Yetti artık
Her yıl 17 Aralık tarihinden sonraki yazımızı Hz. Mevlana’nın vuslat yıldönümü programı ile ilgili ile ilgili yazardık. Yazımızda Mevlana’nın insanlığı kardeşliğe davet eden sözlerinden alıntı yaparak birlik ve beraberlik mesajları vermeye çalışırdık.
Yine aynı konuyu paylaşmayı düşünüyorduk. Ama batı ve ABD destekli, İran-Rusya ve Esad işbirliği ile altı aydır Halep’te yaşanan vahşetin son günlerde katliamlara dönüşmesi, vicdanı olanlarda bu acıyı duyurma yarışına itmişti.
Bizde öyle yapacaktık.
Köklü Değişim Dergisi Konya Temsilcisi Murat Savaş’ın Cuma Namazı sonrası okuduğu bildiriyi paylaşacaktık.
‘Halep yalnız değil’ mesajını aktaracaktık.
Konya ve ilçelerindeki sivil toplum kuruluşlarının yardım konvoyu için seferber olduklarını
Aktaracaktık.
Türkiye Halep için ayaktaydı.
Ne yaptılar?
Önce İstanbul da, önceki günde Kayseri de yüreğimizden hançerlediler.
Terörle ve alçaklarla kahramanca mücadele eden Özel Harekat polisimize ve Dağ Komandosu olan Mehmetlerimize kahpece bombalı saldırı yaptılar.
İstanbul’daki Özel Harekat polisi canlarımıza yapılan kahpeliğin acısına Kayseri deki Mehmetlerimizin acısını eklediler.
Halep’te katliam yapanlar bize, “ Kafanızı kuma gömün ve öyle kalın.” Mesajı vermek istiyorlar.
Askerliğimi Jandarma Komando olarak yaptım.
Eğitimi diğer birliklere göre farklıydı.
Biraz zorlanırdık.
Ama Kayseri Dağ Komanda birliğindeki eğitimlerin zorluğu aklımıza gelir, ondan teselli bulurduk.
Kahpeler bu eğitimli aslanları hedef aldı.
Karşılarına erkekçe çıksalar asfaltı on kere öper, kemikleri iş göremez hale gelir. Bir Mehmetçiğin dünyaya bedel olduğunu bildikleri ve yaşadıkları için ataları gibi kalleşçe çıkıyorlar.
Nasıl oluyorsa kendilerine işbirlikçiyi de buluyorlar.
Bu millet doğulusuyla, batılısıyla omuz omuza vererek ve yiğitçe savaşarak ülkesini ve namusunu kahpelikleri tescilli olan İngilizin, Fransızın, İtalyanın, Yunan’ın işgalinden kurtardı.
Ecdadımızın çektiği çilelerin üzerinden yüzyıl bile geçmedi.
Vanlı, Erzurumlu, Karslı, Urfalı, Antepli, Maraşlı, Konyalı, İzmirli, İstanbullu, Adanalı bugün vatanımızda özgürce yaşıyorsak atalarımızın tek yumruk olarak düşman karşısına çıkmalarına borçluyuz.
Terör eylemi sadece askerimizi ve polisimizi değil hepimizi hedef alıyor.
Son saldırı ‘yetti artık’ dedirtti.
Eylemlerin biçimi ve hedeflerine bakıldığı zaman bölücü terör örgütünün asıl gayesinin ülkemizin önünü kesmek, kardeşi kardeşe düşürmek, gücünü ve enerjisini başka yönlere yoğunlaştırmak olarak görülüyor.
Gencecik fidanlarımızı şehit eden kalleş saldırıların bölgemizde yaşanan olaylardan, özellikle Suriye ve Irak’taki gelişmelerden, hatta ekonomideki dalgalanmalardan bağımsız olmadığını da hepimiz biliyoruz.
Şimdi millet olarak bir birimizle farklı konular üzerinden kısır çekişme yapma yerine bunlarla hep birlikte mücadele etme zamanı gelmiş ve geçmektedir.
Çanakkale de, İstiklal harbin de nasıl başardıysak, yine başarırız.
Terör saldırılarında hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerim. Yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar vermesi için dua ediyorum.
Cenabı Allah yar ve yardımcımız olsun.





Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.