İnanmıyorum
Yayınlanma:
Konyaspor tarihinin en zor günlerini yaşıyor. Ziya Doğan’ın ardından Belediye maçında puanla tanışan Yılmaz Vural’ın Konyaspor’u için her şey yeni başlıyor. Birçok oyuncusundan yoksun Belediye takımı karşısında 3 puan çıkaramadı Konyaspor. İkinci yarının başından bu yana istekli oyun diriliş için yeterli olamadı. Bucaspor deplasmanından puansız dönülmesi, lige renkli kişiliğiyle heyecan katan ancak teknik adamlık serüveni inişli çıkışlı Yılmaz Vural’lı dönemi başlattı.
Yılmaz Vural’ın Konyaspor dönemi Belediye maçında haftalar sonra alınan puanla başladı ancak Vural’ın inişli-çıkışlı teknik adamlık kariyeri, sık sık takım değiştirmesi, istikrarsız görüntüsü, Konyaspor için en büyük handikap. Umarım Konyaspor Yılmaz Vural’ın olumsuz teknik adam yapısına rağmen başarılı olur ve ligde kalır.
Ancak ben bugünkü yazımda Konyaspor’un saha içi sonuçlarına değil saha dışı aktörlerine, Yılmaz Vural’la beraber yerin altından Konyaspor’a destek! İçin çıkan şehrin aktörlerine değinmek istiyorum.
Yılın bir kısmını şehrin dışında geçiren şehre ve takımına bihaber belediye başkanı kafasına taş düşmüş gibi bir anda ortaya çıktı, her zaman Konyaspor’un yanındayım diye konuşmaya başladı…
Ne oldu da aylardır seruma bağlı yaşayan, acımasız bir şekilde ölüme ve yok olmaya terk ettiğiniz Konyaspor’a sahip çıkmak aklınıza geldi? Ne oldu da Yılmaz Vural’ın renkli kişiliğinde, onun bazen futbolun gerçeklerini görmezden gelen teknik adamlığına sığınarak göstermelik de olsa Konyaspor’un yanındayız demeye başladınız?
Konyaspor sitesinden fotoğraflara ve açıklamalara bakıyorum. Aynı beyanatlar, aynı sıfatlar, aynı suratlar, aynı vaatler. Bir Konya’daki iktidar partisinin belediye başkanına bakın, bir de Kayseri’nin belediye başkanına. Belediye başkanlığı, sadece kaldırım döşemek, yol ve köprü yapmak olsaydı bu işe yıllarını veren belediyenin işçilerinden süper belediye başkanları çıkardı. Belediye başkanlığı vizyon işidir, duruştur, inandırıcılıktır, verdiğin sözü yerine getirmektir, yılın büyük bölümünü şehrinde geçirmektir. Şehrin takımının gerçekten yanında olmaktır. Sporun, bir şehrin tanıtımı, vizyonu, duruşu ve kişiliğinin en az siyasi başarılar kadar önemli olduğunu bilebilmektir, anlayabilmektir.
Konya’da ertesi gün gazetelerde sözde Konyaspor destekçilerinin açıklamalarını okuyan gerçek bir Konyaspor taraftarının ne düşündüğünü merak ediyorum. Sinirden gazeteyi yırtıp atmış olması lazım insanın.
Ligin boyu kısaldıkça boş açıklamalar, deri koltuklarda bacak bacak üstüne atıp Konyaspor destekçisi görünmek kolay. Eylem var mı yok? Tahir Akyürek belediye başkanı seçildiğinde Kayserispor ligde kalma mücadelesi veriyor, averaj takımı diye anılıyordu. Sonra Kayseri büyük bir değişim yaşadı, önce stadını yaptı, ardından zirve mücadelesi vermeye başladı. Kayseri’nin başarısı ve dönüşümün birinde birini Konyaspor yapamadıysa bunda suç sahadaki oyuncular ve Konyaspor’un bir kapısından girip bir kapısından çıkan teknik adamlarda değil, belediye başkanı seçildiği günden bu yana Konyaspor’u vaatlerle uyutan Tahir Akyürek’tedir.
Ben Tahir Akyürek’in bundan önceki açıklamalarına inanmadığım gibi, bundan sonraki beyanatlarına da inanmıyorum. Konyaspor saha içinde ve saha dışında başarısız sonuçlar alabilir, ligden düşüp yeniden de lige yükselebilir. Saha içi sonuçlara insan bir şekilde kabullenebilir ancak şehrin içinden çıkıp halkın oylarının büyük kısmını alan bir kişinin Konyaspor’a şaşı bakması, görmezden gelmesi, masallarla uyutması asla kabul edilemez.
Tahir Akyürek Konyaspor’un üzerinde tam anlamıyla bir yüktür. Yerel seçimlerden önce Konyaspor’a verdiği stat sözünü yerine getirmemesi ya da getirememesi fiyaskodur. Ligin asansör takımı haline gelen, getirilen Konyaspor, kulüp yönetimiyle bir araya gelip çözüm üretemeyen, ancak kulüp binasına turistik seyahat düzenleyen Akyürek’in tutulmayan sözlerine boğulmuştur.
