Konya en sıcak kasım ayını yaşıyor! Tehlikenin boyutu çok büyük

Kasım ayının ikinci haftasının içinde olunmasına rağmen, hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Yıllar önce kasım ayının çok soğuk ve yağışlı geçtiği Konya'da bugünlerde yazdan kalma günler yaşanıyor. Birçok vatandaş, tişörtle gezmeye devam ediyor. Hava olayları, yıllardan beri “Türkiye'de artık 4 değil, 2 mevsim yaşanacak” diyen Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Pınar'ı haklı çıkarıyor. Barajlardaki su seviyesinin, yer altı sularının azalması tehlikenin boyutunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.

'SIKINTI OLMAZ, YAĞAR, DÜZELİR' DİYORUZ ANCAK ÖYLE DEĞİL...

Konya'nın son yılların en kurak kasım ayını yaşadığına dikkat çeken NEÜ Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Pınar, “Kasım'da vatandaş tişörtle geziyor” dedi.
“Bırakın kasım'ı, ekim ayında Konya'da hava çok soğuk olurdu” diyen Pınar, “Normal şartlarda ekim ayında yağmurların olması gerekirdi. Kasım ayındayız, yağış yok. En kurak ekim ve kasım ayını yaşıyoruz. Bu yaşanılanların, insanlara, bitkilere, hayvanlara olumsuz etkisi çok fazla. Hep diyoruz; dengemiz değişiyor. 4 mevsimin yaşandığı ülkemizde artık 2 mevsim yaşanıyor. İlkbahar ve sonbahar ortadan kalkıyor. Bir yaz bir de kış yaşanıyor. Bu gerçeği, her geçen yıl daha da fazla hissediyoruz. Barajlardaki su miktarı tükenme seviyesine geldi. 'Sıkıntı olmaz, yağar, düzelir' diyoruz ancak uzun vadede bu gelişmelerin yaşanması bize büyük zarar verecek” şeklinde konuştu.

HEP SÖYLEDİM: ANORMALLEŞİYORUZ

Son yıllarda mevsimsel olarak yaşanan mevsimsel anormallikleri aktaran Prof. Dr. Adnan Pınar, daha sonra şunları kaydetti: “Küresel anlamda yaşanan anormalleşme yüzyıllardır bu düzene alışmış olan bitki örtüsünün ya da ektiğimiz tarım ürünlerinin hem ekim zamanlarını hem de ekildikten sonraki süreçte istediği iklim şartlarını bulamamasından dolayı çok büyük bir kriz oluşturuyor. Şu anda Konya’da yağışın olması gerekir. Ürünün veriminin artması ve toprağın nemlenmesi için yağış ve belli bir sıcaklık derecesi gerekli. Şu anda yağmur bile yok. Hal böyle olunca yer altı suyuna başvuruyoruz. Tarlasında, bahçesinde yer altı suyu kullanma imkânı olanlar yağışlar gelene kadar kendi imkânlarıyla sulama yapıyor. Bu da bu mevsimde büyük bir masraf anlamı taşıyor. Ve tabii olan yağışın getirdiği kadar da kesin olarak verim alamıyoruz. Çünkü doğal dengenin içerisinde bunların şekillenmesi lazım. Yani bugün bu bağlamda ekilen ürünlerin sağlıklı büyümesi için yağışa ihtiyaç var. Ancak bu yağışlar henüz Ova'ya düşmedi.”

EMRE ÖZGÜL