Başkanlar bakış açısını değiştirmeli

Başkanlar bakış açısını değiştirmeli

Prof. Dr. Önder Kutlu, "Belediye başkanları parti ve görüş ayrımı yapmadan toplumla kaynaşmalı. Şehirde yürümeyen belediye başkanı olamaz. Konya'da şehir estetiğini göremiyoruz. Başkanlar bakış açısını değiştirmeli" dedi

RÖPORTAJ KERİM ATICI

Prof. Dr. Önder Kutlu, "Belediye başkanları parti ve görüş ayrımı yapmadan toplumla kaynaşmalı. Şehirde yürümeyen belediye başkanı olamaz. Konya'da şehir estetiğini göremiyoruz. Başkanlar bakış açısını değiştirmeli" dedi

DAVUTOĞLU BÜYÜK BİR ŞANS

Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu, yerel yönetimler ve kamu hizmetleri ile ilgili konuştuk. Kutlu, "Başbakan Ahmet Davutoğlu, Konya için büyük bir şans. Konyalılar üzerine düşeni yaptı. Sıra yerel yönetcilerde. Başkanlar, şehri öncü hale getirmek için harekete geçmeli" diye konuştu.

BAŞKANLAR HALKIN İÇİNE GİRSİN

Yerel yöneticilere önerilerde bulunan Kutlu, "Bir siyaset bilimci olarak başkanların makam arabalarını bırakıp toplumun içine girmelerini istiyorum. Başkanlar kaldırımda yürüsünler, otobüse ve tramvaya binsinler. Trafiği görsünler. Gözlemler yapsınlar ve müdahalede bulunsunlar. İstişare mekanizmaları çalıştırılmalı" şeklinde konuştu.

Büyükşehir Yasası, 6 ay önce yürürlüğe girdi. Yasayla amaçlanan neydi? Bugün kırsal yeterli hizmeti alıyor mu?

-Yerel yönetimdeki sıkıntıların çözüme kavuşturulması için Hükümet Büyükşehir Yasası'nı yürürlüğe koydu. Yerelde hizmet zafiyeti vardı. Yasayla bunun önüne geçilmek istendi. Yerel yönetimlerde birimler azaltılıyor. Dünyadaki genel eğilim de böyle. Hollanda, Belçika, İngiltere ve Çek Cumhuriyeti'nde birimler azaltıldı. Belçika'da birim sayısı 3'te bire düşürüldü. Belde belediyelerinin kaynağı yoktu. Yeterli hizmeti sunmuyordu. Yasa 6 aydır yürürlükte. Yasa, büyükşehir belediyelerinin sorumluluklarını ve yetkilerini aşırı derecede artırdı. Büyükşehirlerin gelirlerini de iki katı oranında arttı. Daha önce Konya Büyükşehir Belediyesi sadece şehir merkezinde hizmet sunuyordu. Artık il sınırlarının tamamına hizmet götürecek. 'Nüfusumuz iki katına çıktı, personelimizi ve bütçemizi iki katına çıkarırsak sorunları çözeriz' yaklaşımı yanlış. Çünkü Konya büyük bir coğrafya. Yasadan en çok etkilenen illerden bir tanesi Konya. Konya'da 168 belde belediyesi ve 584 köy idaresi kapatıldı. Hepsi mahalle oldu. Buralara hizmet götürmek zorundasınız. Şehir merkezindeki bütün hizmetleri kırsala da ulaştırmak zorundasınız. Sorumluluklar aşırı derecede arttı. Büyükşehir belediyesinin yeterli hizmet götürüp götürmediğini bilmiyorum. Kanun çıkmadan önce bizim görüşümüzü aldılar. Kanunu desteklemiştik.

17-3.jpg

YARI BAŞKANLIĞA GEÇİLDİ

**Yeni Türkiye kavramını nasıl yorumlarsınız? Ahmet Davutoğlu'nun Başbakan olmasıyla birlikte bu söylem dillendirildi.

-'Yeni Türkiye', yerel yönetimlerdeki düzenlemelerden çok da bağımsız bir şey değil. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hedefi bu kavramlarla yerel yönetimlerde daha etkin, hesap verebilir ve hızlı bir sistem kurmak. Merkezi devlet düzeni de değişiyor. Refleksleri güçlü, hızlı karar alabilen ve aldığı kararları hızlı bir şekilde uygulayabilen bir devlet mekanizması düşünüldü. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi de önemliydi. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle birlikte Türkiye, yarı başkanlık sistemine geçti. 28 Ağustos'ta sistem uygulamaya girdi. Son günlerde yeni bir tartışma başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Güvenlik Kurulu'nun bir bakanlar kurulu gibi çalışmasını istiyor. Erdoğan, olaylara el atıyor. 2023 Hedefi'nin gerçekleşmesi için düşünülen esnek bir uygulama. Sayıca az, hızlı hizmet üreten mekanizmalar gerekiyordu.

