Defalarca lanetlenmiş toplum, azgın yahudi dünyanın en alçak güruhu kendisine yakışan bir tutum gösterdi. Hastahane bombalayarak her geçen gün daha ne kadar alçalabileceğini bizlerin gözümüze soka soka yapıyor.

O melun toplum laneti üzerilerine çekmek için vazifelerini yapıyorlar. Peki ya biz, biz ne yapıyoruz?

Her şeyi adeta gözümüzün içine baka baka yapan bu kan emicilere, kural tanımayan ahlak yoksunu aptal ordusuna karşı birbirimizi ayağa kalkmaya davet ediyoruz. Halk olarak davet ediyoruz ayağa kalkmaya, şeref ve onurumuzu yerde bırakmak istemiyor, mazlumlara ayağa kalkmak için el uzatmak istiyoruz.

Filistin ve Kudüsü kendisine dert edinen insanlar sokaklara çıktılar ve eylem yaptılar.

Haykırmak istediler içlerindeki öfkeyi, öfkeyi haykırmanın yeterli olmayacağını biliyorlardı hepsi. Ama ellerinden yalnızca seslerini o uğurda kısmak geliyordu.

Peki bu işi eliyle düzeltme konumunda bulunanlar ne yapıyorlar?

Gülünç, trajikomik, o da ayağa kalkmaya davet ediyor. Dışişlerine bakan efendi de tanımlar yapıyor, doğruları söylüyor. Ama siz doğruları söyleme yerinde değilsiniz. Doğru olanı yapacak, yaptıracak olan da sizlersiniz. Sizin şahsınız adına söylemiyorum bunu. Bunu yapamayacağınızı biliyorum. O bulunduğunuz konumda olanlar ayağa kalkmaya davet ederler ve ayağa kalkarlar.

İki yüzlü BM’den, NATO’dan, ABD abilerinden izin beklemezler. Dün okumuştum, dünyada 2 milyon köpek öldürülse Avrupa’sı, hayvan hakları herkes ayağa kalkar.

Bu adamlar bize dost değiller, zihni düşmanlıkları halen ciddi manada var ki, Müslüman toprakları kan ağlarken İnsan Haklarını ihlal edişlerine sessiz kalıyorlar. Kafir işte, yaranmaya çalışan yöneticiler de bunları biliyorlar ama bu ısrar niye?

İstediklerine ceza uyguluyorlar, istediklerini görmezden gelip destek veriyorlar.

Dünya nizamına hakim olamadığımız için zulümden payımızı alıyoruz. Sadece payımızı almakla kalmıyor, zalimler tarafına geçiyoruz.

Güçlü olanı tercih ediyoruz güya. Güçlü olan kim? Güçlünün yanında bulunmamızın nedeni kazanmak, kaybetmemek değil midir?

Şu geçici dünya hayatında kazanan kim?

Ben biliyorum kazananı. Hatta hiçbir şekilde kaybetmeyenleri. Kim biliyor musunuz?

Hayatını Allah’ın rızası için yaşayanlar, her hareketinde O’nun rızasını gözetenler, O’nun hükmünü yeryüzüne hakim kılmak için çabalayanlar, Yalnızca O’nun rızası uğruna mallarını ve canlarını feda edenlerdir.

O kazananlar bilirler ki, güç ve kuvvet sahibi yalnızca Cenab-ı Allah’tır.

Kazanmak haktan yana olmak, hakkın gerekliliklerini yapmaktır.

Kazananlardan olmak ümidiyle.

Allah’ın laneti ellerinde mazlum kanı bulunan her zalimin üstüne olsun.