Konyaspor Akyürek’in vaatlerine rağmen var olma mücadelesini sürdürecektir ama acı olan Konyasporluların bu sözlere inanması, Konyaspor’u ayağa kaldıracaklarını düşünmesi. İnsan buna üzülüyor.
Yılmaz Vural’ın Konyaspor dönemi Belediye maçında haftalar sonra alınan puanla başladı ancak Vural’ın inişli-çıkışlı teknik adamlık kariyeri, sık sık takım değiştirmesi, istikrarsız görüntüsü, Konyaspor için en büyük handikap. Umarım Konyaspor Yılmaz Vural’ın olumsuz teknik adam yapısına rağmen başarılı olur ve ligde kalır.
Ancak ben bugünkü yazımda Konyaspor’un saha içi sonuçlarına değil saha dışı aktörlerine, Yılmaz Vural’la beraber yerin altından Konyaspor’a destek! İçin çıkan şehrin aktörlerine değinmek istiyorum.
Yılın bir kısmını şehrin dışında geçiren şehre ve takımına bihaber belediye başkanı kafasına taş düşmüş gibi bir anda ortaya çıktı, her zaman Konyaspor’un yanındayım diye konuşmaya başladı…
Ne oldu da aylardır seruma bağlı yaşayan, acımasız bir şekilde ölüme ve yok olmaya terk ettiğiniz Konyaspor’a sahip çıkmak aklınıza geldi? Ne oldu da Yılmaz Vural’ın renkli kişiliğinde, onun bazen futbolun gerçeklerini görmezden gelen teknik adamlığına sığınarak göstermelik de olsa Konyaspor’un yanındayız demeye başladınız?
Konyaspor sitesinden fotoğraflara ve açıklamalara bakıyorum. Aynı beyanatlar, aynı sıfatlar, aynı suratlar, aynı vaatler. Bir Konya’daki iktidar partisinin belediye başkanına bakın, bir de Kayseri’nin belediye başkanına. Belediye başkanlığı, sadece kaldırım döşemek, yol ve köprü yapmak olsaydı bu işe yıllarını veren belediyenin işçilerinden süper belediye başkanları çıkardı. Belediye başkanlığı vizyon işidir, duruştur, inandırıcılıktır, verdiğin sözü yerine getirmektir, yılın büyük bölümünü şehrinde geçirmektir. Şehrin takımının gerçekten yanında olmaktır. Sporun, bir şehrin tanıtımı, vizyonu, duruşu ve kişiliğinin en az siyasi başarılar kadar önemli olduğunu bilebilmektir, anlayabilmektir.
Konya’da ertesi gün gazetelerde sözde Konyaspor destekçilerinin açıklamalarını okuyan gerçek bir Konyaspor taraftarının ne düşündüğünü merak ediyorum. Sinirden gazeteyi yırtıp atmış olması lazım insanın.
Ligin boyu kısaldıkça boş açıklamalar, deri koltuklarda bacak bacak üstüne atıp Konyaspor destekçisi görünmek kolay. Eylem var mı yok? Tahir Akyürek belediye başkanı seçildiğinde Kayserispor ligde kalma mücadelesi veriyor, averaj takımı diye anılıyordu. Sonra Kayseri büyük bir değişim yaşadı, önce stadını yaptı, ardından zirve mücadelesi vermeye başladı. Kayseri’nin başarısı ve dönüşümün birinde birini Konyaspor yapamadıysa bunda suç sahadaki oyuncular ve Konyaspor’un bir kapısından girip bir kapısından çıkan teknik adamlarda değil, belediye başkanı seçildiği günden bu yana Konyaspor’u vaatlerle uyutan Tahir Akyürek’tedir.
Ben Tahir Akyürek’in bundan önceki açıklamalarına inanmadığım gibi, bundan sonraki beyanatlarına da inanmıyorum. Konyaspor saha içinde ve saha dışında başarısız sonuçlar alabilir, ligden düşüp yeniden de lige yükselebilir. Saha içi sonuçlara insan bir şekilde kabullenebilir ancak şehrin içinden çıkıp halkın oylarının büyük kısmını alan bir kişinin Konyaspor’a şaşı bakması, görmezden gelmesi, masallarla uyutması asla kabul edilemez.
Tahir Akyürek Konyaspor’un üzerinde tam anlamıyla bir yüktür. Yerel seçimlerden önce Konyaspor’a verdiği stat sözünü yerine getirmemesi ya da getirememesi fiyaskodur. Ligin asansör takımı haline gelen, getirilen Konyaspor, kulüp yönetimiyle bir araya gelip çözüm üretemeyen, ancak kulüp binasına turistik seyahat düzenleyen Akyürek’in tutulmayan sözlerine boğulmuştur.
Konyaspor Akyürek’in vaatlerine rağmen var olma mücadelesini sürdürecektir ama acı olan Konyasporluların bu sözlere inanması, Konyaspor’u ayağa kaldıracaklarını düşünmesi. İnsan buna üzülüyor.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.