Konyalı müezzin, ücretsiz ders vererek gençleri müziğe yönlendiriyor

Anadolu topraklarında onlarca yıldır Türk musikisi ile ilgilenen çok sayıda sanatçı bulunuyor. Osmanlı Devleti döneminde din adamlarının büyük çoğunluğunun musiki ile ilgilendiği biliniyor. Bu gelenek günümüzde de devam ediyor. Bu kişilerden biri de Konya’da müezzinlik yapan Hasan Hüseyin Aslan.

Çocukluğundan itibaren keman ve ney çaldığını dile getiren Selçuk Üniversitesi Kampüs Cami Müezzini Hasan Hüseyin Aslan, kendisi gibi diğer 5 kardeşinin de musikiye ilgi gösterdiğini belirterek, sanatıyla mesleğini harmanladığını kaydetti.

MESLEĞİMİZ NEDENİYLE İLAHİ SÖYLÜYORUM

Çocuk yaşlarında musiki ile tanıştığını belirten müezzin Hasan Hüseyin Aslan, “Müzisyen bir ailede büyüdük. Abilerim müzisyen olduğu için keman, ney, bağlama çalıyorlardı. Müzik ile ilk tanışmam abilerimin sayesinde oldu. Çocuk yaşlarımda abilerim çalardı ben türkü söylerdim. Önce bağlama ile başladım sonra ut çalmayı öğrendim. Mesleğimiz nedeniyle ilahi söylüyorum. Böyle olunca ney öğrenmeye karar verdim. Şimdi üniversitemizdeki öğrencilerimize enstrüman çalma ve musiki konusunda elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Öğrencilerin bazıları müziğe çok meraklı. Bu sebeple elimden geleni yapıyorum. Ney çalmak kalbimi rahatlatıyor ve huzur buluyorum. Dinleyenler ise gayet memnun kalıyorlar. Konya’da ney sanatı gayet seviliyor. Özellikle öğrenciler arasında oldukça ilgi görüyor. Bunun yanında müezzinlik görevimi gerçekleştiriyorum” ifadelerini kullandı.

GENÇLERE FAYDALI OLMAYA ÇALIŞIYORUM

İnsanların kendisini ney ve keman çalarken gördüklerinde şaşırdıklarını vurgulayan Aslan, insanların ilgi göstermesinden mutlu olduğunu dile getirdi. Aslan, “İnsanlar görünce şaşırıyorlar. Mesleğimin bunda etkisi elbette bulunuyor. Cami müezzininin keman ve ney çalarken görenler bakıyor ve şaşırıyor. Bazı arkadaşlar gelip bana ‘alafranga ve alaturka’ kültürünü bünyemde topladığımı söylüyorlar. Ben ney üflerken ve keman çalarken bu anı kaydetmek istiyor, video ve fotoğraflar çekiyorlar. Aslında alafranga değil, ney bizim kültürümüzde olan bir enstrüman. Ney ve keman ruhu dinlendiriyor. İnsanın kalbine ibadet ve müzik iyi gelir. Bu bilinçle büyüdüm. Müzik ile büyümek benim açımdan avantaj olmuştu. Farklılıkları insanlar seviyorlar. Sanatçı diye tabir edildiğim zaman daha buna hazır olmadığımı belirtiyorum. Elbette bazı öğrencilerim bunun tam tersini belirtiyorlar. İnsanların hakkınızda ne düşündüğü çok önemli. İyi işler yaparak gençlere faydalı olmaya çalışıyorum. Bu dünya sonsuz değildir. Herkes bir gün hakka yürüyecek. Önemli olan ölmeden önce bu dünyada neler bıraktığımızdır. İnsanlığa faydalı olmaya çalışıyorum. İnşallah böyle olmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

ALİ GÖZEN