Gez Dünyayı, Gör Konya'nın Selçuklusunu
Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın davetlisi olarak Merhaba Gazetesi, Yenigün Gazetesi ve Konya Televizyonu mensupları Selçuklu İlçemizin "Gözbebeği" beş bin yıllık kültür vadisi olan Sille'de bir araya geldik. Kahvaltı sırasında çok güzel bir sohbet oldu, daha sonra da toplu olarak Selçuklu İlçemizin bir bölümünü gezme fırsatımız oldu.
Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ve biz medya mensupları bir minibüs içinde mahalle mahalle, sokak sokak, cadde cadde Selçuklu İlçemizi gezdik. Yıllardan beri Konya için söylenen bir söz var "Gez dünyayı, gör Konya’yı" diye biz buna bir yenisini "Hak etmiş" olarak ekledik. "Gez dünyayı, gör Konya Selçuklu’yu” diye. Görmeyenler gezmeyenlerin ise şunu söyleyeceklerini de tahmin etmekteyim "Amma abartmışsın" Hiçte abartılı değil sizde bir gününüzü Selçuklu İlçemize ayırır ve gezerseniz görmüş olacaksınız ve diyeceksiniz ki, az söyledin... Gazeteci arkadaşlarım sordu Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay cevapladı. Benim bu tür toplantı veya gezilerde bir alışkanlığım vardır. Hiçbir zaman soru sormam hep karşımdaki kişinin konuşmasını tercih ederim. Gezi boyunca bu geleneğimi sürdürdüm hiç konuşmadım hep Belediye Başkanını "Can" kulağımla dinledim. Spor salonları yaptıklarını ifade etti Uğur İbrahim Altay, yüzme havuzlarını en kısa zamanda hizmete açacaklarını bunlardan bir kaçının da faaliyet halinde olduğunu ifade etti. Belki dedim bugün için "Lüks" gibi gelen yarın için normal karşılanacaktır. Bu bir kültür ve alışkanlık meselesidir. Birkaç semte de tenis kortları yaptıracaklarını ifade etmesi beni ziyadesiyle memnun ve bahtiyar kıldı. Tenis sporunu bizler “Sosyete" sporu olarak tarif ederiz fakat hiçte öyle değildir. Herkesin tenis sporu yapması gerektiğine inanırım. Çöp toplama tanklarıyla çok büyük israfı önlediklerini, verimli bir hale gelen çöplerin daha düzenli ve daha kolay toplanır olduğunu ifade eden başkan bu tankların koku dahi yapmadığını üzerine basa basa vurguladı.
Pekiyi bu geziden en mutlu olduğunuz an neydi diye bir soru sorarsanız hemen cevaplandırayım.
Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın iki saati geçen konuşmasında bir cümlesi beni çok mutlu etti. Hemen söyleyeceğim. Biz dedi Başkan Türk Hava Yolları'nın uçaklarında Selçuklu'nun ve dolayısıyla da Konya’nın reklamını yapıyoruz. Nasılmış bu reklam, belki bir kaç saniyelik bile olsa yerli ve yabancı turistlerin akıllarında kalacak bir reklam. İnceminare gibi Konya’nın tarihi binalarından oluşan bir reklam tanıtımı ve "Selçukluların Başkenti Konya’ya sizleri bekleriz." İmza Selçuklu Belediyesi.
Bir belediyenin asli görevlerinin arasında yol, su, elektrik gibi görevleri vardır. Her belediye bunu "Karınca kararınca" yapmaya çalışır ve yapar şehri güzelleştirir, "O güzel benim olmazsa o güzele ben" diyemem istediğiniz kadar şehri güzelleştirin fakat bunu tanıtamıyorsanız sizi kim tanır.
Konyamıza gelen yerli ve yabancı turistlere Konyamızı mutlaka tanıtmak zorundayız. Bu tarihi eserlerle olur, bu tanıtım tarihi yemeklerle olur veya yemyeşil bir kent görünümünde havası, suyu temiz, insanları mert olur. Olur olur olur. Tanıtmak çok önemli olduğu içinde Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın bu Türk Hava Yolları’ndaki tanıtımlarına "Sapka" çıkartılır ve avuçlarınız patlayıncaya kadar da alkış tutmamız gerektiğine inanıyorum.
Ben minibüsün içinde alkış tutmadım fakat gözlerimi bir an kapadım ve Türk Hava Yolları’nın uçağında bulutların arasında yerden bilmem kaç metre yükseklikte Konya’ya davet edilen reklamı görür gibi oldum mutlaka sizler de görür gibi olmuşsunuzdur.
Aslına bakarsanız benim bu hafta yazmak istediğim konu şöyle idi: Sille’nin girişine Aşık Şem'i'nin "Sille” methiyesinin dikilmesi ve Nişantaşı Mahallesi’ne nişan taşı dikilmesi idi.
Sille'ye gelen, Aşık Şem'i’nin Sille methiyesi önünde fotoğraf çektirdiği zaman, Sille’yi gezdiğini ispat ederdi. Dostlarına diye düşünmekteydim. Nişantaşı Mahallesi dediğimiz zaman hemen İstanbul'daki Nişantaşı semti aklımıza gelir. Bu semtten önce kurulmuştur Konya'daki Nişantaşı semti. Selçukluların orduları burada nişan talimleri yaptıkları için bu semte Nişantaşı Semti denilmiştir. Semtimizin ismine yakışır bir şekilde Nişan taşları konulması ve taşların bir köşesine de nişan taşı dikilmesi bizler için çok büyük arzu ve istektir.
Bugünkü yazımı Feyzi Halıcı’nın SELÇUKYA’SIN şiiriyle bitirmek istiyorum.
SELÇUKYA'SIN
Uzak bahçelerde unut ellerini,
Yavaş konuş, kimsecikler duymasın!
O ki gecelere sığınak bilmeyen
Kocaman gözlerinle Selçukya'sın
Bir ceylansın uykusuz tepelerde,
Gökyüzünü tutuşturan aynasın..
Orman masalları nice güzelse,
O kadar o kadar Selçukya'sın
Özlemle yuğrulan bir güzelliğin,
Minyatürlerle süslü burcundasın.
Omuzlarında güllerin alev raksı,
Kilometrelerce Selçukya'sın.
Acı yalnızlığın sığ ormanına,
Esmer bulutlardan düşen damlasın,
Öyle kıvrak ve delişmen dipdiri,
Adımlarınla tekmil Selçukya'sın..
Düşelim bir yola haritalarda,
Ardımızdan başka gelen olmasın!
Seni devlet bildim kendime güzel,
Canevimde her zaman Selçukya'sın..





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.