Konya'da yeni bir restorasyon faciası yaşanmasın!

Konya'da yeni bir restorasyon faciası yaşanmasın!

Yüksek İnşaat Mühendisi Mehmet Altun, İnce Minare Taç Kapısı’nda taş kanseri nedeniyle başlayan restorasyon çalışmaları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Altun, bugüne kadar yapılan restorasyonların yanlış ve hatalı olduğunu söyledi

Konya’da gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan İnşaat Yüksek Mühendisi Mehmet Altun, bazı restorasyon çalışmalarında önemli hataların yapıldığını söyledi. Devam eden restorasyon çalışmasında geçmişte yapılan hataların yapılmaması geçen tedbirlerin alınması gerektiğini kaydeden Altun, “Gelişigüzel restorasyon çalışması yapılmamalı. Bu konuda uzman akademisyenlerin ve bilim adamlarının da önerileri dikkate alınmalı” dedi.

10-4.jpg

10-2-mehmet-altun.jpg

SİLLE TAŞI HAVLU SERİNLİĞİNİ MUHAFAZA EDER

Geçmişte Konya’da gerçekleştirilen restorasyon çalışmalarına katkı sağladığını dile getiren Altun, “İnce Minare yapısının restorasyonu sırasında da bilim kriterleri doğrultusunda yardımcı olmaya çalıştım fakat o günkü idarecilere faydalı olamadım. İnce Minare yapısı inşa edildiği zaman etrafında binalar, sokaklar ve şehir alt yapısı yoktu. İnce minare yapısının olduğu arazide 60-65 yıl önce yer altı su seviyesi 7 -12 metredeydi. Bu temiz bir su idi ve asla yapı temellerine ulaşamıyordu. Zamanla ince minare çevresinde yapılaşma oldu. İçme suyu ve kanalizasyon hatları yapıldı. Bizdeki kanalizasyon hatları ayrık sistem değildir karışık sistemdir yani yağmur suyu ve atık sular aynı borulardan sevk edilmektedir. Daha evvel yapılan, hiçbir teknik kurala uymayan bilhassa ehliyetsiz taşeronlar tarafından yapılan beton borulu hatlardır. Bu kanalizasyon borularının döşenmesi, eğimi, sızdırmazlığı vs. gibi hususlar çok ilkeldir. Diğer bir husus da İnce Minare yapısı kenarındaki yollar zamanla yol kotu gereğince toprak veya stabilize dolgu yollardır. Yani geçirgen yollardır. Dolayısı ile ilkel kanalizasyon borularından sızan sular dolgu zeminde oluşturdukları tabii kanallarla ince minare yapısı temeline ulaşmaktadır. İnce Minare ve benzeri tarihi yapılarımız bizim Sille taşı dediğimiz porozite (boşluklu) yapısı ve bu boşluklar arasında kılcal boru bağlantıları olan andezidik tüf denilen kayaçlardır. Şehrimizin eski havlulu hayatlı müstakil evlerinin önüne taşlık denilen kaplamalar bu Sille taşı ile yapılmıştır. Sille taşı döşeli havlu ve hayatlar bilhassa yaz sıcaklarında süzeklerle ıslatıldığı veya yıkandığı zaman çok geç kururlar ve havlu serinliğini uzun süre muhafaza eder” dedi.

