçüde hissedildi. Böylece de gol pozisyonlarını görmek kişisel becerilere kaldı. Nitekim, Gençlerbirliği maçındaki golde öyle geldi.

Kayseri Erciyesspor ile yapılan final maçında ise teknik adamlar Kibong’u orta alana çekerek yanlıştan döndü. Ama; en önemlisi de hala ideal 11’in belirlenememesi büyük sıkıntı.

..

Aslında, Torku Konayaspor’a 3-4 maçlık bir tolerans tanımıştım. Yeni transferleri eleştirmeyecektim.

Ancak, transferlere baktığımız zaman, konuşmamanın, yazmamanın Konyaspor’a zarar getireceği gerçeği çıktı karşımıza.. Durum hiçte parlak değil. Yanlışlar kendisini gösteriyor. Torku Konyaspor’un sağ değil, sol stopere ihtiyacı vardı. Ama görüldü ki, Kokaloviç sağda, geçen yıl sağ stoperde izlemeye alıştığımız Selim ise sol stoperde oynatıldı. Demek ki, planlanmadan yapılmış bir transfer. Forvet oyuncusu olarak alınan N’Douassel ise var mı, yok mu? belli değil. Nerede oynadığını kestirmek zor. Aslında sağ stoperde alternatif olarak Ali Turan da değerlendirilebilirdi diye düşünüyorum. Kibong, Kokaloviç ve yeni transferler Thorvaldson henüz hazır değil veya uyum sorunu var.

Zaman daraldı.

Teknik adam ve yöneticiler bugünden tezi yok kafa kafaya vererek takımı masaya yatırıp durum değerlendirmesi yapmalı ve gerekli tedbirleri almalılar.

Daha öncede dile getirdik, mali disiplini bozmama ve iki-üç milyon lira tasarruf yapma adına takım riske atılmamalıdır.

Bu nedenle, hafta sonuna kadar en az 3 yerli oyuncu transferi gerçekleştirilmelidir. Ki, bu isimlerde öyle yalandan isimler değil. Ceyhun, Aydın, Selçuk Şahin gibi futbolcular olmalıdır. Semih yararlı olur mu? tartışılır. Galatasaray’dan transfer edilmesi gündemde olan Elmander’in alınması sorunu çözer mi? elbette ki hayır. Bu futbolcuyu oynatacak, gol yollarını açacak lider bir futbolcunun olmaması, Elmander’in transferinde “kel başa şimşir tarak” sözünü akıllara getirir. Hatta bunlara birde çabuk oynama özelliğine sahip bir sağ bekte eklenebilir. Aksi halde, özellikle ikinci yarıda zor fikstüre sahip olan Konyaspor’u ligde sıkıntılı bir dönemin beklediği görülmelidir.