Muzaffer Dereli

Muzaffer Dereli

A cancazım!

Mevlana’yı anlamak istersen a cancazım,

Bak namazına niyazına…

Çünkü o namaz kılar, niyaz ederdi.

Mevlana’yı anlamak istersen a cancazım,

Bak günahlardan kaçışına, ibadet edişine…

Zira o, Rabbinden gafil olmazdı…

***

Yine bir anma merasimindeyiz o güzel insanın.

Kavuşma gününe dek onun… Rabbimiz rahmetine gark eylesin!

Anmak ve anlamayı birlikte götürmek gerek. Yoksa ne fayda ola!

Hakkın dostlarını anarken, onlara benzemeye çalışmak gerek aslında.

Sevmek de budur zaten. “Kişi sevdiğiyle beraberdir” gerçeği burada yatar.

Talip olan matlubunun dileğine koşa ki, ona vasıl ola!

İşte Allah dostları, O’nun dileğini yerine getirerek O’na vasıl olmuşlar.

“Ya ilahî! Ente maksudî ve rızake matlûbî!”

Rızasını elde etmek, O’nun sevgisine mazhar olmaktır.

Bunun yolu da Rasûlü’nden geçer. Bunun için Hz. Mevlana;

“Ben yaşadığım müddetçe Kur’an’ın kölesi, Hz. Muhammed Mustafa’nın ayağının tozuyum. Kim benden, bundan başka bir söz naklederse, ben ondan da bîzarım, o sözünden de,” demiştir.

Yüce Rabbimiz zaten bu yolu göstermiştir:

“De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (3 Âl-i İmran 31)

Allah dostları nice çileler çekmişler.

‘Hamken yanmışlar, sonra da pişmişler…’

Kolay mı bu?

Bakın hayatlarına…

İşte Konya’mızın manevi direklerinden Hz. Mevlana!

Ne çileler ve merhaleler atlamış…

Kolay mı Mesnevi yazmak…

Hâl olmadan, böyle kâl olur mu?

İnsanı anlatmak insan olmaktan geçer.

Tıpkı sazlıktaki kamış gibi.

Ney olmak için evvelâ ehil olmak gerekiyor…

Sonra da nice merhalelerden atlamak…

Ney ağlarken, hep bunları söylüyor…

Kolay olmadı bu diyor…

İşte bütün peygamber ve velilerin çilesi de budur…

Âh bu çile…

Şeb-i Arus’lara ulaşmak için gerekli çile…

***

Öyle gül-gülistan değildir a cancazım,

Her an dikenlerle boğuşmaktır şu âlem!

Hamur misali yoğrulmak gerek a cancazım,

Yoğurmasaydı Şems, olur muydu Mevlana?

***

Şems’ler gerek ama önce ona uyacak kabiliyet bulmak gerek Mevlana gibi…

Ney olacak kamış misâli…

Kolay mı ona dayanmak…

Asırlarca kullara Hakk’a vuslatın yollarını gösteren erenler, hep bu manâ ve aşkla yoğrulmuşlar… Abdülkadir Geylani’ler, Şah-ı Nakşibendiler, Yunus Emreler, Mevlana’lar…

İmam-ı Azamlar, Şafiiler…

Bir Sabit’i düşünün! Isırdığı elmanın çilesini çekmiş ki, Numan’a kavuşmuş. O ki, İmam-ı Azam Ebu Hanife olmuş…

İşte böyle!

Allah’ın rahmeti üzerlerine olsun bu güzel insanların. Bizleri de onların yolunda eylesin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Muzaffer Dereli Arşivi

Allah katında Peygamberimiz

08 Kasım 2019 Cuma 06:05

Ramazan yolculuğu

15 Mayıs 2019 Çarşamba 06:00

Allah Rasülü’nün örnekliği (S.A.V)

28 Mart 2019 Perşembe 06:10

Yeni Zelanda Şehitlerine

20 Mart 2019 Çarşamba 06:00

Hakikat yolcusu olmak

14 Mart 2019 Perşembe 06:05

Üç Aylar İklimi

06 Mart 2019 Çarşamba 06:00

Bırak beni ağlayayım

27 Şubat 2019 Çarşamba 06:00

Dur ve düşün GENÇ ADAM!

20 Şubat 2019 Çarşamba 06:00

Sünnet olmazsa İslâm olmaz

13 Şubat 2019 Çarşamba 06:00