10-1.jpg

İNCE MİNARENİN TEMELİNDE İZOLASYON YOK

“İnce Minare yapısı temellerinin altında yapıldığı zamanın teknolojik imkanlarından dolayı betonarme temel ve izolasyon yoktur. Yapı taşları doğrudan doğruya yapı zeminine oturmaktadır” diyen Altun, şunları söyledi: “Yapı etrafındaki alt yapıdan sızan sular yapı temeline ulaşmakta ve sille taşının fiziksel özelliğinden dolayı yani kapiler (su emme kabiliyeti) poröz (içinde boşluklar bulunan) ve bu boşluklar arasında kılcal çatlaklar ve doğal borular ulduğu için temele intikal eden kimyasal atıklar ihtiva eden su, fizikte tarif edilen yüzey gerilme ve adezyon kuvvetlerinin birlikte etkili olduğu poroz borulardan temelden tavana doğru yükselmekte ve aynı zamanda yatay geçişlerle yapı yüzeyine çıkmaktadır. Kapilarite veya kılcallık kuralına göre, İnce Minare temeline ulaşan sular son derece tehlikeli ve aşındırma kabiliyeti olan sulardır. Basit bir deney yapabiliriz. İnce Minare yapısının renk değiştiren taşlarına dil ile temas edilirse tuzlanma hemen hissedilir. Ayrıca tuzlanan yüzey, atmosferdeki nemi üzerine çeker. Evlerimizde bulunan tuz kaplarının hemen rutubetlendiğini ve tuzluktan akmadığına sık sık şahit oluruz. Tuzlanmış taç kapının atmosferden sürekli rutubet çekmesi korozyonu yani aşınmayı devamlı hale getirir ve üzerindeki yazılar ve desenler pul pul ve aralıksız dökülmeye devam eder ve renk değiştirir. En tehlikeli renk değişimi, taşın gri beyaz bir renk alması ve zamanla toz haline gelmesidir.”

10-4.jpg

GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARILMALI ÖNLEMLER ALINMALI

Yeni bir restorasyon faciasının yaşanmaması için tüm önlemlerin alınması gerektiğini belirten Altun, şu önerilerde bulundu: “İnce Minare çevresindeki tüm alt yapı, kanalizasyon ve su hatları günümüzün modern inşaat tekniğine uygun olarak sökülmeli, değiştirilmeli ve yenilenmelidir. Bilhassa beton boru olan kanalizasyon hattı kaldırılarak korega denilen sızdırmaz plastik borularla yeniden inşa edilmeli, evsel atık bağlantıları özenle ve tam sızdırmazlık sağlanarak yapılmalı, İnce Minare yapısının temelleri tamamen açılarak rutubeti kurutulmalı bilhassa temmuz ağustos ve eylül aylarında kurumaya terk edilmelidir. Açılan temellerde modern metotlarla su yalıtımı yapılmalıdır. Su yalıtım duvarlarının dış hattında drenaj sistemi yapılmalıdır. İnce Minare yapısının dış duvarlarına taş kaplama yapılmamalıdır. Bu taş kaplamalar kapiler suyun daha yükseklere tırmanmasına sebep olur. Restorasyonla sonradan kaplanan taşlar, yerinde çıplak gözle incelendiğinde kaplamaların rutubetlendiği ve kılcal çatlakların oluştuğu ve kapiler suyun daha fazla yükseldiğini görüyoruz. İnce Minare yapısının kapı alt yanaklarında bulunan ve beyazlaşmış taşlar sökülerek yerine sille taşından yenisi monte edilmelidir. Yıpranan ve dökülen yazılar bu konuların uzmanları tarafından bilgisayarda dijital görüntüleme ile yeniden tasarlanmalı ve tamir edilmelidir. Şu anda İstanbul Maçka da bulunan Osmanlı İmparatorluğu’nun Vezir-i Azam (Başbakanlık) binası, şimdiki İTÜ Maden Fakültesi’nin restorasyonu inşaatı burada belirtilen metodlarla devam etmektedir. Orada cephede yıpranan taşlar ve yazılar özel kimyasal ve fiziksel metotlarla aslına uygun olarak yenilenmektedir. Bu tip restorasyon işlerini bu konuda bilgi ve tecrübesi olan uluslararası literatüre hakim bilhassa İtalya’da tarihi yapıların restorasyonunu yapan firmalarla bilgi alışverişinde bulunmaları ve tecrübelerinden yaralanması gerekir. İtalya bu konuda dünyada en deneyimli ülke olarak tanınır.”

İBRAHİM BÜYÜKEKEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum