Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Kadına Şiddet

Kadına Şiddet

Balıkesir Burhaniye Sağlık Meslek Lisesi’nde, meslek dersleri öğretmeni Bekir H, okul çıkışında iki kız öğrenci başını örttüklerinden dolayı saldırıyor, yakaladığı öğrencinin başörtüsünü başından çıkararak başını duvara vuruyor. Öğrencileri, okulun diğer öğretmenleri kurtarıyor. Soruşturmanın devam ettiğini açıklayan İl Milli Eğitim Müdürü İlhan Aslan, "Öğretmenimizin bu şekilde müdahale etmesi hoş değil, son derece yanlış. Daha önce de bu öğretmenimiz hakkında bu tür hadiseler oldu. Bu hareketinden dolayı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hakkında idari tahkikat başlatıldı." diye konuştu.
Olayın mesai saati dışında olduğunu vurgulayan okul öğretmenlerinden Ferhan Levent, yaşananları şöyle aktardı: "Kızcağızın çığlıklarıyla olay yerine geldim. Olay büyümesin diye öğrencileri uzaklaştırdık fakat tehdit savurup, 'Bu şekilde gezemezsiniz, defolun gidin.' gibi sözlerle öğrencimizi rencide etti. Daha önce de bu şekilde vukuatları var. Öğrencilerimizin eteklerine de karışıyor. 'Niye uzun etek giyiyorsunuz?' diyor. Daha önce de savcılıkla ilgili bir vukuatı var bu beyefendinin." F.Ç. isimli başörtülü kız öğrenci de "Okuldan çıkmak üzereyken Bekir Hoca, 'Bu şekilde okuldan çıkamazsınız.' diyerek başörtümü çıkardı. Daha sonra da başımı duvara vurdu." dedi. . Bir televizyon kanalında söz konusu öğretmen kendini şöyle savunuyor: “Öğrenciler ders çıkışında başlarını tuvalette örttü. Okul bahçesi kamusal alandır.” 12. Mayıs 2011
Bu hadiseyi bir televizyon kanalında öğrenince aklıma, Elmalılı Hamdi Yazır’ın,  Hak Dini Kur’an Dili isimli eserinde yaptığı şu değerlendirme geldi: “Kâfirlerin iç âlemi çok karışık, kalplerinde fırtınalar esiyor, imkân olsa da bunların bir fotoğrafını çeksek.”
Söz konusu öğretmen tabiatının gereğini yapmış, ondan bu beklenir, hoşgörülü olmasını beklemek cehalettir; çünkü kurdun koyunlarla barış içinde yaşamasını istemek cehaletin ta kendisidir; kurdu tanımamak olur.  Adamın iç âlemi karışık, duygu ve düşünceleri bozuk, kalbinde fırtınalar esiyor, başı örtülü, eteği uzun öğrencilere nasıl tahammül etsin?  Aksi halde kendisiyle çelişir. Boğalar da kırmızıyı gördüğünde saldırmıyor mu? Durum aynıdır.
Bu ve buna benzer hadiseler yeni yaşanmıyor, Tanzimat’tan beri yaşanıyor. Jön Türkler, annesinin seccadesine, eşinin başörtüsüne müdahale etmiştir, potinlerle evin içinde dolaştılar. Çünkü İngilizlere tanrı gözüyle bakıyorlar ve dünyaya ancak İngilizler şekil verir, diyorlardı. Bu zihniyet bununla yetinmedi, başörtüsünü ve çarşafı ayaklar altına almak için tiyatro oyunu hazırladılar, kitaplar yazdılar…
Üniversitelerde başörtüsünün yasak olduğu zamanları gözünüzün önüne getirin,  çocuklarımızın kişilikleriyle nasıl oynandığını yerler ve duvarlar bir dile gelse de anlatsa, tüyler ürperir. On iki Eylül ve 28 Şubat döneminde İmam Hatip Liseleri’nde okuyan kız öğrenciler de aynı muameleye tabi tutuldular, zorla başları açıldı, direnen öğrencilerin onuruyla oynandı.
 Bunları önlemek için milletimiz bilinçli olması gerekir, bu Kefereler, milletlin İslami değerlerde hassas olmadığını biliyor, ondan dolayı bu şekilde saldırıyor, öğrencilerin onuruyla oynuyorlar, kişiliklerinin sağlıklı gelişmesini önlüyorlar ve kafalarını duvara vuruyorlar, bu hadiseye ve buna benzer hadislere provokasyon deyip geçiştirmek, kendimizi avutmaktan ibaret olur.
Sivil toplum kuruluşları,  kadın dernekleri nerede? Avrupa Konseyi Kadına Karşı ve Ev İçi Şiddetle Mücadele ve Bunun Önlenmesi Sözleşmesini imzalayan 13 ülke nerede? Bunun öncülüğünü yapan Türkiye nerede?
“Efendim, bu şiddet kadının dinine bağlılığından kaynaklanıyor, biz de karşıyız,” diyorlar gibi geliyor bana.
Ey kadın dernekleri! Dinimize sahip çıkmazsak, şiddetten asla kadınlarımızı koruyamayız; ne kadar önlem alırsak alalım. Çünkü kefereden merhamet, saygı sadır olmaz;  kırmızı gören boğa gibi insanî değerlere hak ve hürriyete saldırır; söz konusu öğretmenin saldırdığı gibi. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi
SON YAZILAR