İyi dediğimiz 40 gün yaşamıyor

Uğur Tütüneker Konyaspor'un başına geldiğinden bu yana Konyaspor'un olumlu futbolundan söz ettik, iç saha sendromunu artık yendi dedik, hedeflenen ilk altıyı yakalamaya üç puan kaldı dedik, takımın iç sahadada bir oyun şablonu var dedik, ayrıca takımın kadro iskeletininde hemen hemen oturduğunu Konya TV'de söyledik, köşemizde de yazdık.
Bu yazılan çizilenler biraz abartıda olsa Konyasporlu futbolcu kardeşlerimizi basın yoluyla motive etmek gayesi taşımaktaydı, zira bu ailenin içerisinde olan basının görevi bu olmalı.
İyide.
Bolu maçında izlediğimiz Konyaspor, hakkındaki düşüncelerimizi hak eden bir oyun ve sonuç elde edebildi mi?
Son zamanlarda sahadaki yerini alan taraftarı memnun edebildi mi?
Tabiiki HAYIR.
İç saha sendromunu yendik dediğimiz Göztepe maçında 4. dakikada golü atan bizdik, dolaysıyle rakip hep üzerimize geldi ve arka taraflarında herkes AT koşturdu, boş alan çoktu, Göztepe'de de koşan yoktu, ama biz yinede gaz vermeye devam ettik.
Boluspor maçı da öyle olacak diye düşünürken haksız yere verilen penaltıyı Hollandalımız kaçırdı, daha doğrusu yılların tecrübeli kalecisi Serdar kurtardı diyelim. Haksız penaltı diyorum zira birkaç kez izledim rakip savunma oyuncusunun kafasına çarpıyor bizim ARS da Hollandaca yemin ederek hakemi etkiliyor, yan hakem hala kenarda penaltı atış yerine gelmiyor, orta hakem 'gel' diyor elin yabancısı yalan mı söyleyecek.
İşte maçın gerçek kırılma noktası budur, rakip böyle haksız penaltı verilmesiyle birlikte hırslanır, motive olur zira sahada iki tane rakiple oynar. Sizde atamadığınız penaltının etkisinden bir türlü üzerinizden atamazsınız ama bu arada da maç devam etmektedir, keşke bu gibi durumlarda 5 dakika mola verilse kenara gelip hoca moca bütün herkes ağlaşsa sonra oyun taze moralle yeniden başlasa. Ama böyle olmuyor maalesef, üstelik bu motivasyon travması yaşanırken henüz 11. dakika da kalenizde birde gol görüyorsunuz tam Roma imparatorluğu misali çöküyorsunuz. Rakip zaten dört savunma, iki tanede göbekte savunma ağırlıklı orta saha ile kendi yarı sahalarından hiç çıkmayarak ve üstelik provake edip sinirlendirerek futbolu oyun olmaktan çıkartıyor. Rakip bize golü iki kenar adamları ve dönüşümlü oynayan iki forvetiyle attı, bu golü yemesek rakibin direnci o kadar çok olmayacak belki de kaçırılan onca pozisyondan birini Ars atacak ve üç puan alınacaktı.
Bilindiği gibi futbol hatalar oyunu derler bu yüzden en az hata yapan maçı kazanır. Bakın yediğimiz golü anlatayım savunmamızın arkasına Tolga'nın tarafına doğru yani biraz çarpraza rakip ara topunu salıyor, Tolga adamı da olan Abdulazizle boğuşacak belki de onu daha kenara zorlayacak ve yer çarpraz yani gol hunisinin sınırında, gol olması zor ama bizim Kaya, Tolga'ya pek güvenmemiş olacak ki topa çıkıyor, hataların başlangıcı burası, ama diğer üç savunmacımız neredeler?
Kaya'yı daha topa yönelirken görüyorsunuz kale bomboş, öncelikle yakın olan Erdinç sonra Selim hatta Murat koşacağınız 30 metre 3-4 saniye kaleyi kapatabilirdiniz. Ya Kaya'ya çok güvendiniz ya da böyle bir kademe anlayışı sizin futbol mentalitenizde yok.
Sevgili oyuncu kardeşlerim, altı üstü bir gol deyip geçmeyin, çıkmıyor işte çıkmayınca sinirleniyorsunuz, üstelik rakip orta sahasında Barbaros Barut gibi bir adam var, adam soyadının hakkını veriyor. Benim Almanya'dan Rot weiss Essenden tanıdığım Barış Özbek ve Serkan Çalık'ın da takım arkadaşı, huylu huyunda vaz geçmiyor, oradada öyleydi Konyaspor'da da hatta Adanaspor'da'da.
Hatırlayın yine buradaki 1461 Trabzon maçında da hatalı yenen bir gol iyi oynadığımız maçı rakibe verdi. İşte böyle yenen hatalı golleri çıkartmak için isminin karşılığında ne kadar forvet oyuncusu yazanları sahaya sürsenizde sadece kuru kalabalık olur, zira rakip kaleciyle 7-8 kişi sende, Selim dahil 6-7 kişi ile hücum ediyorsun oldu mu sana 15 kişi. Bu kadar kalabalığın arasında hareket bile edemezsin, karambolde top ona buna çarparak gol olursa ne ala, bu yüzden girdiğin pozisyonları harcamayacaksın yazacaksın, bak rakip Göztepe maçında olduğu gibi nasıl açılacak sana bol bol geniş alan bırakacak sende istediğin gibi at koşturacaksın.
Neyse bizler sizlere ümit bağlamaya devam edeceğiz, zira sahne sizin, siz sahneye hangi oyunu koyarsanız biz alkışlamak zorundayız, çünkü Konyayı temsil ediyorsunuz.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi

En doğrusunu teknik patron bilir

16 Mayıs 2013 Perşembe 09:01

Önemli olan olan 3 puan gerisi...

17 Nisan 2013 Çarşamba 08:07

Konyaspor kendine yakışanı yaptı

10 Nisan 2013 Çarşamba 08:05

Play-Off güzargahındayız

03 Nisan 2013 Çarşamba 08:39

Konya sporunun kurtuluş hamlesi

30 Mart 2013 Cumartesi 09:46

Andorralı Horoz

26 Mart 2013 Salı 08:26

Umutlar gerçekten tükendi mi?

20 Mart 2013 Çarşamba 08:02

Cemre havaya, taraftar sahaya düştü

27 Şubat 2013 Çarşamba 09:02

Hat-Trick değer bulmadı

14 Şubat 2013 Perşembe 08:40

Gol aranıyor

06 Şubat 2013 Çarşamba 08:10