Konya'da kredi kartı borcu aile huzurunu bozdu! Boşanmalar arttı

Ekonomik anlamda yaşanan sorunlar, vatandaşı bezdirme noktasına geldi. Kiracı ile ev sahipleri arasındaki gerilim iyice arttı. Evinin giderlerini nakit olmadığı için kredi kartıyla karşılayan vatandaşlar, kartının asgarisini ödemekte zorluk yaşar bir hal aldı. Ekonomik buhran, Türk toplumu için en hassas olan yapıyı yani aileyi de vurdu. Bugün birçok genç, maddi yetersizlikten dolayı evlenemiyor. Nişan yapanların önemli bir kısmının nişanı geri oluyor. Evlenip de boşananların sayısı da her geçen yıl artıyor. Birçok sebep olsa da, yaşanan bu tür olumsuzluklardaki en fazla payı, ekonomik yetersizliğin oluşturduğu söyleniyor.

YÜZDE 25'LİK KİRA ARTIŞ ORANI TARTIŞMALARIN KAYNAĞI

Hukukçu-Arabulucu Raziye Gülaçar Açıkyürek, konu ile ilgili Merhaba Gazetesi'ne konuştu. Açıkyürek, ev sahibi ile kiracı arasında yaşanan gerilimin inanılmaz şekilde arttığına vurgu yaptı. Daha önceki yıllarda ev sahibi ve kiracı arasında ekonomik anlamda büyük sorunların yaşanmadığını, bugün tam tersi olduğunu dile getiren Açıkyürek, “Kiracı ve ev sahibi arasındaki problem daha çok kira artışından kaynaklanıyor. Yüzde 25'lik yasal kira sınırlaması, tartışmaların kaynağını oluşturuyor. Gözlemimiz bu. İki taraf da kendine göre haklı. Ev sahipleri genelde yatırımlık alıyor evi. Piyasadaki fiyatları tutturmak istiyorlar. Yüzde 25'lik yasal kira sınırlaması ev sahiplerini tatmin etmedi. Ev sahipleri, 'aynı apartmanda yeni gelen kiracı yükseğe oturuyor' diyip, kira artışı talep ediyor. Kiracı da 'Yüzde 25 sınırlaması var' diyor. Sonrasında tartışmalar yaşanıyor. Bu konuda arabuluculuk şartı getirildi. Taraflarla görüşmeler sağlanıyor. Eğer 'dava açalım, mahkeme karar versin' denilmezse orta yol bulunuyor. Ortada tahliyeye ilişkin bir durum varsa arabulucular tarafından buna bir çözüm bulunamıyor. Kiracı evden çıkmak istemiyor. Kiracı, 'başka bir yere taşınmaya kalksam, giderim daha çok olacak. Taşınma masrafım, yeni kiram daha yüksek olacak' diyor. Kiracı, evden çıkmıyor. Tekrar ifade ediyorum. İki tarafın da kendine göre haklı olduğu yönler var. Herkes gelirini, giderini, kendi hesabını yapıyor. Kiracıların genel olarak aldığı maaş ortada. Maaşın büyük çoğunluğu kiraya gidiyor. Hissedilen enflasyon ile gerçek enflasyon farkı fazla. Hissedilen enflasyona göre artış yapılsa, sorun kalmayacak ortada. Faturasını ödemekte zorluk çeken insanlar var. Aidatını türlü zorluklarla ödeyenler var. Sayıca fazlalar. Bazı işyerlerine doğal gaz faturası, kiradan yüksek geliyor. Her kesim, sıkıntıyı derinden hissediyor” şeklinde konuştu.

VATANDAŞ KREDİ KARTININ EKSTRESİNİ ÖDEYEMEZ HALDE!

Yüksek enflasyonun vatandaşın belini büktüğünü ifade eden Hukukçu-Arabulucu Raziye Gülaçar Açıkyürek, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “Vatandaşın alım gücü gerçekten düştü. Hükümet, yüksek enflasyonu engelleyemiyor. Gelirler, hissedilen enflasyon oranında arttırılmıyor. Bugün vatandaş kredi kartının ekstresini ödeyemez duruma geldi. İnsanlar, evinin ihtiyaçlarını kredi kartıyla karşılıyor. Kredi kartının borcunu başka bir kartla kapatmanın mücadelesini veriyor. Toplum, böyle bir döngünün içine girdi.”

NİŞAN ATILIYOR, DÜĞÜN ERTELENİYOR, BOŞANMALAR ARTIYOR!

“Bakın size daha üzücü bir şey söyleyeceğim” diyen Açıkyürek, şunları kaydetti: “Kredi kartı borcundan eşinin, yakınlarının, akrabalarının haberi olmayan insanlar var. Eşler, 'neden benim haberim yok, neden söylemedin' diyor birbirine. Borç, ödenemez bir duruma geliyor ve aileler dağılıyor. Ekonomik sıkıntılardan ötürü ailevi sorunlar baş gösteriyor. Evet, maddi sorunlar sebebiyle aile yaşantısı sıkıntıya giren insanlar var. Bu sebeple boşanmak isteyen birçok çift geliyor bize. Ekonomi, aile yapısında büyük etken. Daha önce ev alınan parayla bugün evin içine eşya zor alınıyor. Maddi imkânsızlıklardan dolayı evlenemeyen birçok genç bulunuyor. Nişanlı olup, ayrılan çok. 'Verdiklerimizi geri alabilir miyiz' diye bize danışanlar çok. Ekonomik sebeplerden ötürü evlilikten vazgeçenler oluyor. Veya insanlar düğünlerini ertelemek zorunda kalıyorlar. Ekonomi başta olmak üzere daha farklı birçok gerekçeden dolayı insanların tahammülsüzlüğü arttı. Toplumda net bir şekilde görülüyor bu. Ekonomik sorunlar, aileyi çok olumsuz etkiliyor. Ekonomik buhrandan dolayı boşanmalar arttı.”

EMRE ÖZGÜL