Konya'da kulisler kaynıyor... Seçim takvimi açıklandı...

***

Milletvekillerine kurt düştü... Şehrin her tarafı kıpır-kıpır... Dalkavuklar habire üflüyor makam sahiplerine...

***

“Aman Efendim, sizden iyisi Şam'da kayısı” diye... Şam'da yıkıldı gitti ama... Dalkavuklar dimdik ayakta...

***

Koltukları sağlamlaştırmaya çalışanlar, koltuğa ilk kez talip olacak olanlar...

***

Ortalık toz duman...

***

Nargile salonları fokur-fokur kaynıyor... Siyasi dumandan göz gözü görmüyor...

***

Kim kimin arkasında, dalkavuklar tarafından, Konya tabiriyle; “Başbakan'ın dıdığının dıdığı” hesaplanıyor şimdiden...

***

Ayağı kaydırılacaklar övülmeye başlandı bile…

***

Seçim yaklaştıkça, öyle vaatler duyacaksınız ki, havsalınıza dirgenle basacaksınız bunları... Çünkü aklınız almayacak...

***

Yanlışları doğrularını götüren milletvekilleri, seçimler yaklaştıkça daha kabiliyetli taklacı güvercinleri andırır insanlara ihtiyaç duyacaklar...

***

“Dalkavuk insanı boş kaşıkla besler” lafını unutup, vekiller eksiklerini yükseklerini iyice göremez hale gelecekler... Allah şimdiden yardımcıları olsun...

***

Osmanlı'da bir paşa, dalkavukları arasında “dalkavukluk yarışması” açmış...

***
Bu dalkavuklardan birinin yazdığı bir mektup ertesi gün paşanın eline ulaşmış…

***

Mektubun bir satırı Arap harfleriyle, bir satırı Latin harfleriyle yazılıymış…

***
Paşa mektubu yazan dalkavuğu çağırıp sormuş:

***

“-Bu ne biçim mektup? Bir satır Latin harfleri, bir satır Arap harfleri… Neden böyle bu?”

***
Dalkavuk sırıtmış... Cevabı da yetiştirmiş;

***

“-Paşam, boynu aziziniz yorulmasın diye böyle yaptım… Arap harflerini okurken sağdan sola ilerlersiniz... Ertesi satırda başa dönmenize gerek yoktur, Latin harfleriyle soldan sağa ilerlersiniz... Böylece mübarek boynunuz yorulmaz...”

***

Ey büyük vekiller, boynu azizinizi seçim bölgelerinize yavaşça çeviriverin…

***

İşte o zaman, dalkavuklarınızın ağzınıza uzattığı kaşığında boş olduğunu göreceksiniz…