Adamın biri iş gereği köyden çıkıp şehre gelmiş, bir kaç ay kalması gerekiyormuş...

***

O devirde haliyle, evden, köyden haber getirip götüren, olmadıkça kimse kimsenin halini bilmiyor...

***

İlerleyen günlerde şehirde kendi köyünden Bekir Efendi ile karşılaşmış...

***

Köyden haber alacağına sevinmiş ama haberi Bekir Efendi'den alacağına da bozulmuş...

***

Bekir Efendi, adıyla sanıyla Felaket Bekir diye anılır, ağzından hayırlı bir laf çıkmaz, fena olayları yetiştirmeyi görev addeder bir adammış...

***

Bizim adam, Felaket Bekir'i görür görmez, “Eyvah” demiş, “Şimdi köyde ne kadar kötü haber varsa yetiştirir bana, ben iyisi mi bizim çil horozu sorayım bir tek... En ucuz böyle atlatırım”

***

“Ooo Bekir Efendi, hangi rüzgar attı seni büyük şehire? Ben de köyü merak ediyordum, de bakayım, bizim çil horoz nasıl?”

***

Bekir Efendi, Gonya tabiriyle”galesizce” başlamış anlatmaya...

***

“Ah sorma hemşerim, babanın kırk mevlüdünde kestiler de, suyuna pilav pişirdiler çil horozun...”

***

Adam sendelemiş; “Aman babam mı öldü???”

***

Felaket Bekir sakin bir tavırla; “He ya, anacığının hasretine dayanamadı garip.”

***

Adam yıkılır kaldırıma; “Oy anam da mı göçtü?”

***

Felaket Bekir Efendi son gaz devam; “Senin küçük biraderin acısını kaldıramadı, ne yapsın?”

***

Adam feryat, fiğan; “Oyy oy neeee, kardeşim de mi? Desene hânem yıkıldı…”

***

Bekir Ağa ara vermez; “Yıkılmadı, yandı!”

***

Adam artık daha bir şey soracak gibi değil, takati kesilmiş, kendi kendine söylenmeye başlamış...

***

“İşi gücü bırakayım, varıp köye anamın atamın yasına gideyim... Hazır pazardayken, ikiz yeğenlerim yetim kalmış madem, onlara takke alayım şuradan…

***

Felaket Bekir, fısıldamış adamın kulağına; “Valla baa sorarsan bi dene al!”

***

Bizim bugün anlatacağımız konu da, malesef Felaket Bekir'in hesabı gibi ...

***

Konya'da tuhaf şeyler oluyor... Büyük bir kuraklık hakim...

***

Ama yağışlar, ova da özellikle buğdayda PAS hastalığına neden oldu... Dene boş...

***

Don, kayısı, badem ve çileği vurdu...

***

Dolu, kiraz, vişne ve bilumum sebze fidelerini vurdu...

***

Çekirge, Beyşehir ve Seydişehir'i vurdu...

***

Ova da ilk kez pancarı kurt yedi...

***

Dağ köylerini sel vurdu...

***

Son yılların en pahalı Ramazan'ı kapıda...

***

Dün de toz fırtınası, şehri bir baştan bir başa vurarak, bahçelerde kalan son sebze fidelerini telef etti...

***

Cenab-ı Hakk sonumuzu hayretsin, tabiyatta bulunan bu ayetleri iyi okuyup, ders çıkartanlardan eylesin inşallah...

***

Amin diyin Müslümanlar...