Emeğin hakkını verin
Yayınlanma:
İşçi ve işverenin birbirini istismar etmemesi gerektiğini vurgulayan ilahiyatçılar, İslam dininin insan alın teri ve emeğine büyük değer verdiğine de dikkat çekti
İslam dininin insan alın teri ve emeğine büyük değer verdiğine dikkat çeken Müftü Şükrü Özbuğday, işçi hakkını gözetmemenin kul hakkına tecavüz kapsamında değerlendirildiğini söyledi. İslam Hukuku uzmanı Prof. Dr. Saffet Köse de işçi ve işverenin birbirini istismar etmemesi gerektiğini belirtti. Türk-İş Bölge Temsilcisi Necati Kökat da işçilerin emeğinin karşılığını alamamasını sendikalaşmanın olmamasına bağladı.
İŞÇİLERİN TERİ KURUMADAN EMEKLERİNİN KARŞILIĞINI VERİNİZ
Konya İl Müftüsü Şükrü Özbuğday, İslam’ın insana ve insan onuruna büyük değer verdiğine işaret ederek, “Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk insanı en güzel şekilde yarattığını, insana şeref bahşettiğini ifade eder. Yine Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk bir insanın hayat hakkını elinden almayı bütün insanların hayat hakkını elinden almak olarak değerlendirir. Bir insanı hayata kavuşturmayı bütün insanları hayata kavuşturmak gibi yüce bir davranış olarak addetmiştir” diye konuştu.
İslam dininin insan alın teri ve emeğine de büyük değer verdiğine dikkat çeken Müftü Şükrü Özbuğday, şöyle devam etti: “Kur’an-ı Kerim insan için çalışmaktan başka alternatif olmadığını ve çalışmasının karşılığını da insanın mutlaka göreceğini ifade etmektedir. Peygamberimiz (sav) de insan emeğine ve alın terine büyük değer vermiş, hizmetçi ve işçilerin emeklerinin korunmasına, karşılığının verilmesine büyük önem vermiştir. Bir hadislerinde, ‘İşçilerinizin teri kurumadan emeklerinin karşılığını veriniz’ diye buyurmuştur. Yine peygamberimiz, diğer insanlara yapılan muamelenin hizmetçi ve işçilere de yapılmasını tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuştur; ‘Yediklerinizden hizmetçi ve işçilerinize de yediriniz. Onlara iyi muamele ediniz.”
Hizmetçi ve işçi hakkını gözetmemenin kul hakkına tecavüz kapsamında değerlendirildiğine vurgu yapan Müftü Şükrü Özbuğday, “Kul hakkının affı ve kul hakkından kurtulmak için mutlaka dünya hayatında hakkı gasp edilen o kul ile helalleşmek ve hakkını iade etmek gerekir. Aksi takdirde kıyamette o kulun hakkını dahi zor şartlarda vermek durumunda kalabiliriz. Bu açıdan dinimizde işçi ve hizmetçi hakkı son derece önemlidir. Buna riayet etmek onların hakkına saygılı olmak gerekir” dedi.
İŞÇİ VE İŞVEREN BİRBİRİNİ İSTİSMAR ETMEMELİ
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü İslam Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saffet Köse, işe başlanırken işçiyle işveren arasında akit yapıldığına işaret ederek, bu akitte işveren ve işçinin işin mahiyetini ve bunun karşılığı olan ücreti belirleyip kabul ettiklerini ifade etti. İşçi ile işveren arasında esas olanın iş akdi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Saffet Köse, “Bu akde göre herkesin bir sorumluluğu var. Taraflar hangi çerçevede anlaşmışsa bunu yerine getirilmeli” dedi.
Akit yaparken hem işveren hem de işçinin içinde bulunduğu durumun istismar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Saffet Köse, “İşçi, iş bulamamıştır. Bu yüzden işverenin istediği koşulları kabul etmek zorunda kalmıştır. İşveren, işçinin bu zaafından yararlanarak durumunu istismar etmemeli. İşçi, işverenin istediği koşulları kabul etmiş olsa bile bu doğru değildir. İşveren, işçinin hakkını vermeli. Aksi davranış dini anlamda günahtır ve Peygamberimiz bunu yasaklamıştır” diye konuştu. Köse, işverenin, işçinin hakkını zamanında vermesi gerektiğini de dile getirdi ve ekledi: “Beklenmeyen bir hal veya mücbir sebepler yoksa işçinin hakkı zamanında verilmeli, çünkü aktin gereği budur. Eğer beklenmeyen durumla karşı karşıya gelinmişse hem işçi hem de işveren birbirine anlayış göstermeli.”
SENDİKALARA ÖCÜ OLARAK BAKILIYOR
Türk-İş Bölge Temsilcisi Necati Kökat da işçilerin emeğinin karşılığını alamamasını sendikalaşmanın olmamasına bağlayarak, en büyük sıkıntıyı örgütlü kuruluş olmaması ve işçilerin sahipsiz kalması olarak değerlendirdi. İşverenlerin sendikaları öcü olarak gördüğü tespitinde bulunan Necati Kökat, “Sendika, bir işyerini sigortası, işveren ile işçi arasında köprü ve aracıdır” ifadelerini kullandı.