ACİLEN YENİ BİR ANAYASAYA GEÇİLMELİ

**Yeni Türkiye kavramının eski anayasayla gerçekleşmesi mümkün mü? Mevcut anayasa Türkiye'nin büyümesini ve gelişmesini engelliyor mu?

-'Yeni Türkiye'nin içi yeni bir anayasayla doldurulmalı. 1982 anayasamız yamalarla dolu. Anayasa kötü bir dille yazıldı. Millet iradesine aykırı görüşler barındırıyor. Yeni Türkiye'nin yeni bir anayasası olmalı. Hükümetin hedefi 2015 Genel Seçimleri'nde milletvekili sayısını 330'un üzerine çıkarmak. Böylece anayasayı referandum yoluyla yapacak. Halk, tavrını hak ve özgürlükler yönünde kullanıyor. 2010 referandumunda bunu gördük. Milyonlar 'evet' dedi. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı var.

**Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı Konya'da ne gibi avantajları beraberinde getirecek? Hükümet, Konya'ya ayrıcalık tanıyacak mı?

-Başbakan Ahmet Davutoğlu, Konya için büyük bir şans. 81 vilayet var. Sizin vilayetinizden bir isim seçiliyor. Davutoğlu, Konya ile gurur duyuyor. Her vesileyle Konyalı olduğunu vurguluyor. 'Davutoğlu'nun Başbakan olması sayesinde Konya'nın projeleri daha öncelikle geçer, Davutoğlu, Konya'ya ayrıcalık tanır mı?' sorusu benim için ikinci planda. Bakanlar ulaşılabilir olacak. Bürokratlar Konya'nın projeleri ile daha çok ilgilenecek. Başbakanın şunu yapın, bunu yapın demesine gerek kalmayacak. İşler yürüyecek. Bunu Kayseri'den biliyorum. Son 7 yılda Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve onun memleketi Kayseri'ye baktığımızda bunu çok rahat görebiliriz. 7-10 yıl önce Konya, sanayisi, yerel yönetimi ile ön plandayken, son yıllarda Kayseri, Konya'yı kat kat geçti. Konya ne yapmak zorunda? Bu soruyu sormalıyız. Burda sorumluluk başkanlara, milletvekillerine ve AK Parti Teşkilatlarına düşüyor. Konyalılar üzerine düşeni yaptı. Konyalı, milletvekillerine ve başkanlara yetkiyi verdi. Cumhurbaşkanı ve Başbakana yeterli desteği verdi. AK Parti'ye yüzde 70-75 oy verdi. Yetkililer şehri öncü hale getirmek için bazı mekanizmaları harekete geçirmeleri lazım.

BAŞKANLAR TOPLUMLA KAYNAŞMALI

**Şehrin idarecileri zaman zaman toplumla kaynaşmadıkları gerekçesiyle eleştiriliyor. Belediye başkanlarına ne tür önerilerde bulunursunuz?

-Başkan ve vekiller, parti ve görüş ayrımı yapmadan toplumla kaynaşmalı. Şehirde yürümeyen belediye başkanı olamaz. Bir siyaset bilimci olarak başkanların makam arabalarını bırakıp toplumun içine girmelerini istiyorum. Başkanlar kaldırımda yürüsünler, otobüse ve tramvaya binsinler. Trafiği görsünler. Gözlemler yapsınlar ve müdahalede bulunsunlar. Şehirde yabancı dilde yön levhaları yok mesela. Şehir estetiğini göremiyoruz. İstişare mekanizmaları çalıştırılmalı.

FARKLI GÖRÜŞLERE ÖNEM VERİLMELİ

**Konya belediyeleri farklı görüşlere yer veriyor mu?

-Belediye başkanları şehrin güzelleştirilmesi noktasında daha katılımcı, farklı görüşlere yer veren bir anlayışla hareket etmeli. Konya, Türkiye'deki yerini gözden geçirmeli. Başkanlar bakış açısını değiştirmeli. Baktığınız nokta durduğunuz yere göre değişiyor. Başkanlar halka karışmalı. Bu noktada belediye başkanlarının karnelerinin iyi olduğunu düşünmüyorum. Artık AK Parti Genel Merkezi tarafından başkanların karneleri tutuluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ifade ettiği ilkelere başkanlar da uymalı. Eskiden kültür konusunda belde belediyesi, ilçe belediyesi, kültür müdürlüğü ve il özel idaresi sorumluydu. Ama kimin sorumlu olduğu belli. Her şeyden belediye başkanları sorumlu. Yerel yönetimler, genel eğilime göre bakış açılarını, yol ve yöntemlerini yeniden gözden geçirmeli. Taşkent'in bir köyü ile Kulu'nun bir köyünün sorunları ve gelişmişlik düzeyi farklı. Belediyelerin seçimden sonraki 6 ay içinde stratejik planlarını gözden geçirmesi gerekiyordu. 30 Eylül'de bu süre doldu. Merak ediyorum acaba belediyeler ne yaptı. Kamuoyuna böyle bir hazırlık yansımadı. Bu plan önümüzde 4,5 yılı ilgilendirecek. Yeni bağlanan mahallelere nasıl hizmet gidecek? Karneler tutuluyor.

