İklim’lerin insan üzerindeki, ve insanlık üzerindeki etkisi çok önemsenmese de, önem arz eder.

Havanın, suyun, toprağın, bitkininin, hayvanın ve insanın iletişimi, bir “SEMA” gösterisini anımsatmıştır.

Dünya’yı bir yapboz halinde düşünecek olursak, hepsi bu yapbozun, parçalarıdır.

İnsanla – dünya arasında bir parça bütün ve bütün- parça ilişkisi vardır.

Dün “Merhaba Yazı İşleri” Masamızın konuğu olan Sayın KOP BKİ Başkanı Prof. Dr Mehmet BABAOĞLU ile, çok samimi bir kahvaltıda buluştuk.

Konu olarak “KURAKLIK” ve iklim değişke nedenlerini, Konya ve Bölgesindeki Aksaray, Niğde, Karaman gibi şehirlerindeki, tarımsal alt yapı gerekliliğini ve daha geniş kapsamlık olarak KOP BKİ’nin faaliyetlerini ve hayallerini konuştuk.

Babaoğlu hakkındaki, ilk izlenimim.. “Masa’dan proje” üretmeyen bir insan.

Bazı insanların, Deha’ya sahip olup, Saha’dan uzak kaldığı için, ürettiği gereksiz projelere sahip olmadığı görülüyor.

“Hem Deha hem Saha” sahibi, Konya’mızın yetiştirmiş olduğu,  Konya sevdalısı bir insan.

Bilimsel açıdan, kulağımızın aşina olmadığı veriler karşısında biraz şaşkınlık duyduk.

Kuraklığın ana iki temel sebebinin, Dünya’nın yüzey sıcaklık artışı ve Atmosferdeki karbondioksit oranının artışı olduğunu.

1850’de itibaren ölçülen karbondioksit oranının tarihi boyunca 350 Ppm değerinden yukarıya geçmeyip, son zamanlarda 402 Ppm ölçülmesi ana etmenlerden.

Dünya’nın en sıcak 15 yılının 13’ü son 15 sene içerisinde gerçekleşmiş.

Ve en vurucu cümlesi de “Konya’nın Tarım Odaklı profilini değiştirmesi” ve diğer kalkınma ayakları üzerindeki atılımlarını hızlandırması gerekliliği.

Bilimsel veriler, ışığındaki iklimsel problemler ve çiftçimizin, karşılaştığı “Kuraklık” ile ilgili, alt yapı çalışmalarına dair verdiği bilgilerden dolayı kendisine teşekkür ediyorum.

Çok uzun uzadıya, yazmadan kısa ve öz bir cümle ile bu yazıyı, noktalayalım..

“Zihinler kuruduğunda..

Vicdanlar kuruduğunda..

İnsanlık kuruduğunda…

Ahlak kuruduğunda..

Erdem kuruduğunda..

Azim kuruduğunda..

Ve insan değiştiğinde, coğrafik olgularda değişir.”

Ve tepeden tırnağa, en büyük kalkınmamız gereken konu “BİLİNÇ”tir.

Üretim sürecindeki pasifliğimize nazaran tüketimdeki aktifliğimiz, ve yersiz düşüncesiz bencilliğimiz üzerine muhteşem bir kalkınma projesine ihtiyacımız var.

Devlet ile Halk arasında, bir köprü görevi yapan bu tarz kuruluş ve kurumların daha aktif, bir şekilde Eğitim, ve bilinçlendirme üzerine yapacağı çalışmalar önem arzetmektedir.