Konya’da özel sektörde sendikalaşmanın olmadığını aktaran Necati Kökat, bu konuda çalışma yaptıklarını ve özel sektörde de sendikalaşmanın olması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Kökat, sendikalaşmanın avantajlarına da dikkat çekerek, sanayideki kalifiye eleman sıkıntısı ve kayıt dışının önüne sendikalaşmayla geçilebileceğinin altını çizdi.
Konya İl Müftüsü Şükrü Özbuğday, İslam’ın insana ve insan onuruna büyük değer verdiğine işaret ederek, “Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk insanı en güzel şekilde yarattığını, insana şeref bahşettiğini ifade eder. Yine Kur’an-ı Kerim’de Cenab-ı Hakk bir insanın hayat hakkını elinden almayı bütün insanların hayat hakkını elinden almak olarak değerlendirir. Bir insanı hayata kavuşturmayı bütün insanları hayata kavuşturmak gibi yüce bir davranış olarak addetmiştir” diye konuştu.
İslam dininin insan alın teri ve emeğine de büyük değer verdiğine dikkat çeken Müftü Şükrü Özbuğday, şöyle devam etti: “Kur’an-ı Kerim insan için çalışmaktan başka alternatif olmadığını ve çalışmasının karşılığını da insanın mutlaka göreceğini ifade etmektedir. Peygamberimiz (sav) de insan emeğine ve alın terine büyük değer vermiş, hizmetçi ve işçilerin emeklerinin korunmasına, karşılığının verilmesine büyük önem vermiştir. Bir hadislerinde, ‘İşçilerinizin teri kurumadan emeklerinin karşılığını veriniz’ diye buyurmuştur. Yine peygamberimiz, diğer insanlara yapılan muamelenin hizmetçi ve işçilere de yapılmasını tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuştur; ‘Yediklerinizden hizmetçi ve işçilerinize de yediriniz. Onlara iyi muamele ediniz.”
Hizmetçi ve işçi hakkını gözetmemenin kul hakkına tecavüz kapsamında değerlendirildiğine vurgu yapan Müftü Şükrü Özbuğday, “Kul hakkının affı ve kul hakkından kurtulmak için mutlaka dünya hayatında hakkı gasp edilen o kul ile helalleşmek ve hakkını iade etmek gerekir. Aksi takdirde kıyamette o kulun hakkını dahi zor şartlarda vermek durumunda kalabiliriz. Bu açıdan dinimizde işçi ve hizmetçi hakkı son derece önemlidir. Buna riayet etmek onların hakkına saygılı olmak gerekir” dedi.
İŞÇİ VE İŞVEREN BİRBİRİNİ İSTİSMAR ETMEMELİ
Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü İslam Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saffet Köse, işe başlanırken işçiyle işveren arasında akit yapıldığına işaret ederek, bu akitte işveren ve işçinin işin mahiyetini ve bunun karşılığı olan ücreti belirleyip kabul ettiklerini ifade etti. İşçi ile işveren arasında esas olanın iş akdi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Saffet Köse, “Bu akde göre herkesin bir sorumluluğu var. Taraflar hangi çerçevede anlaşmışsa bunu yerine getirilmeli” dedi.
Akit yaparken hem işveren hem de işçinin içinde bulunduğu durumun istismar edilmemesi gerektiğini vurgulayan Saffet Köse, “İşçi, iş bulamamıştır. Bu yüzden işverenin istediği koşulları kabul etmek zorunda kalmıştır. İşveren, işçinin bu zaafından yararlanarak durumunu istismar etmemeli. İşçi, işverenin istediği koşulları kabul etmiş olsa bile bu doğru değildir. İşveren, işçinin hakkını vermeli. Aksi davranış dini anlamda günahtır ve Peygamberimiz bunu yasaklamıştır” diye konuştu. Köse, işverenin, işçinin hakkını zamanında vermesi gerektiğini de dile getirdi ve ekledi: “Beklenmeyen bir hal veya mücbir sebepler yoksa işçinin hakkı zamanında verilmeli, çünkü aktin gereği budur. Eğer beklenmeyen durumla karşı karşıya gelinmişse hem işçi hem de işveren birbirine anlayış göstermeli.”
SENDİKALARA ÖCÜ OLARAK BAKILIYOR
Türk-İş Bölge Temsilcisi Necati Kökat da işçilerin emeğinin karşılığını alamamasını sendikalaşmanın olmamasına bağlayarak, en büyük sıkıntıyı örgütlü kuruluş olmaması ve işçilerin sahipsiz kalması olarak değerlendirdi. İşverenlerin sendikaları öcü olarak gördüğü tespitinde bulunan Necati Kökat, “Sendika, bir işyerini sigortası, işveren ile işçi arasında köprü ve aracıdır” ifadelerini kullandı.
Konya’da özel sektörde sendikalaşmanın olmadığını aktaran Necati Kökat, bu konuda çalışma yaptıklarını ve özel sektörde de sendikalaşmanın olması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Kökat, sendikalaşmanın avantajlarına da dikkat çekerek, sanayideki kalifiye eleman sıkıntısı ve kayıt dışının önüne sendikalaşmayla geçilebileceğinin altını çizdi.
Türkiye





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.