**Belediyelerin kaynakları sınırlı. Bu kaynaklar zaman zaman doğru yere harcanmıyor. Kaynakların doğru kullanımı noktasında neler söylemek isterisiniz?

-Başkanlar, yapılacak hizmetler ilgili sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, medya ve üniversiteyle istişare yapmalı. Belediyeler kurumsal kapasite çalışması yapmalı. Kurumun kaynakları ve ihtiyaçları neler. Bunları karşılaştırmalısınız. Maliyet-fayda analizi yapmalısınız.

Kaynaklar doğru yere harcanmalı. Milyonlarca lirayı bir parka harcayan belediyeler var. Ama özellikle Meram ve Karatay'da yolları çamur olan, kaldırımı olmayan, zor durumda bulunan onlarca mahalle var. Bu nedenle belediyeler kamuoyunun nabzını tutan kişilerden bilgi almalı.

**Araç sayımız ise 600 bini buldu. Okulların açılmasıyla birlikte trafik yoğunluğu arttı. Bazı güzergahlar tıkanıyor. Uzun araç kuyrukları oluşuyor. Konya'nın ulaşım sıkıntısıyla ilgili neler söylemek istersiniz?

-Aklın yolu birdir. Belli merkezlerde yoğunluğu azaltıcı ve artırmamaya yönelik adımlar atmalıyız. Alternatif güzergahlar ve alternatif ulaştırma yol ve yöntemleri ulaşımı rahatlatacaktır. Konya'da metro yapmadan ulaşım sıkıntısını çözemeyiz. Havaray da düşünülmeli. Toplu ulaşımı cazip hale getirecek adımlar atılmalı.

İMAR PLANI ANAYASA GİBİ KOLAY DEĞİŞMEZ

**Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, dikey yapılaşmaya karşı çıkıyor. Ancak buna rağmen şehirde çok katlı binalar yükseliyor. Dikey yapılaşma hakkında neler söylersiniz?

-Konya bu konuda iyi sınav veremiyor. Uluslararası ölçekte bakıldığında bazı noktalar dışında Konya merkezdeki arazi tarıma elverişli değil. Dolayısıyla yerleşime uygun o kadar çok arazi var. Dikey yapılaşma yerine yatay yapılaşma teşvik edilmeli. Çok katlı apartmanlar, ikili ilişkileri öldürüyor. İnsanlar birbirini tanımıyor ve birbirine güvenemiyor. İngiltere'nin başkenti Londra, büyük olmasına rağmen problemsiz bir şehirdir. Yüksek katlı binalar göremezsiniz orda. Konya'da, arsa rantı nedeniyle yapılaşma belli noktalara tıkanmış. Bir müttaahit veya arsa sahibi belediyeye gidiyor ve arsasında daha çok kat yapmak istediğini belirtiyor. Belediyede belli harçlar karşılığında imarda değişiklik yapıyor. Bu uygun değil. Madem öyle değişebiliyor imar neden planlama yapıyorsunuz. Bunları çözmeden imar problemlerini çözmek kolay değil. İmar planları Anayasa gibidir. Kolay kolay değişmez.

 

Önder Kutlu kimdir?

1967 yılında Ankara’da doğdu. 1986 yılında Konya İmam Hatip Lisesi'nden mezun oldu. 1990 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nde lisans öğrenimini tamamladı. 1991-1993 yılları arasında Selçuk Üniversitesi'nde Kamu Yönetimi alanında Yüksek Lisans çalışmaları yaptı. 1994 yılında Yüksek Öğretim Kurumu bursu ile İngiltere’ye gitti. Exeter Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünde Kamu Yönetimi alanında 1996 yılında Yüksek Lisans, 2001 yılında da Doktora çalışmalarını tamamladı. Daha idari reform konularına yoğunlaştı. 2001-2003 yılları arasında Niğde Üniversitesi’nde görev yaptı. 2003 yılından beri Selçuk Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapıyor. 2005 yılında Doçent, 2010 yılında Profesör unvanlarını aldı. Yayımlanmış 4 adet kitabı, 50 civarında uluslararası bildirisi ve çok sayıda ulusal ve uluslararası yayınları bulunuyor. Evli ve dört çocuk babası olan Kutlu, İngilizce, Arapça ve Almanca biliyor.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum