Konya'da Bir Yenigün

Hazreti Mevlana’nın bir birinden çok güzel sözleri vardır. Bu sözler hep evrenseldir. Bütün dünya bilmektedir bu sözleri. Mevlana Hazretleri’nin bu anlamlı sözlerinden biri de şöyledir:
"Dün dünle gitti cancazım
Bugün yeni bir şeyler söylemek lazım"
Devlet adamı Süleyman Demirel de "Dün dündür bugün bugündür" dediği gibi dün dündür bugün de "bugündür"
Eskiden gazetecilikte bir haberin ömrü "24 saatti" yani bir gündü. Şimdilerde ise iletişim çağında olduğumuz için bir haberin ömrü de bir kaç saniyeden ibarettir. Televizyonu bir açıyorsunuz Kuzey Kutbu’nda olan bir hadiseyi Güney Kutbu’nda izleme imkanınız oluyor. Bir haber dinliyorsunuz beş dakika sonra o dinlediğiniz haberin genişlemiş bir şekilde daha detaylarıyla dinleme imkanınız oluyor.
Gazetecilikte haber atlatmak çok iyi bir duygudur. Haberi atlamak da insanı üzer. Bu konuda pek çok örnek verebiliriz fakat bir örnek vermek istiyorum.
Karı-koca gazeteciler, eşlerden hanım olan bir TV kanalında erkek ise diğer bir TV kanalında görev yapıyorlar her ikisi de Başbakanlık Muhabiri. Kadının çalıştığı TV kanalı hemen haberi izleyicilerine duyurmak için programı yarıda kesip muhabirine bağlanıyor. Erkeğin çalıştığı TV kanalı ise haber akışı içindeki olaydan sonra muhabirine bağlanıyor ve ondan gelişmeleri alıyor. İşte aynı evde kalan aynı yastığa baş koyan bir ailenin bir birleriyle amansız yarışmasına bir örnek teşkil etsin diye bunu yazmak istedim. Haberi yakalayıp çıkarmak kadar onu izleyicilerine veya okurlarına aktarmak süratli hareket etmek ister. Gazeteci 24 saatinin 25 saatini çalışarak geçiren kişidir. Askerlikte bir söz vardır: "Asker nöbette acıkmaz, susamaz, uykusu gelmez" Gazetecilikte öyledir. Bir gazeteci ne acıkır, ne uykusu gelir, ne de susar hep nöbet bekleyen asker gibidir.
Gazetecilikte birde sayfa sekreterliği vardır. Muhabirlerin getirdiği bin bir güçlükle elde ettikleri haberleri seçerek onların içinden günlük ve en taze olanını sayfasına koyacak haberin içinden çıkardığı bir sözle başlık atacak ve okurunun önüne daha iyi bir gazete sunmanın heyecanını yaşayacak. Burada çalışan gazetecilere de, gazetecilik tabiriyle "Mutfak"ta çalıyor denir. Bu mutfakta yemek çok güzel olacak tuzu-biberi ve yemek kıvamında pişecek ki okurları o gazeteyi beğensin, gazete okurlarıyla bir bütün olsun. Hepsinin başında da gazetenin bütün yükünü çeken Yazı İşleri Müdürleri görev yapacaktır.
Gelelim Konya'da bir Yenigün'e.
Konya Yenigün Gazetesi, Selçuklu Medya Gurup bünyesinde yani Merhaba Gazetesi, Konya Televizyonu Furkan FM’in bir kardeş kuruluşudur. Dört yıl önce kurulmuş olan Yenigün Gazetesi bana göre "çiçeği burnunda bir gazetedir” Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirmiş genç gazetecilerimiz çalışmaktadırlar bu gazetede. Bir birinden güzel, bir birinden doyurucu fotoğraflarla gazetenin en iyi şekilde okurlarıyla buluşmasına gece demeden gündüz demeden çalışıp sunmaktadırlar. Yenigün'ün sahipliğini de Mustafa Arslan, Murahhas Aza'lığını Behçet Büyükgökmen, İdare Müdürlüğü’nü Rıfat Tankut ve Yazı İşleri Müdürlüğü’nü de İbrahim Büyükeken yapmaktadır.
Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün her yıl geleneksel olarak düzenlediği Anadolu Basınını özendirme yarışmasında Yenigün birinci oldu. 2011 yılı özendirme yarışmasına Anadolu’nun çeşitli il ve ilçelerinden 16 yerel gazete ve 166 eser katıldı bunların içinden de mizanpaj dediğimiz sayfa düzenleme dalında Yenigün Gazetesi Türkiye birincisi oldu. Sayfa sekreteri diye tarif ettiğimiz mizanpaj ustası grafiker Alper Ertaş'ın göz nuru ve el emeği ile büyük bir titizlikle hazırladığı sayfalardan birisi Türkiye birinciliğine layık görüldü.
Sayfa sekreteri deyip geçmeyelim. Grafiker sayfayı en iyi şekilde kullanıp okurlarının gözlerini yormadan rahat bir şekilde okuyabilecekleri haberleri milimetre ölçümleri içinde sayfaya yerleştiren bir kişidir. Grafiker tabiiki yalnız değildir; sayfa editörü Hasan Ayhan ve diğer genç grafikerler Onur Kalkan, Abidin Kurt bu emeklerini aldıkları ödülle taçlandırdılar.
Genç gazeteci meslektaşlarım: Sizler sonsuza kadar devam edecek olan uzun bir maratonu her sabah yüz metre koşar gibi koşmak zorundasınız. Enerjiniz hiç tükenmesin, heyecanınız bu mesleğe olan aşkınız, bir önceki günden daha ateşli olmalıdır. Bu aşk hiç sönmeyen bir alevdir, sizler bu alevi söndürmemeye çalışacak, sizler de bizim gibi biraz yaşlanınca genç kuşaklara örnek olmaya gayret edeceğinize inancım sonsuzdur.
Sizleri kutluyorum, sizlerin gözlerinizden öpüyorum. Kaleminizi satmayın ancak kırın diyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

Aşık Şerife Hanım'ın Yemek Destanı

23 Temmuz 2012 Pazartesi 17:09

Fransa Bisiklet Turu

18 Temmuz 2012 Çarşamba 18:50

Nurettin Özkan ve Çeşmeleri

09 Temmuz 2012 Pazartesi 18:41

Türkiye Ülker Dedesi'ni Kaybetti

20 Haziran 2012 Çarşamba 18:38

Gez Dünyayı, Gör Konya'nın Selçuklusunu

06 Haziran 2012 Çarşamba 19:19

Beş Bin Yıllık Kültür Vadisi: Sille

31 Mayıs 2012 Perşembe 19:19

Rüyalar (KOP'da) Gerçek Oluyor

16 Mayıs 2012 Çarşamba 19:48

Trafik Haftası

09 Mayıs 2012 Çarşamba 18:40